Yazarın her serisi ayrı güzel her kitabı ayrı.
Serinin başından beri en merak ettiği Ewan’ın hikayesiydi.
Acımasız Marwick Dükü Ewan, namı değer Deli Marwick diye bilinen Ewan’ın gerçekte kim olduğunu bilen yoktu.
Geçmişi bilen kendisi dışında sadece üç kişi vardı:
Çıplak Yumruklu Piçler ve o..
Ewan’dan bu kitaba kadar hoşlanmıyordum hatta ona sinir oluyordum.
Ama serinin son kitabı benim gözümde Ewan’ı bir kahraman yaptı..
Bu kitapta Ewan ile Grace’in ne badirelerden geçtiği aşklarının nasıl sınandığını okumamızın yanında fedakârlığı, kan bağı olmadan gönül bağı ile bağlanmış kardeşliği ve koruma içgüdüsünü de okuyoruz.
Kitabı çok sevdim ve okurken çok eğlendim.
Yalnız şöyle bir durum var ki kitaba başlayalı neredeyse iki hafta oldu ama hep araya bir şey girdiği için hemen bitireceğim bir kitabı bu kadar uzun sürede bitirmemin şaşkınlığı var üzerimde.
--------------------
“Belli ki dük olmak beynini sulandırmış. Sizi hizaya sokmam için izin verin, majesteleri.” Garden ağzının üslubuna sızmasına izin verdi. “Bizi üç kuruşa satanı biz beleşe veririz.”
********
“Onun kalbini kırdın.”
Bu sözler, elini göğsüne bastıracak kadar sertti ve can yakıcıydı.
Whit bir an onu izledi, gerçeği görebiliyordu. “Sana bir şey yapmamıza gerek yok,” dedi, elinden büyük acılar çeken sessiz erkek kardeşi. “Senin mahvolmanı o sağlayacak. Ve bir an bile bunu hak etmediğini düşünmeyeceksin.”
********
“Grace,” dedi Felicity usulca. “Sen ne istiyorsun?”
Neye ihtiyacın var?
Bu sözcükler defalarca zihninde yankılandı.
Bildiğin zaman beni görmeye gel.
Kardeşlerine baktı. “Belki ben de umut istiyorumdur.”
“Lanet olsun.”
“Kahretsin.”
Felicity, erkeklerin ortak tepkisine sırıttı. “İyi o zaman. İşte bu heyecan verici.”