Jane Austen, 1815'te, 39 yaşındayken tamamladığı Emma'nın en sevdiği romanı olduğu söyler. Aşk ve Gurur ve Mansfield Parkı gibi romanların yazarının gözbebeğidir Emma. Bir taşra kasabasındaki üç genç kızın gerçek aşkı arayışını anlatan roman, bir yandan insan yaradılışının zayıf yönlerini, bir yandan da 19. yüzyıl İngiliz toplumunun katı ve ikiyüzlü geleneklerini inceden inceye alaya alır.
Büyük İngiliz şairi Lord Tennyson, Jane Austen'ı, Shakespeare'den sonra en büyük İngiliz yazarı diye nitelemişti. Jane Austen külliyatı, Sir Winston Churchill'in başucundan eksik olmazdı. Yapıtları çoktan Dünya Klasikleri arasındaki yerini almış olan Austen günümüzde İngiliz edebiyatının Mozartı olarak tanınıyor. İngiliz romanının doğuşu 18. yüzyılın ilk yarısında Daniel Defoe, Samuel Richardson ve Henry Fielding'in yapıtlarıyla başlatılırsa da, romanın gündelik yaşamın sıradanlığı içinde sıradan insanları gerçekçi bir bakışla ele alan modern bir türe dönüşmesi Jane Austen'la gerçekleşmiştir.
Austen, altı romanıyla, İngiliz toplumundaki orta sınıf yaşamını edebiyata yansıtmış, aile edebiyatının olanaklarını ortaya koymuştur. Austen'ın romanlarını 18. yüzyıl geleneklerinden çok, modernliğe yakın kılan da kadın kahramanları ile toplumsal çevreleri arasındaki gerilim üstünde yoğunlaşmalarıdır. Nükteli, gerçekçi ve her çağa seslenen üslubunun, böylesine ustaca anlatılan öykülerin ve böylesine güzel kurulmuş romanların verdiği doyumun yanı sıra o modern yaklaşım da Austen'ın yapıtlarının günümüzde bile her türden okura seslenebilmesinin nedenlerinden biridir. Austen'ın romanlarının sağlam yapısı ve dar çevrelerde yaşayan sıradan insanların trajikomik yaşamını tüm çıplaklığıyla sergilemesini sağlayan teknik yetkinliği, günümüz eleştirmenlerini de hayran bırakmaktadır.
Jane Austen, 1815'te, 39 yaşındayken tamamladığı Emma'nın en sevdiği romanı olduğu söyler. Aşk ve Gurur ve Mansfield Parkı gibi romanların yazarının gözbebeğidir Emma. Bir taşra kasabasındaki üç genç kızın gerçek aşkı arayışını anlatan roman, bir yandan insan yaradılışının zayıf yönlerini, bir yandan da 19. yüzyıl İngiliz toplumunun katı ve ikiyüzlü geleneklerini inceden inceye alaya alır.
Büyük İngiliz şairi Lord Tennyson, Jane Austen'ı, Shakespeare'den sonra en büyük İngiliz yazarı diye nitelemişti. Jane Austen külliyatı, Sir Winston Churchill'in başucundan eksik olmazdı. Yapıtları çoktan Dünya Klasikleri arasındaki yerini almış olan Austen günümüzde İngiliz edebiyatının Mozartı olarak tanınıyor. İngiliz romanının doğuşu 18. yüzyılın ilk yarısında Daniel Defoe, Samuel Richardson ve Henry Fielding'in yapıtlarıyla başlatılırsa da, romanın gündelik yaşamın sıradanlığı içinde sıradan insanları gerçekçi bir bakışla ele alan modern bir türe dönüşmesi Jane Austen'la gerçekleşmiştir.
Austen, altı romanıyla, İngiliz toplumundaki orta sınıf yaşamını edebiyata yansıtmış, aile edebiyatının olanaklarını ortaya koymuştur. Austen'ın romanlarını 18. yüzyıl geleneklerinden çok, modernliğe yakın kılan da kadın kahramanları ile toplumsal çevreleri arasındaki gerilim üstünde yoğunlaşmalarıdır. Nükteli, gerçekçi ve her çağa seslenen üslubunun, böylesine ustaca anlatılan öykülerin ve böylesine güzel kurulmuş romanların verdiği doyumun y... tümünü göster
çok severim bbc 4 bölümlük dizisini de tekrar tekrar izlerim tavsiye ederim..
gerçekten çok eğlenceli bir kitap. tıpkı jane austen'ın diğer kitapları gibi okurken kendinizi dönemin ingilteresinde centilmenlerin ve hanımefendilerin arasında buluyorsunuz. kaş yapmaya çalışırken göz çıkarmak deyimini jane austen bize bu kitabında birkaç defa eğlenceli bir şekilde örneklemiş.
yazarın dehasını ortaya koyan çok eğlenceli bir kitaptır.
tam bir edebi şölen. muhteşem dil, muhteşem anlatım
Yalan yok, okunuyor. Ama ne kattı dersen, ööyle bakarım yüzüne.
Jane Austen'ın " En sevdiğim kitabım" dediği Emma, Jane Austen' ın okuduğum en güzel kitabı. Muhteşem betimlemeleri, güçlü karakterleri ve esprili diliyle tam bir şaheser. Mutlaka okunmalı.
http://hayaletkitaplar.blogspot.com/2013/05/jane-austen-emma.html
She's my favorite character among the Victorian Period's novels
Emma, Austen'ın gözbebeğiymiş. Nedense kitaptan çok beklentim yoktu ama bu kadar yanlış çıkamazmışım. Harikaydı, bir an bile sıkılmadım hatta elimden bırakmak istemedim. İlginç bir şekilde Emma'ya ufaktan uyuz olmama rağmen hem de. Mutlu mesut tam bir aile ve arkadaşlık romanı; ama gerçekçilikten uzak, yapmacık değil. Austen mükemmel bir gözlemci ve romanlarında da bunu en iyi şekilde aktarıyor. :)
sade fakat günlük entrikalarla akıcı bir aşk hikayesi okumak isteyenler için birebir bir klasik.
benim için en güzel, okuması en keyifli klasiklerden :)
480 sayfa
Can Yayınları tarafından yayınlandı