yorum için: https://illekitap.blogspot.com/2021/05/zeliha-eren-visal-bis-serisi-4.html
Önlerindeki dört haftada bir ölüm kalım savaşı yaşayacaklardı. Sonuçta galibiyetin kimde olacağı meçhuldü. İçinden bir ses bu savaşta galibiyetin, mağlubiyetten çok daha acı verici olacağını fısıldıyordu.
*****
"Dikkat et güzelim. Ava giderken avlanma." Azra, Mert'in ikinci kez ona güzelim demesi üzerine olduğu yerde dondu. Aslında adamın güçlü kollarının arasında hissettiği sıcak duygular sebebiyle rahatı yerindeydi. Bu yüzden bulunduğu yerden memnun olduğu söylenebilirdi. Yine de yılların verdiği alışkanlıkla duygularını itelemesi uzun sürmedi. Bu adam ona meydan okuyordu. Azra'nın şu hayatta yapabileceği en iyi şey meydan okumalara karşılık vermekti. Bu yüzden ondan kurtularak kaya gibi bir sesle konuştu.
"Kendine çok güvenme. Av olduğunu sandığın yerde aslında basit bir yem de olabilirsin."
*****
Azra'nın ağzından hafif bir gülücük kaçınca Mert yoğun, mavi bir safir gibi parlayan gözlerini kadının yüzüne dikti.
"Keşke hep böyle içten bir şekilde gülmeni sağlayabilsem." Azra alnını adamın geniş göğsüne yaslayarak onun baş döndürücü kokusunu içine çekti.
"Sen, ömrüm boyunca beni gülümseten tek insandın."
Bu basit, saf ama bir o kadar da anlam dolu cümle Mert'in kalbine sağlanmıştı. O an kendine bir kez daha yemin etti. Ne pahasına olursa olsun Azra'yı koruyacak ve mutlu olmasını sağlayacaktı. Tüm ömrünü adaması, hayatını bu uğurda harcaması gerekse de bunu yapacaktı. Bu fark ediş Mert'in kalbinden ve göğüs kafesinden büyük bir ağırlık kalkmasını sağlamıştı. Çenesini Azra'nın kafasının üzerine dayayıp duru bir sesle konuştu.
"Aynı zamanda geri kalan ömründe de gülümsetecek olan insanım."