https://illekitap.blogspot.com/2020/05/lisa-valdez-tutku-passion-quartet-1.html
Koridor Yayınları'ndan çıktığında ilgimi çekmişti ama o zamanlar nedense alıp okumamıştım şimdi Nemesis'ten yeniden çıkınca dedim ki alayım ve okuyayım. Bu bir işaret.. bir de okuyanları görünce içinde bir kıskançlık oldu bu türü seven biri olarak neden okumuyorum acaba diye... İlk iki kitabı beraber aldım ayrıca kapaklarını da çok sevdim :D
Öncelikle 3 kitaplık bir seri olan Passion Quartet'in ilk kitabı Tutku ve ikinci kitabı da Sabır ancak öğrendiğim kadarıyla üçüncü kitabı henüz çıkmamış. O da muhtemelen bu kitap karakterlerinin kardeşleri olan Primrose'un kitabı olacak. Böyle serilerin yarım kalmasına sinir oluyorum ama bu sefer yayınevimiz suçlu değil çünkü yazar henüz çıkarmamış... :(
Keşke çıkarsa çünkü bu kitapta Passion'ın diğer kardeşi Patience ve Matthew'un ilişkisine hafiften vurgu yapıldı ve eminim ki Sabır'da da Primrose'un kitabına hafiften vurgu yapılacak ve biz bunu göremeyeceğiz.
Neyse; kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; iki yıl önce kocasını kaybeden Passion yas sürecinin bitmesine sayılı zaman kala Londra'da zaman geçirmeye ve halasına eşlik etmeye gelmiştir. Kristal Saray'da gezilecek yerleri gezip ziyaret ederken bir yabancıyla, tesadüfen tanışmadığı adını bilmediği ama onu yaralanmaktan kurtaran bir yabancıyla gotik mobilyalar bölümünde bulunan bir panonun arkasında tutkulu bir sevişme yaşar. Her ne kadar etkisinde kalsa da ertesi gün tekrar aynı panonun önünde sözleşmeden buluşan yabancı ve Passion, genç adamın adının Mark olduğunu öğrenir ve onunla gizli bir ilişkiye başlar. Birbirleri hakkında hiçbir şey bilmezken ve Mark'ın unvanından ve kim olduğundan bihaberken aralarındaki ilişki basit bir tutkudan çok aşka doğru yönelmeye başlar. Ama Mark'ın baş etmesi gereken daha büyük sorunlar vardır. Çünkü saklanması gereken bir sırrın en büyük delili olan mektupla şantaj yapılmaktadır. Mark kardeşini korumak için şantaj yaban Bayan Lawrance'in kızı Charlotte ile evlenmesi gerekmektedir. Ancak, Charlotte'un Passion'ın kuzeni olduğunu bilmiyor ve öğrenmesi ise büyük sorunlara yol açmaktadır.
Mark, nasıl bir yol izleyecek, aşık olduğu kadını elinde tutabilmek ve onunla olabilmek için ne yapacak onu okuyoruz. Passion, bir yanda sevdiği adam bir yanda kuzeninin mutluluğu arasında nasıl bir tercih yapacak onu okuyoruz. Bir de tutkunun aşka dönüşmesini izliyoruz... belki de hep aşktı ama Mark ve Passion onu basit bir tutku sandılar.
Öncelikle demek istediğim bir şey var, kitabın başlarında Passion ve Mark resmen tavşan gibiydiler. Yanlış bir tabir olabilir belki ama yani hep tavşan gibi çiftleşme modundaydılar, o sayfalar daha ne kadar böyle devam edecek, ne zaman olaylar başlayacak modunda okudum ama çok şükür ki 120'den sonra konu oluşmaya ve olaylar başlamaya başladı. Bir an hep bunları okuyacağım sandım. Ama neyse ki olaylar başladı kitapta da Mark ve Passion haricinde birilerinin de olduğunu gördük.
Mark ve Matt arasındaki kardeşlik çok güzel anlatılmıştı. Mark'ın gerçeği bilmesi ama buna rağmen öz kardeşi olmasa da Matt'i sevmesi, savunması ve onun için kendinden vazgeçmesi süperdi.
Passion'un da aynı fedakarlığı kuzeni Charlotte için yapması çok tatlıydı. Bu konuda tam bir çift gibiydiler. İkisi de kendilerini ikinci plana atıp sevdikleri kişileri önemsediler.
Mark'ın annesine ve Charlotte'un annesine sinir oldum. Resmen kadınları bir damla suda bile boğabilirdim hatta suyu ziyan etmemek için direk susuz boğardım öyle annelerdi. Yani ne kadar babasından nefret etsen de oğlunun ne suçu vardı da Mark'tan böylesine nefret ettin. Hadi Mark'ı geçtim ya Charlotte'un annesi... o da nasıl bir hırs ki kızını kurban ediyorsun bir de senin için kızım ayakları yapıyorsun...
Charlotte sonunda iyi cevap verdi annesine ama... geç oldu ama çok da geç olmadı... zamanlaması süperdi.
Passion ile Mark'ın yaşadıkları ise... zaman zaman yürek burkucu hale geldiğini itiraf etmeliyim. Özellikle son seni seviyorumlarla gelen veda... verilen sözler... kaderlerini kabullenişleri... muhteşemdi...
Çok güzel sevdiler ve ellerinde sadece aşkları kaldığında o aşka yaşamayı kabul edip kaderlerini kabullendiler... süperdi. Cidden muhteşemdi.
Kitabı historical romans türünde olmasına rağmen erotik romans olduğunu da söylemeliyim. Özellikle +18 sahneleri olan bir kitaptı bu yüzden bu tür sahnelerden rahatsız olanlar kesinlikle okumasın. Ama bu türü sevenlere de ve sevişme sahnelerinden rahatsız olmayanlara tavsiye ederim ;)
Bu arada bu kitaba 5 üzerinden 4 veriyorum sebebi ise, yukarıda bahsettiğim kitabın başındaki Mark ve Passion'ın tavşan gibi olmaları... :)