http://dilarabook.blogspot.com.tr/2017/09/yolcu-lisa-lutz-kitap-yorumu.html
Gözlerimi kapattığımda bazen başka bir dünyanın içine giriyorum, alternatif evrenime. O gece hiç olmamış gibi. Ya da olmuşsa bile, biz hiç karışmamışız gibi. Yapacağımızı söylediğimiz her şeyi yapmışız. Hatta paylaştığımız ucuz tek odalı bir dairenin net bir resmi bile gözlerimin önünde canlanıyor. Asansörsüz bir binanın üçüncü katı. Sıcak yaz gecelerinde yangın merdiveninde oturuyor ve bira içip, yıldızlara bakıyoruz. Düşündüm de, şu an orada birlikte olabiliriz.
Ama sonuçta bu gerçek değil.
Genelde okuduğum gizem, gerilim kitapları beni pek sarmaz ve tatmin olmam. Ama Yolcu istediklerimi bulduğum bir kitaptı.
Tanya Dubois kocasını ölü bulmasının ardından bütün okların ona yöneleceğini düşünerek bütün nakit parasını alıp kaçar. Adını ve hayatını kolaylıkla bırakmayan nasıl başarabildiğini sorabilirsiniz, ana karakterimiz bu işlerde oldukça beceri sahibi biri. Ben şahsen Tanya, Amelia, adı ve büründüğü kimlik ne olursa olsun karakterin kendisine hayran kaldım.
Kitap boyunca onun geçmişini, kılık ve kimlik değiştirmede nasıl bu kadar başarılı olduğunu, en önemlisi bunu neden yapmak zorunda olduğunu merak edip durdum. Kitap saydığım nedenler sayesinde oldukça sürükledi beni.
Dili oldukça akıcıydı, çevirinin etkisi de bunda büyük. Gizem, gerilim türünü sevenlere ve yeni bir tat arayanlara tavsiye ederim.