Peyami Safa’nın hem kendi eserleri içinde hem de psikolojik roman türünde zirveye oynadığı eseri. Edebi lezzeti, entelektüel donanımı ve analiz derinliği ile gerçekten usta işi bir kitap. Doğu-batı ve maddiyat-maneviyat çatışması üzerine kurulu kitabın en dikkat çekici yanı da Samim karakterinin muhteşem ruh tahlilleri. Zaten tamamen insani zaafların birer temsilcisi olan karakterleri de kitabın diğer başarılı yanı. Besim karakterinin psikolojik vaka olarak incelenebilecek yemek sevdasıyla gülümseten, mistizmin yoğunlaştığı sayfalarda ise gerçekten ürperten satırlar, Safa’nın insan psikolojisinin telleri ile ustaca oynayışının kanıtı adeta. Ayrıca Samim’in ütopik dünyası Simeranya’yı ayrı bir kitap olarak okumak isteği içimizde hep bir uhde olarak kalacak.
“Herkes hafızasından şikayet eder, muhakemesinden şikayet eden yoktur.” S.280
“Hayranlık mağlup olmuş bir kıskançlıktır. Yani kıskançlık gıptaya, gıpta hayranlığa yerini verir. Dibinde kin vardır.” S.259