Yazmayı sevdiğinizi ve ileride bir yazar olmak istediğinizi düşünüyorum. Gelin, fikirlerimizi paylaşalım. Neler yazarsınız? Yazarken nelere dikkat edersiniz? Hiç kitap çıkarmaya çalıştınız mı? Hadi, bu grup sizi bekliyor! :)
kesinlikle.
Birçok yazarı kıskanıyorum ve "yazar olacaksam daha iyisini yazmalıyım" diyorum. Bazen bir konu buluyorum ve muhteşem sanıyorum ama sonra bir kitap okuyorum tüm hayallerim suya düşüyor. Kesinlikle kıskanıyorum bazı yazarları. Örnek aldığım birçok yabancı ve yerli yazar var. Hepsini çok kıskanıyorum ama bu bana gerekli olan isteği sağlıyor.
Kesinlikle katılıyorum.
Sözlü bile anlatmaya çalışsam yarım saatte anlatamazmışım gibi gelen bazı konuları bir sayfadan daha az yerde anlatabilen yazarlar var. Gerçekten takdire şayanlar, çok imreniyorum kendilerine. Daha zoruma gideni az lafla çok şey anlatabilmeleri. Şimdi burda çekemiyormuşum gibi göründüm ama doğrudur, çekemiyorum. :) Böyle durumlarda 'neyse' diyorum ve Cemal Süreya'nın da dediği gibi ekliyorum: 'hayat kısa, kuşlar uçuyor'. :)
Virginia Woolf zengin bir yazar ama Kendine Ait Bir Oda kitabında, bayan yazarlar hakkında neler diyor neler. Judith, william shakespeare'ın hayali kız kardeşi. Yazar olması için William a sınırsız şartlar sağlanırken, Judith 'e yazar olma şansı bile verilmiyor. Bu kitabı okurken vay bee demiştim.
Ben lise yıllarımda bass gitar çalarken "victor wooten" adında bir virtüözle yarışmaya çalışmış ve parmağımı kırmıştım. Tabi adam beni tiye alıp evime gelmiş değil; onun internetten bulduğum canlı performanslarıyla yarışmaktaydım. Sonuç vahim, hayatım boyunca "slap" tekniğini kullanamıyacağım çünkü sağ baş parmağımı zorlayamıyorum artık; zaten eskisi kadarda elime almıyorum gitarımı.
"Ne saçmalıyor bu herif?" demeye başladınız sanırım. Gelmek istediğim yer Dan Brown ya da başka bir yazarla kendinizi kıyaslarsanız ya da yarışırsanız sakatlanırsınız(manevi olarak); ve elinize sazınızı(kaleminizi) almaktan kaçınabilirsiniz bir süre sonra. Bir de ben sevdiğim kitapların yazım süreçlerini çok merak edip, araştırmayı severim. Da Vinci Şifresinin adı geçtiği için oradan gidelim; D. Brown yıllarca araştırma yapması neticesiyle böyle bir eser okuyabiliyoruz. Müthiş bir emek ve zamandan fedakarlık var. Belkide biz bu fedakarlığı yapamadığımız için ölene kadar kıskanan, öykünen taraf olacağız; ya da bir D. Brown disiplini edinmeye çalışacağız.
Tabiki, onlar profesyonel biz amatörüz. Arada dereler,ovalar,sıra dağlar var. Ama 'burayı nasıl yazmış ya' diye imrenip hayran kalmak, yazma isteğini söndürebileceği gibi, öyle güzel cümleler yazabilecek seviyeye ulaşabilmek için gerekli olan şevki de sağlayabilir. Sonuçta okuduğumuz o büyük yazarlar da dediğiniz gibi yoğun bir çalışma ve azimle bu seviyeye gelmişler. Kim bilir onlar kimlerin yolundan gitmek isteğiyle buldular bu azmi.
okudukça eziliyorum sözcüklerin altında. Ne yapmış bu yazar nasıl yazmış diye düşünmekten çıldıracağım herhalde bir gün. Oturup ben de düşünüyorum, elime geçen tek şey ise onlarla aramdaki uçurumu daha iyi görmek oluyor. Yetenekliler belli ama onlar da zamanında benim gibi acemiydi diye düşünüyorum. Yazdıkça olur diye zar zor bir fikir bulup beğeniyorum ama onu işleyemiyorum. Çıkmıyor kalemimden o sözcükler. Bazen zorlayarak yazıyorum ama beğenemiyorum klasik geliyor. O kadarını sırf öylesine bir şeyler karalayanlar bile yazıyor. Çok düşündüm, kendini küçümsemeden çıkmış bu iş, yazdıklarım iyi değil. Defterlerim bomboş, değerlendirilecek doğru düzgün tamamlanmış bir hikayem bile yok neredeyse. Yetenek mi yok yoksa az yazmaktan mı bu... Cevap yok...
Açıkçası arkadaşlar ben ne yapacağım hiç bilmiyorum.
Dostoyevski'yi kıskanıyorum mesela...hakkında bir kitap yazabilecek konuları tek cümlede bitiren biri ve insan psikolojisini çok iyi anlatması..
Orhan Kemal'in bu kadar gerçekçi diyalogları nasıl yazıyor. Yetenek işimi yoksa çalışmayla mı ?
Bazen bir yazarın kitabını okurken "Bu benim aklıma hayatta gelmezdi." ya da "Vay be! Ben de kitap yazdığımı sanıyormuşum! Tek yaptığım şey karalamakmış!" diyorum. Merak ediyorum da bu sadece bana mı oluyor? Mesela Harry Potter ve Sırlar Odası'nı okurken Johanna Rowling'i acayip kıskanmıştım. Ya da Dan Brown'un Da Vinci Şifresi'ni okuduğumda yazarlık kariyerim başlamadan bitmiş gibi gelmişti. Size bu hissi yaşatan kitaplar var mı?
@Shima, güzel düşünceleriniz için teşekkür ederim. Bence herkes 'en az' benim kadar yazabilir aslında. Neler neler geçiyor başımızdan günlük hayatta. Sadece bu yaşadıklarımızı bile ironik bir şekilde yansıtacak olsak ne yazılar çıkar kim bilir ortaya. Sizin blogunuz var mı? Profilinizde göremedim, varsa incelemek isterim. :)
Çok doğru söylemişsiniz. Ben de öyle yazılar okudukça gerçekten çok imreniyorum. Ama onlar da bu seviyeye gelebilmek için kim bilir ne kadar yazmış ve okumuşlardır.
@mustafasahin; Sizin yazma tarzınızı da çok sevdim. Blogunuza da bakmıştım; sade, samimi ve nükteli bir şekilde yazdığınızı düşünüyorum. Yazılarınız insana kendini yabancı hissettirmiyor, samimi bir dostla konuşuyormuş hissi veriyor. :) Bence bu gerçekten iyi bir başarı. Açıkçası okurken size de imrenmeden edemedim :) Ben de böyle yazabilmeyi isterim doğrusu.