26.11.2012 00:10:33 / A.ÖMER TÜRKEŞ
Ölüm Peygamberi güzel bir tarihi polisiye örneği.
Kronolojik bir sıra izleyerek Ölüm Peygamberi ile başlayalım. Yazarı Alein Kentigerna. Bu yıl içinde –
Türkçede- yayımlanmış Kıyamet Elçileri romanına rağmen yazar hakkında fazlaca bilgi sahibi değiliz.
Ayrıca, Kıyamet Elçileri’nin künyesinde çevirmen isminin ve her iki kitapta telife aracılık eden
ajansın isminin görünmemesi önce yazarın kimliği ve milliyeti, ardından romanın kalitesi hakkında bir
miktar kuşku da doğuruyor. Merak etmeyin, okumaya başladıkça polisiye-gerilim sevenlerin kuşkularını
giderecek bir hikâye çıkacak karşınıza.
Siyasi komplolar
Mekân Brezilya’nın Rio de Janeiro kenti ve çevresi. 1743 yılı… Önce yaşlı ve yoksul bir çiftin vahşice
katledilmesi, sonra yaşlı bir rahibin hem de kilisede öldürülmesi, tam katil yakalanmış sanılırken aynı
tarzda işlenen bir keşiş cinayeti halkı ve kenti yönetenleri huzursuz eder. Huzursuzluğun asıl nedeni
ortada bir seri katilin dolaşması değil cinayetlerin bir tür dini ritüel, sanki bir kurban töreni gibi
gerçekleşmesinden. Çarmıha gerilen, makatlarına haç sokulan cesetlerin üzerine kanla yazılmış kısa bir
cümle; “Ben Mesiha Daggala’yım, Ölüm Peygamberi”…
Rio’nun kolluk güçleri cinayetler karşısında aciz duruma düşünce vaktiyle uygunsuz davranışları15032013 Cemaat cinayetleri KitapYazısı veMakaleYorumları Radikal Kitap'ta!
kitap.radikal.com.tr/Preview/251828-yazdir 2/4
nedeniyle teşkilattan kovulmuş Yüzbaşı Alvaro yeniden işe alınır. Karısı tarafından terk edilmiş,
alkolik, dibe vurmuş bir haldedir Alvaro. Soruşturmayı yürütürken yavaş yavaş kendine gelecek,
kendisiyle hesaplaşma fırsatı bulacak ama artık daha yüksek mevkilerdeki şahsiyetlere yönelen ard
arda cinayetlerin önünü bir türlü kesemeyecektir. Üstelik kendi şefi de öldürülmüş, Alvaro Rio polis
şefliğine yükselmiştir. Ama katili yakalayamadığı takdirde sadece bir gün kalabilecektir yeni
makamında. Neyse ki katil çok yakınlardadır..
18. yüzyılın Güney Amerikasında geçen Ölüm Peygamberi güzel bir tarihi polisiye örneği. Aksiyonu
bol, gerilimi yüksek zaman ve mekânı meze niyetine kullanmamış Alein Kentigerna. Cinayetlerin
ardında o yüzyılın siyasi mücadeleleri, zihniyet biçimleri, dinsel inançlar ve tarikatlar öenmli rol
oynuyor. Buna karşılık tabancaların yerini kılıçlar alsa bile insani tutkular pek değişmemiş. Siyasi
ihtiraslar, açgözlülük, aşk, ihanet, intikam, tekmili birden yerli yerinde... Yazar birden fazla polisiyeye
yetecek bolluktaki malzemesini karmaşık bir kurguyla bir araya getirmiş. Karmaşıklık kaosa
dönüşmemekle birlikte hikâyenin gidişatına olumlu anlamda katkıda bulunmayan yerler var. Mesela
“e=mc2” formulü… Evet, sona geldiğinde formülün de nereden ve nasıl geldiği anlaşılıyor. Buna karşılık
“Ölüm Peygamberi”ni tarihi polisiyeden bilim-kurgusal polisiyeye dönüştüren böyle final sahnesine ne
gerek vardı diye düşünebilirsiniz. Belki gerekli belki gereksiz finaline rağmen her durumda polisiye
tadı veren bir roman…