Yorumun orijinali için: http://oburkitaplik.blogspot.com/2013/10/yaratc-gennifer-albin-kitap-yorumu.html
Arras'ta insanların nerede yaşayacağına, ne yiyip içeceğine, hangi işi yapacağına; hatta ne zaman doğup öleceğine Dokumacılar karar verir. Her genç kız yaşı geldiğinde bazı testlerden geçer ve eğer dokuma yeteneğiniz varsa sizi ailenizden koparıp götürürler. Dokumacıların abartılı elbiseleri ve sahte gülümsemeler yerleştirilmiş boyalı yüzleri, çoğu genç kızın bir Dokumacı olarak seçilmeye can atmasına sebep olur. Ama zeki, sivri dilli, fevri baş karakterimiz Adelice'ın değil.
Adelice'ın ailesi onda büyük bir yetenek olduğunun farkındalar ve yıllar boyunca onu dokuma yeteneğini saklaması için eğitiyorlar. Fakat Adelice bu yeteneğini ancak bir noktaya kadar saklayabiliyor ve güvenlik güçleri onu gecenin bir yarısı alıp götürüyor.
Sonrasını okuyarak öğrenin çünkü ben anlatmayı düşünmüyorum.
Şimdi size şu "dokuma" meselesini açıklayayım. Düşünün: siz bir ipliksiniz (Kulağa ne kadar saçma geldiğinin farkındayım ama okumaya devam lütfen :D). Siz bir ipliksiniz ve etrafınızdaki diğer ipliklerle birleşip bir dokuma oluşturuyorsunuz. Bu dokumalar da belirli bir bölgeyi, binayı, bir grup insanı vs. temsil ediyor. Bu iplikler hep dokuma tezgahlarında, Dokumacılar tarafından dokunuyor ve yine onlar tarafından kaldırılabiliyorlar. Yani çok mu yaşlandınız? Birisi ipliğinizi söküp atıyor. Bum. Yoksunuz. Mahallenizdeki bir aile için kaldırılma talebinde mi bulunulmuş? Puf. Gittiler.
İşte kitabımız böyle bir şey. Günümüzde de olan kötü yönetim, cinsiyet ayrımcılığı, eşcinsel nefreti gibi sorunları işliyor. Ki bunlara gerçekten, gerçekten sinir olurum. Okumanızı önerir miyim? Hem evet hem hayır. Sırf fantastik diye okuyorsanız hayır. Konusu ilgi çekici diye okuyorsanız evet. Aşk, romantizm arıyorsanız hayır (aşk bilmemkaçgenleri var elbet, ama ön planda değil). Hayal gücünüzün sınırlarını zorlayacak türden bir şey istiyorsanız evet.