Vahşi kitabında, Ros Dillion uğradığı ihanetin ardından gücünü toplamak ve ihanet edenlerin karşısında durabilmek için tehlikelerle dolu Vahşi Bölge’ye sığınmıştı. Vahşi Bölge’de karşısına çıkan Val ile güçlerini birleştirerek kazandıkları zaferin etkisini arttırmak için diğer krallıkları da taraflarına çekmek ve büyük savaş da yanlarında yer almaları için çalışmaya başlıyorlar.
Krallık hiç böyle kanlı bir savaşa şahit olmamıştı.
Taraflar seçiliyor, oyun kuruluyor, hakkın yerini bulması için zirveye bir adım daha yaklaşılıyor.
Akıcı, aksiyonu bol, çok güzel bir kitap okudum.
---------
Ros hafifçe gülümsedi. Val da zaten ondan iyisini bulamazdı. Kadın aklına gelince özlemle iç çekti ve nereye gittiği aklına geldi.
“Tanrım, Ros! Umarım bana bakarken aklında Val’dan başka bir şey yoktur. Yoksa kendimi korumak adına seni bir yere kapatacağım!”
********
“Teşekkür ederim, Val! Daha önce birçok şeye benzetilmiştim, ancak aralarında hiç tavşan olmadı!”
Kadın sırıttı. “Vahşi bir tavşan gördün mü hiç, Ros? Eminim karşılaşmadın. Bazen bir sarı kediden daha tehlikeli olur. Çok kurnazlardır. Göz açıp kapayıncaya kadar avlanırsın.” Adama göz kırptı.
Ros iki kaşını birden kaldırdı. “Yine de hoşuma gitmedi.”
*********
Val hafifçe gülümsedi. “Biliyor musun, Ale? Seni seviyorum!”
Ros gürültüyle öksürürken Ale çenesini kaldırıp Ros’a kibirle baktı. “Sonuçta ikinci tercihi bendim!”
Val kahkaha attı. “Hayır, Ale! Son tercihim bile olmazdın.”
Ale, Val’a öfkeyle baktı. “Tanrım! Şurada gururumu kurtarmaya çalışıyorum. Biraz yardımcı olabilirdin.”