Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
Milletvekili, madencilerin yaşamını yitirmesinin nedenine ''sel baskını'' deyip, faciayı doğal felakete dönüştürmekteydi. Bilerek veya bilmeden!
(s.70)
Son olsun demekle son olmayacağını biliyorum. Sadece umudumu tüketmemek için son olsun diyorum.
(s.69)
Zor günler hiç bitmiyor. Gelen her gün, zor gün oluyor.
(s.65)
Özgürce konuşabildiğimiz, yazabildiğimiz ve haykırabildiğimiz gün özgürüz demektir.
(s.59)
Dünyanın en büyük kömür rezervine sahip Almanya ile 28.sıradaki Türkiye'nin 1983 ve 2013 yılları arasındaki maden kazaları ve ölümleri bakımından bir kıyaslama yapılıyordu. Almanya'da 30 yılda madenlerde ölüm yaşanmazken, Türkiye'de 1.378 maden işçisi yaşamını yitirmişti.
(s.57)
Günün birinde ne istendi ile başlayan ve, ''ne istendi de verilmedi?'' diye biten bir cümle duyarsanız bilin ki sizden habersiz bir şeyler olmuştur.
(s.44)
Keşke, neyin doğru olduğuna da neyin yanlış olduğunu bulduğum kadar kolay bulabilsem.
Cicero
Her olayın bir nedeni var. Ardından sonucu yaşanıyor. "Genellemeler hataya gebe," olsa da diyeceğim: Türkiye'de hep sonuçlar konuşuluyor.
(s.21)
Hindistan Bağımsızlık Hareketi'nin lideri Mahatma Gandhi, "Barışa giden yol yoktur. Barışın kendisi bir yoldur," diyor. Bu derin felsefe taraflarca kabul edilmediği sürece ne Anadolu ne Ortadoğu coğrafyası huzura kavuşur. Barışın kendi yolunda cesaretli olmak gerekiyor!
(s.23)
Sırf karşıt söylem geliştirdiği için birine ''vatan haini'' demek bile artık çok kolay!
(s.27)