Kitap kısa, konusu sıradan ama bana verdiği o güzel his bambaşka. Lisa Kleypas, tarihi aşk romanları ile gönlümde taht kuran bir yazar. Sevdiğim birkaç yazar bir türde başarılıyken diğerinde olamıyorlar fakat Lisa söz konusu olunca işler değişiyor. Bu yönden hayal kırıklığına uğramamak güzel bir artı oldu.
Başladığım gibi bitirdiğim bir kitap oldu. Anlatım şekli sade ve çeviri de oldukça akıcı. Karakterlerimiz de oldukça tutkulu kişilikler tabi aralarında kitap boyu bir çekim var ama bu biraz arka planda kalarak daha çok birbirlerini duygusal açıdan tamamlamalarına yer verilmiş.
Nolan kardeşlerinin en büyüğü olan Mark Nolan anlatılıyor bu kitapta. Kız kardeşinin ölümünden sonra onun kızı Holly’nin sorumluluğunu alıyor diğer erkek kardeşi Sam ile birlikte. Bir de Alex var, o tam bir muamma özellikle onun kitabının çevrilmesini merakla bekliyorum. Gerçi Sam’in kitabının konusunu okudum da o da oldukça merak uyandırıcı ayrı mesele. Maggie ise eşini kaybettikten sonra San Juan adasına gelip bir oyuncakçı dükkanı açıyor. Karşılaşmaları burada gerçekleşiyor. Özellikle Maggie ve Holly arasındaki etkileşim Mark’ı çok etkiliyor çünkü annesini kaybettiğinden beri Holly hiçbir şekilde konuşmuyor. Aralarında çıkan kıvılcımlar kitap boyu sürse de bunun yanında aile gibi kavramlarda oldukça güzel işlenmiş. Çocuk karakterleri sevmeyen ben Holly’i çok sevdim. Bir türlü hoşlanamadığım Mark’ın sevgilisi ve Alex’in karısını es geçmemek lazım.
Lisa Kleypas’ın tarihi aşk romanlarını sevenler varsa bence Friday Harbor serisini de kaçırmamaları gerekir. Hatta hiç okumadıysanız bile bu kitap ile beraber yazarı seveceğinizi düşünüyorum.