Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, bir kadını gösterir. Her zaman. Bunu hiç unutma Meryem…
Seninle benim gibi kadınlara hayatta yalnızca bir, tek bir marifet gereklidir, o da zaten okulda öğretilmez.
O da tahammül.
Sabretmek.
Katlanmak.
Sahip olduğumuz tek şey bu yeteneğimizdir….
Bir erkeğin kalbi fesat, habir bir şeydir, Meryem.
Bir ananın rahmine hiç benzemez.
Kanamaz, sana yer açmak için genişlemez…
"Bu kentin ne çatılarını ışıldatan ayları sayabilirsin,
Ne de duvarlarının gerisine gizlenen bin muhteşem güneşi."
"Sibirya'da sümkürsen,yeşil bir buz parçası olarak düşeceğini biliyor muydun?"
Leyla zifri karanlık camdaki, yarı aydınlık yüzlerinin yansısına, duvarlardaki kıpırtısız gölgelerine bakardı. Vınlama. Sonra patlama. Neyse ki bir başka yerde. Bırakılan soluklar; şimdilik kurtulduklarını ama bir başka yerde, çığlıkların ve kesif duman bulutlarının arasında bir çırpınmanın sürüp gittiğini, çıplak elle , deli gibi toprağı kazan, enkazın altından bir kız kardeş, bir ağabeyden, bir torundan kalanı çekip çıkarmaya çabalayan birilerinin olduğunu bilmek.
Canını kurtarmış olmanın bedeliyse, kimin kurtaramadığını merak etmenin ıstırabıydı.
Bütün bu yılları, zihninin tenha bir köşesinde geçirmişti. Kuru, çorak bir arazide; arzulamanın ve dövünmenin uzağında, hayallerin ve hayal kırıklıklarının ötesinde. Orada, geleceğin hiçbir önemi yoktu. Geçmişse yalnızca tek bir dersi içeriyordu: Sevgi, insana zarar veren bir hatadır; işbirlikçisi, yani umutsa tehlikeli bir yanılsama.
Belki de yüreksizlerin asıl cezası budur: gerçeği, iş işten geçtikten sonra, artık yapılabilecek hiçbir şey kalmadığında görmek, anlamak.
"Sırrını rüzgara fısıldarsan, ağaçlara söylediği için suçlayamazsın." - Halil Cibran
"Belki de yüreksizlerin asıl cezası budur: gerçeği, iş işten geçtikten sonra, artık yapılabilecek hiçbir şey kalmadığında görmek, anlamak!!"