Zemheri Kadınları, karakışın kadınları demek. Gerçekten çok ilginç bir kitap. Karakışın çok yoğun olduğu bir köye (ki yazar burada ne bölge ne de ilçe adı bilerek vermediğini söylüyor) Muzaffer öğretmen tayin olur. Öyle ki daha eski bir ciple köye doğru İlk gidişini anlatırken bile tasvir edilen o soğuk okuru iliklerine kadar donduruyor adeta. Betimlemeler yerinde ve dozunda aynı zamanda okura o ambiyansı gerçekçi bir şekilde hissettiriyor. Muzaffer öğretmen daha köye adım attığı ilk günden köylü kadınlardan genç bir gelin, vahşice öldürüldü. İlk tahminleri aç kurtların saldırısı tâbi ki. Ancak olaylar ve benzeri ölümler bir hafta içinde üçe çıkınca Muzaffer öğretmen köyden bir an evvel kaçmayı düşünmeye başlar. Finali ise nası yaa dedirten cinsten. Etkileyici bir kitap vesselam. Biraz da ürkütücü.