Birlikte seçelim, birlikte okuyalım, isteyen ve okuyanla birlikte tartışalım📖📚📒
Ekibin verdiği sözden bihaber bir şekilde devam etmesi ilginç.
Başımızdakileri biz bu hale getiriyoruz mesajı verilmiş sanki.
Başkanın etrafındaki şakşakçılar bu ülkenin demirbaşı. Bazen aynı kişiler farklı başkanların şakşakçısı iken bazen de her başkan kendi şakşakçılarıyla geliyor göreve. Şakşakçılar federasyonu kötü fikir değil . Belki 'şakşakçılık olimpiyatı' bile düzenlenebilir.
Merhaba
Bu ay ki Türk Edebiyatı öykümüz Aziz Nesin/ Adamı Zorla Ederler
Özellikle son yılarda çok sık söylediğim bir cümle bu " adamı deli ederler". Zorla kısmını Aziz Nesin'den aldım artık adamı zorla deli ederler diyeceğim.:))
Aziz Nesin ülkemiz için çok büyük bir değer. Mizah edebiyatla buluşuyor; hem gülüyoruz hem düşünüyoruz hem sorguluyoruz.
Yıllar yıllar önce yazılan bir öykü bu kadar mı bugünü anlatır? Son dönemde Türk Edebiyatından öykü/roman okuyorum ağırlıkla. Ve her bir okumada geçmişin hiç de geçmediği, bugünlere ilerleyerek, gelişerek değil de sanki geçmiş zamanlardaki hatalarımızı daha büyük hatalar ve sorunlar haline getirerek gelmişiz gibi düşünüyorum.
Ülkemizin en uzak tarihinden bu yana hep bir "Lider" arayışımız olmuş ya da doğal süreçte liderlerimiz. Yönlendirilmeye hep ihtiyacımız olmuş. Tabi bu konuyu daha detaylandırırsam nerelere varırız o ayrı:)
Aziz Nesin'in genel tarzı birey ve toplum arasındaki çatışmayı edebiyat içinde mizahla buluşturmak. Bireylerin kendi yaşam tarzları, düşünce biçimleri, bakış açısı farkları toplumsal yapıyla olan bağlılıkları veya kopuklukları eleştirilir öykülerinde.
Toplum bireyden beklenilen davranışı göremezse onu "deli", "tuhaf", "sorunlu" gibi olumsuz ve dışlayıcı bir tutum sergiler. Tıpkı öykümüzdeki Rasim Bey'e olduğu gibi.
Bu hafta okuyanlar olacağını düşünerek, başlığı sadece genel bilgiler içeren bu paylaşımla açıyorum. Detaylı yorumlamayı sizler okuyunca/ yorumlayınca yaparız artık:))
Aziz Nesin'in her zaman bizi anlatmıyor mu zaten Özlem... Geçmişin geçmediği, ayağımıza daha büyük sorunlar olarak dolandığı konusunda da katılıyorum sana. Toplumda her kesime yayılacak bir aydınlanma olmadıkça manipülasyondan korunmamız mümkün olmayacak.
Adamı Zorla Deli Ederler öyküsüne gelince, bu öykü "Şeyh uçmaz, mürit uçurur" sözünü hatırlattı fazlasıyla. "Şakşakçılar federasyonu" da iyi çalışıyor gerçekten. Tabii burada amaç şakşakçılık değil bence, o araç. Kendi çıkarlarını korumalarının aracı. Bir insanın etrafında onu abartılı bir şekilde yere göğe sığdıramayan insanlar varsa kim kimi kullanıyor tartışılır bence.
Bir de bu öyküden iktidar ve övülmek insanı bozar dersini çıkardım, Rasim Bey gibi birini bile bozdu sonunda. Yüzüklerin Efendisi'ndeki güç yüzüğü gibi:)
Merhabalar,
Aziz Nesin'in kalemini, kara mizahını, gülerken düşündüren hatta ağlanacak halimize güldüren öykü ve romanlarını seviyorum :) Seçtiğimiz öykünün yer aldığı seçme öyküler kitabını kütüphaneden alıp bir günde de okuyuverdim, içinde 25 hikaye var ve 190 sayfa kadar. Kitabı da kesinlikle okumalısınız tek öyküyle kalmayın. Her öykü ayrı güzel, hatta bazı hikayelerinde çok sesli kahkaha atmak muhtemel o yüzden toplu yerlerde okurken dikkat edilmeli fikrimce :)
Adamı Zorla Deli Ederler hikayesi bana daha çok şöyle düşündürttü: Hep baştakilerin deliliklerinden(?!) şikayet edip yerine daha namuslu,adaletli, halkını seven, halk için çalışan bir lider olsun istiyoruz (herkes bunu istiyordur herhalde çoğul konuşuyorum ama :D) ve bazen seçimle böyle bir insanı getirdiğimizi sanıyoruz ama bir bakıyoruz gelen eskisinden de deli! Keramet oturulan koltukta mı yoksa bu adam hep mi deliydi? İşte Aziz Nesin diyor ki; acaba değişimi toplu mu yapsak? Şakşakçı değilde gerçekten vatanı için bir şeyler yapmak isteyen insanları liderin etrafına koysak bu lider delirmeden, namusuyla memleket yönetebilir mi? Keramet liderde (kimse Atatürk olamaz zaten ama parmağını da geçtim tırnağı kadar olabilen biri olsa yetinmeye çalışırdık :)), topluma hizmet eden diğer yüksek mertebelerdeki insanlarda (şakşakçı da denebilir) ve halkta.
O zaman ne yapmalı? Eğitim, eğitim, eğitim... Önce insan olmayı ve kendimiz için değil diğer insanlar için de iyi şeyler yapmayı öğrenmemiz gerek bence. Aileler iyi insan olmayı öğretmeliler önce evlatlarına, öğretmenler de iyi vatandaş olmayı diğer insanlara saygı duymayı, onları sevebilmeyi öğretmeli gerisi zaten gelir..