Çok yönlü bir yazarın çok katmanlı neredeyse insanlık tarihinin tamamını kapsayan bir süreci beden kent ve toplum üzerinden inceleyen kitabı. Müzisyen ve araştırmacı bir insan olarak Sennet'in kitaplarında bu ikisinin bir birleşimini görüyorsunuz. Dili ritimsel bir akademik dil. Ancak çok teoriye kaçmayan rahatça anlaşılabilecek bir üslup. Sadece dikkatle ve özümsenerek okunmayı gerektiriyor ve bunu hak ediyor. Sennet'in kitapta kent mekanlarının büyük ölçüde insanların bedenlerinin yaşam biçimleri yoluyla şekillendiğini anlatmaktadır kendi deyimiyle. Ten ve taş başlığı insan bedeni ve kent ilişkisini açıklaması açısından oldukça iyi bir başlık. Arkadaşıyla bir sinema etkinliğine gittikleri anısıyla başlayan Sennet'in bölüm bölüm kent dokusunu ve insanın kendi bedeniyle ilişkisinin kentteki yansımalarını anlatmaktadır. Bedenin ne anlama geldiğini antik kentlerden günümüz kentlerine kadar getirmekte ve toplumsal dokuda bedenin ve kent olgusunun dönüşümünü anlatmakta bunların toplumsal sınıflara ilişkilere ve hareketlere etkisini tartışmaktadır. Vücut ısısının bile Nasıl bedenlerde bir ast-üst ilişkisi yarattığını bedenlere yüklenen anlamla yaşamın üzerine kurulan kentlerin yapısının etkileşimini toplumlar ve insanlar arasındaki dokunma korkusuna yol açan ayrışmaları rahatlık ve konforlul olgularının bedeni Nasıl Pasifize ettiğini kitlelerin pasif be aktif davranışlarına yol açan etmenleri beden ve kent anahtar sözcükleriyle irdeliyor. Eksik kalan yönleri vardır belki ancak çok değerli bir araştırma ve sosyal bilimlere ilgi duyan herkesçe okunmaya değer bir eser.