Yorgun Heykel

9 puan

Üstün Dökmen'den ütopya tadında, ne çok uzun ne çok kısa, duygu dolu ve ilham verici bir roman.
Sergen kasabasında yaşanan heykel hikayesi, aslında aynı zamanda hoşgörünün, dayanışmanın ve temiz yürekli insanların da hikayesidir. Milliyeti, dini, mezhebi farklı olan insanlar, tüm insanlığa örnek olacak bir uyum içinde yaşamanın bir şekilde yolunu bulmuştur.
(Buradan itibaren spoiler olabilir)
Kasabaları için bir gurur vesilesi olsun diye bir heykel yaptırmaya karar verir Sergenliler. Heykel uzun bir uğraş ve bekleyişten sonra yerine konur ve kasaba çok sevinir. Ama bu sevinç uzun sürmez ve heykel bir gün ortadan kaybolur. Çok üzülür Sergenliler ama buldukları çözüm herşeyi değiştirecektir.
Nihayetinde güzel bir hikaye; Üstün Dökmen'in de güzel tespit, önerme ve güzel mesajlarıyla süslenip bezenmiş. Kadına hak ettiği değeri verme, birlik-beraberlik, barış, sevgi, empati, okumanın önemi gibi...

Entrikasız, yalansız, dolansız, riyasız bir hikaye. İçinden çıkılamaz gibi görünen ancak beklenmedik şekilde çok kolayca çözülen problemler, kan davasına dönüşebilecek olayların gürültüsüz patırtısız tatlıya bağlanması okuyucuya "keşke her zaman böyle olabilse" dedirtiyor. O kadar ki böyle bir hikâyenin gerçek olabileceğinden kuşku duyuyor okuyucu. O yüzden bir ütopya tadını alıyorsunuz romanı okurken; acaba bunlar gerçekten yaşandı mı ya da günümüz dünyasında gerçekten yaşanabilir mi diye düşünmeden edemiyorsunuz.

Bu kitap belki bir edebiyat şaheseri değil ama misyonu da bu değil. Güzel hisler ve güzel mesajlar veren, okuma keyfini de yaşatan, belki de beyaz perdeye bile aktarılabilecek kıvamda bir eser.

Keyifli okumalar, sağlıklı ve güzel bir hafta sonu dilerim.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »