Dostoyevskinin canı, gözleri bağlı bir şekilde idam mangasının karşısında vurulmayı beklerken, Çar tarafından son anda bağışlanmış ve cezası hafifletilerek dört yıllık kürek mahkûmiyeti ve peşinden de beş yıllık zorunlu askerî hizmete çevrilmişti. Dostoyevski edebiyat dünyasına bu sürgün yıllarının ardından yazdığı Ezilmiş ve Aşağılanmışlar ve Ölü Bir Evden Hatıralarla döndü. İnsani derinliği, gözlem gücü ve otobiyografik kökeniyle Ölü Bir Evden Hatıralar Dostoyevskinin en sıradışı kitaplarından biridir. Sibirya soğuğunda geçen bu cehennemî hikâyeyi Ergin Altayın Rusça aslından yaptığı çeviriden okuyacaksınız. Modern edebiyatta bundan daha iyi bir kitaba rastlamadım; bu söylediğime Puşkin de dahildir. Dostoyevskiye ona bayıldığımı söyleyin. Lev Tolstoy, A.N. Strakova yazdığı bir mektuptan, 26 Eylül 1880 Ölü Bir Evden Hatıralar isimli kitabınızı büyük bir zevkle okuyorum. Hamam bölümündeki tasvir Danteye yakışacak güzellikte. İvan Turgenyev, Dostoyevskiye yazdığı bir mektuptan, 26 Aralık 1861
Dostoyevskinin canı, gözleri bağlı bir şekilde idam mangasının karşısında vurulmayı beklerken, Çar tarafından son anda bağışlanmış ve cezası hafifletilerek dört yıllık kürek mahkûmiyeti ve peşinden de beş yıllık zorunlu askerî hizmete çevrilmişti. Dostoyevski edebiyat dünyasına bu sürgün yıllarının ardından yazdığı Ezilmiş ve Aşağılanmışlar ve Ölü Bir Evden Hatıralarla döndü. İnsani derinliği, gözlem gücü ve otobiyografik kökeniyle Ölü Bir Evden Hatıralar Dostoyevskinin en sıradışı kitaplarından biridir. Sibirya soğuğunda geçen bu cehennemî hikâyeyi Ergin Altayın Rusça aslından yaptığı çeviriden okuyacaksınız. Modern edebiyatta bundan daha iyi bir kitaba rastlamadım; bu söylediğime Puşkin de dahildir. Dostoyevskiye ona bayıldığımı söyleyin. Lev Tolstoy, A.N. Strakova yazdığı bir mektuptan, 26 Eylül 1880 Ölü Bir Evden Hatıralar isimli kitabınızı büyük bir zevkle okuyorum. Hamam bölümündeki tasvir Danteye yakışacak güzellikte. İvan Turgenyev, Dostoyevskiye yazdığı bir mektuptan, 26 Aralık 1861
Yazarı yaratan koşullar bağlamında okunması gereken bir kitap.
sanki oradaymışım ben de yazarın yanında olan biteni izliyormuşum gibiydi...klasik olması galiba bu demek
dostoyevsky'nin Sibirya'da ki 4 yıllık sürgün ve hapis yaşantısından biriktirdikleri
Bu kitapta mahpuslarla birlikte yaşadım resmen...Onlarla birlikte yaşadım, onlarla kavga edip onlarla eğlendim ve onlarla birlikte dayak yedim...
Mahkumların tıpkı özgür insanlar gibi at satın aldıkları bölüm çok hoşuma gitti...
özellikle hapishane hayvanları bölümü muhteşemdi.Mahpusların Besledikleri Kartalı özgürlüğüne kavuşturduktan sonra arkalarından yaptığı sohbet insanın icini acıtıyor
Rusya'da 19. yy daki hapis hayatını anlatan bir kitap. farklı karakter analizlerini yazıya dökmesi gerçekten çok iyi. rus isimlerinin benzerliği okumamı zorlaştırdı ama o kadar da sorun değildi. o benim sorunum galiba
http://moonlightcat13.blogspot.com/2014/09/oluler-evinden-anlar-dostoyevski-yaz.html
dostoyevski hapishane hayatını çok iyi yansıtmış yaşadığı duyguları mükemmel aktarmış.
416 sayfa