Kısa olmasına rağmen içerdiği anlamlar açısından muhteşem bir eser. Kitap bana Fransız filmlerini hatırlattı. Fransız filmlerinde de insanların gündelik hayatları üstünden olgular verilir ve tartışılır. Buradaki yapı da aynı.
Olaylar kitabın başkahramanı genç Meursalut'un ağzından anlatılıyor.Böylece onun ruh dünyası anlatılıyor. Topraktan ve doğal şartlardan uzaklaşan modern insanın iki felaketinden birinin portresi çizilmiş romanda. Modern hayat insanları ya aşırı duyarlı hale getiriyor yada aşırı duyarsız hale. Aşırı duyarlılık, panik ataklar, aşırı çalışma, çok para kazanma isteği, aşırı sosyal aktivite ihtiyacı, şunu yapayım bunu halledeyim buraya gideyim gibi aşırı hareketlilik, uykusuzluk, sıkıntı, depresyon hali olarak karşımıza çıkarken aşırı duyarsızlık ise insanlara, olaylara, duygulara gereken anlamı vermemek, bu dünya da bir seyirci gibi yaşamak, kendi başına gelenleri bile tam kavrayamamak, kendi için bile üzülememek olarak karşımıza çıkıyor. Meursalut'un durumu tam bu halde.
Albert Camus bu kitabı 1942'de yani 72 yıl önce yazmış. Ama 2002'de yazılmış gibi de uyarlanabilir. Güncelliğini hala koruyor.