Sultanı Öldürmek

7 puan

Kızımın Doğum Günü hediyesi : )
Okuyup bitirmem için hevesle gözlerimin içine bakan küçük kuzumu mutlu etmek için araya sıkıştırdığım bu masum kitap bir müddet sonra ister istemez aldı içine beni. Masum diyorum zira kitabın kahramanı o kadar iyi niyetli bir insan ki. Müştak.

Ahmet Ümit'in okuduğum ikinci kitabı. İlki Beyoğlunun en güzel Abisi idi. Açıkçası beni ciddi bir Ahmet Ümit fanatiği yapacak bir kitap değildi. Ancak Sultanı Öldürmek zihin kütüphanemde farklı bir yere oturdu. Okunuşunda ki yumuşaklık, okuyucuyla zıtlaşmadan kendini ifade etme çabası, karakterlerin oturduğunuz sokakta karşılaştığınız insanlardan herhangi birine kolayca dönüşüvermesi yada zaten onlar orada idi ama siz yeni farketmişsiniz gibi bir durum...
Bunlar elime , kafam dallanıp budaklandığı, onları bir müddet kendi haline bırakmanın gerektiği zamanlarda yeni bir Ahmet Ümit kitabı almam için yeterli sebepler.
Ancak ivek ivek Ahmet Ümit aramamı gerektiren noktalarda var şüphesiz. Kitap konu itibari le, benim için, kaypak bi zeminde. Bazı tarih sahnelerini okurken Fetih 1453'ü seyrediyor gibi oldum. Bu teorikte olumsuz birşey değil tabi. Adam o kadar güzel yazmış ki 1453 ile birebir örtüşüyor. Okurken izliyorusnuz ama pratikte benim için nahoş bir durumdu. Konu itibarile biraz soğuttu bu beni kitaptan.
Kahrmanın, artık bunu onun kişiliğine vermek zorunda kaldım, pimpirklililiği, delicesine sevdiği bir kadına olan aşkının aslında ne kadar da bencilce bir tutku olduğunu, ki hapse girmemek için, aşk boyutundan çıkıp kendini kurtarma çabasına dönüşmüş bencil aşıkın aşkını samimi bulmadım. Yazar bunu, Nüzhet'in yaşlandıktan sonra Müştak'ın hayallerinde yaşattığı kadından uzaklaşarak, farklı bir kültürde uzunca bir süre yaşamanın verdiği doğallıkla değiştiği teziyle sunmuş ama yine de beni ikna edemedi. Aşık maşukunu her daim, her haliyle sever. Hele bu Müştak gibi narin tabiatlı bir insan ise.
Kitabın sonu da muallaklı kaldı. Son hatırlama sahnesi sırf kafa karıştırmak için yazılmış. Ve katilin temizlikçi Fazilet çıkması.
-Nasıl da faka bastırdım sizi ama ....demiş gibi geldi bana . Hayır Müştak da katil olabilirdi . Benim için sorun yoktu yani. Çünkü , kitabun başından itibaren yarattığı Psikllojik sorunlu Müştak tiplemesi ile gayet de cinayet işleyebilecek bir Müştak tasviri yapmıştı. Yok illa mutlu sona kavuşup, yorumumun başında anlattığım, sokağımızın insanı tiplemesiyle örtüşeceğiz ya . Ne gerek var insanları huylandırmanın, şüphelendirmenin. Oysa herkes göründüğünden ne kadar da farklı...

Ve özellikle son dönem Türk roman yazarlarından bir kısmınında yaptığı, okuyucuyu yönlendirme çabası. Yada okuyucuyu cahil varsayarak, yönlendirme çabası. Her ansiklopedik (wikipedilik) bilginin bitişiğine iliştirilmiş ayrıntı kırıntıları.
"-Sadece Sordum...Neyse biz yine konumuza dönelim, tarihe...Ben sizin Fatih Sultan Mehmed'i bizim Prens Hamlet'e benzetiyorum...
Prens Hamlet...Shakespeare'in ünlü kahramanı..."

Tüm saygısını ayaklar altına alarak,sanki bilmiyorduk diyesi geliyor insanın. Yada araştırmayı bilmiyorduk. Bana romanı anlat sen Hoca. Hikaye anlatır gibi. Bildiklerini anlat ama açıklama. Bırak ben araştırayım. Korkma başka kaynaklara gidince seni bırakmam. Yine okurum senin yazdıklarını ama bırak ben özgürce araştırayım kafama takılanları.
Türk okuru artık cahil değil. Cahil olsam yazdıklarının arasında ne işim var, değil mi?Ben senin sandığın gibi başımı, deve kuşu misali senin yazdıklarının arasına tıkıp kalan bir okuyucu değilim.

Ve son olarak kafama, neon lambaları eşiliğinde çakılıp kalan soru kancası. Kitap boyunca gerçekte yaşamış bilim ve sanat insanlarının adını kullanarak, hayal ürünü bir tarihçiye atfettirdiği Ptricide,Filicide,Fratricide.
Tarih Profesörü Nüzhet Hanım'ı kitap boyunca, yine hayal ürünü gelenekçi Tarih Profesörü Tahir Hakkı'nın kelimeleriyle, gerçek olduğu kanıtlanamamış bir konuyu malzeme yaparak şöhret olmaya çalışmakla suçlayan yazar, bunu kendisi yapıyor olmasın?

Her neyse, zaten tarih ciddi bir bilimdir. Romanlar vesilesi ile karanlıkları aydınlatılacak olaylar örgüsü değil. Kendi ifadeleri ile:
"Ben bir romancıyım benim burada anlattığım şeyler tarihi hakikatler değil."

3 yıla yakın hazırlandığı bu kitap tüm eleştirilerime rağmen 6 gün süren okuma yolculuğumda hoş bir deneyim yaşattı. Eline sağlık.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »