Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
Hayat çok garip, öyle değil mi? Bir yandan saray gibi camiler öte yanda, yiyecek hiç bir şeyi olmayan dilenciler.
(sayfa 146, Martı Yayıncılık)
Topuz yapılmış, güzel yeşil bir kurdeleyle süslenmiş uzun, ve dalgalı saçlarımla çok rahattım. Hele kara çarşaftan kurtulma hakkımı elde ettiğimden beri. Artık herkes saçımın şekli için beni kutlayabilir.
(sayfa 131, Martı Yayıncılık)
Kazandım. Boşandım.
Ve bir daha asla evlilik yok! Bu hafiflik, bir anda çocukluğuma yeniden kavuşma hissi garip, çok garip...
(...)
Yeni oyuncaklar istiyorum! Çikolata ve pasta yemek istiyorum.
(sayfa 127, Martı Yayıncılık)
Kızının tek başına toplu taşıma araçlarından birine bindiğini görse, babam ne derdi? Söylediği gibi, şerefini mi lekeliyordum?
(sayfa 109, Martı Yayıncılık)
Hayır, anlamamıştım ve anlayamazdım da. O sadece canımı yakmakla kalmamıştı; ama ailem, kendi ailem onu savunuyordu. Tüm bunlar bir şey meselesi içindi... Neydi o dedikler? Onur! Hiç durmadan kullandıkları bu kelime tam olarak ne anlama geliyordu.
(sayfa 101, Martı Yayıncılık)
Bütün evli kızlar aynı işkenceyi çekmek zorunda mı kalıyorlardı? Yoksa tek işkence çeken ben miydim?
(sayfa 98, Martı Yayıncılık)
Evden çıkmaya hakkım yoktu, kaynağa gidip su taşımaya hakkım yoktu, yakınmaya hakkım yoktu,''hayır'' demeye hakkım yoktu. Ve okulu aklıma getirmek söz konusu bile değildi. Oysa bir sıraya oturmak, öğretmenin anlatacaklarını dinlemek için ölüyordum. Yeni hikayeler öğrenmek, büyük bir karatahtaya beyaz tebeşirle adımı yazmak en büyük arzumdu.
(sayfa 95, Martı Yayıncılık)
Oyuncaklarla oynadım, güzel yemekler yedim, sıcak suyla duş aldım ve uyumadan önce okşanıp sevildim. Gerçek çocuklar gibi!
(sayfa 84, Martı Yayıncılık)
''Dokuz yaşında bir kızla evlenirsen, mutlu bir evliliği garantilersin,'' der bir aşiret atasözü...
(sayfa 76, Martı Yayıncılık)
Evlilik antlaşması da bir gece önce yine erkekler arasında ve kapalı kapılar ardında imzalanmıştı. Her şey bensiz halledilmişti.
(sayfa 62, Martı Yayıncılık)