Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
"Eğer önündeki kapılar bir daha yüzüne kapanacak olursa, hayatının sona ermediğini düşün. Sona eren şey yalnızca hayatlarının birincisidir ve diğeri başlamak üzere sabırsızlanmaktadır. O zaman bir gemiye bin, seni bekleyen bir kent mutlaka vardır."
Amin Maalouf - Tanios Kayası
"Aşk ilk günkü gibi kalabilir, heyecan da öyle... Aylar da geçse, yıllar da geçse... Hayat, insana bıkkınlık verecek kadar uzun değildir..."
_Doğu'nun Limanları_
- Hiçbir şeye şaşırma. Hakikatin de insanların da iki yüzü vardır.
Semerkant - 63
"Yaşadığın sürece unutma, topluluğumuz zeytin ağacı gibidir. Bilmeyen meyvesini kopartıp ısırır, onu acı bulup uzağa fırlatır. Ama bilenin koparttığı aynı meyve olgunlaşır, işlenir, nefis bir tadı olur ve ayrıca yağ verir, ışık verir."
Daha önce görmüştüm, daha önce yapmıştım, daha önce gerçekleştirmiştim duygusu ile onu öpmedim hiç, hatta elini bile tutmadım. Daha önce sevmiştim duygusuyla da! Aşk, el değmemiş olarak kalabilir, heyecan da öyle. Aylar da geçse, yıllar da geçse! Hayat, bıkılacak kadar uzun değil!
Doğunun Limanları
Sözcükler düşünce için ne ise ,dramlar tarih için odur, biçim mi verdikleri yoksa durumumu yansıttıkları bilinmez.
Amin Maalouf - Beatrice'den Sonra Birinci Yüzyıl
Bir şehirden geriye yarı sarhoş bir şairin onun üzerinde dolaşan umursamaz bakışlarından başka bir şey kalmaz.
Semerkant - 43
AMIN MALOUF – Işık Bahçeleri – Telos
– Başkalarına yol gösterecek olanlar, her gece her zenginliğe veda etmeli, üzerindeki giysiden başka bir şeyleri olmamalı, ertesi günün yiyeceğini bile taşımamalıdırlar. Bilgeler, din tüccarı sahte sofulardan ancak böyle ayrıt edilebilirler.
– Gün gelir, insan kendini bir mesajın temsilcisi sanırken, mezarcısından başka bir şey olmadığını anlar.
– Kendisine sunulan kalıplarda Tanrıyı görmeyi reddedenler bazen, Tanrının gerçek görüntüsüne başkalarından daha yakındırlar.
– Her dinde, her düşüncede, ışıklı özü bulup, kabuğunu atmasını bilin.
– İdealler hiçe sayıldıkları için ölürler; öğretiler ise, hükümdarlarla varılan uzlaşmalar, müritlerin ihaneti
sayesinde yaşarlar ve gelişirler.
– İçlerindeki gerçeği benim ağzımdan duydular. İnsan sadece kendi sesini dinler.
– Son defa gözlerini kapattığında, sen istemediğin halde açılacaklar. İlk saniyede kuşkulu olacaksın. İnancın
ne olursa olsun. Hangi dinden olursan ol. En katı müminde bile kuşku vardır ve en koyu inançsızlıkta itiraf edilmemiş bir umut! Ahret ile karşılaştıklarında insanlar sadece rollerini yaparlar,ortak inançları bedenlerindeki yorgunlukta yazılıdır.
– Söz geçirerek yaşamış olan, sözü dinlenmemiş olandan daha fazla acı çekecektir; göz önünde yaşamış olan görünmez olacaktır; mal için yaşayan malsız kalacaktır. Ona ait olan başkalarına aittir.