Sıradan bir kentin sıradan insanları sıradışı bir salgın olan vebayla yüzleşip tecrit altına alınınca neler yaşar? Camus o bilindik düz ve açık anlatımıyla, hiçbir karakteri kahramanlaştırmadan ya da yermeden sanki o süreci yaşıyormuşcasına yazmış. Bütün ağırlığını, karamsarlığını, arada sırada olan ilginç olaylarıyla anlatmış.
Ne ders çıkartabiliriz bu kitaptan? Camus'nun hep dediği şeyi. Bir amaç için doğmadınız, hayatınız düşündüğünüz gibi anlamlı değil. Yaşayabiliyorken elinizden gelenin en iyisini yapın, keyif alın, başkalarına zarar vermeyin.