Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
evet nesferatu'nun diyeceğini ben de diyecektim : anıtkabir'deki kitaplığı bunu doğruluyor gibi ... bazı kitapların altı çizilmiş bazılarının yanına notlar alınmış . hepsi okundu mu bilemeyiz ama tabii ki hayatı bağlamında ele alırsak büyük olasılıkla okunmuş .
bir de şöyle bir hesap yapalım : 1938 - 1881 = 57 . 57 yılın ilk on iki yılını kitap okuyacak yaş olarak almazsak geriye 45 yıl kalır . 45 yıl 45 x 365 = 16425 gün eder . savaşlar , devlet işleri , hayat gailesi ve diş fırçalama zamanını hesaba katarak beş günde bir kitap okumuş olsa 16425 : 5 = 3285 kitap eder . demek ki 3 ile 4 bin arası kitap okumak mümkün bu kadar zamanda .
son olarak da kitabı içinde sesli okumadığı ve sadece görerek anladığı için "her gün kahvaltıdan önce bir kitap okuyan insanlar " bile var. okuma hızları insandan insana da farklılık gösteriyor . bu da etkili olabilir tabii ki . :)
Atatürk’ün çocukluğunda başlayan kitap tutkusu, savaş zamanı cephede bile sürmüştür. Sırtından üniformayı çıkarıp sivil hayata geçince okumaya ayırdığı zaman daha da arttırmıştır. Atatürk’ün hizmetinde bulunanlardan Cemal Granada, Atatürk’le Vasıf Çınar arasında geçen bir konuşmayı anlatırken; O’ndaki okuma alışkanlığının çocuk yaşlarda oluştuğunu belirler.Atatürk’ün elinden boş zamanlarında tarihle ilgili kitapların düşmediğini hatırlarım. Bir gün yine Atatürk, tarihle ilgili kalın bir kitap okuyordu. Öylesine dalmıştı ki, çevresini görecek hali yoktu. Bir sürü yurt meselesi dururken devlet başkanının kendini tarihe vermesi, Vasıf Çınar’ın biraz canını sıkmış olmalı ki, Atatürk’e şöyle dediğini duydum;
- Paşam!.. Tarihle uğraşıp kafanı yorma... 19 Mayıs’ta kitap okuyarak mı Samsun’a çıktın? Atatürk, Vasıf Çınar’ın bu çok samimi yakınmasına gülümseyerek şöyle karşılık verdi: -Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım, bu yaptıklarımın hiç birisini yapamazdım.’
‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.’ diyen Atatürk’te okumak, araştırmak bir tutkuya dönüşmüştür. Atatürk, geniş bir kültüre ve pek çok eserden oluşan bir kütüphaneye sahiptir. Zengin kütüphanesi sayesinde kitap okumak, araştırma yapmak, düşünce üretmek, araştırdığı, düşündüğü konuları tartışmaya açmak, O’nun gündelik hayatının vazgeçilmez bir parçasıdır. Hâkim Cengiz Otacı Atatürk’ün en çok tarihe ilgi duyduğunu şu şekilde belirtmiştir:‘Manastır idadisinde tarih öğretmeni Mehmet Tevfik Bey sayesinde tarih en çok ilgilendiği saha olmuştu. Atatürk’ün ileriki yıllarında kitaplığının çoğunluğunun tarih kitaplarından oluşması, onun tarihe ve ulusal bilince verdiği önemi göstermektedir.
Ben belirli bir sayı verilmesini sevmiyorum,insanın direk saydınız mı diyesi geliyor,o bir kenarda kalsın Atatürk'ün kitap okumayı çok sevdiği ve özellikle tarihe çok meraklı olduğu söylenir hep.Anıtkabir ve sair müzelerde bir sürü kalın Fransızca kitap görebilirsiniz Atatürk'ün okuduğu zamanın şartlarına göre bu kadar araştırmacı bir ruh görmek etkileyici ama zaten gençliğinden beri böyle orijinal fikirlere sahip olmasını açıklıyor diye düşünüyorum.Bir de eskiden şuanki dikkat dağıtan etkenlerin olmadığını göz önüne alırsak bu kadar devrim niteliğinde yenilik yapmış biri için neden olmasın?