Çevirmen denince benim aklıma yayınevi geliyor. Bu konu hakkında iyi bir önerim var : Can Yayınları. Çevirilerini beğendiğim bir yayınevi...
Ben de "Ben, Lucifer" adlı güzel kitabın harika çevirmeni Nur Yener ve "Köpekbalığı Metinleri" adlı kitabın müthiş çevirmeni Aylin Ülçer'e ulaşmış, hayranlığımı belirtmiştim. İkisine de bu konuda ulaşan ilk kişi benmişim, buna şaşırmıştım. Kesinlikle ilgiyi hakediyorlar. Kitaba dair her mecrada isimlerini anmak gerek, emekleri çok büyük.
Son okuduğum, Roberto Bolano'nun Uzak Yıldız adlı romanının çevirmeni Zerrin Yanıkkaya'ya kitabı okuduktan sonra bir teşekkür iletisi gönderdim. Çok başarılı bulduğum çevirisini beğendiğimi, o kitapla birlikte Bolano'nun tüm yazdıklarını okuma isteği duyduğumu kendilerine ilettim. "Hakikatli" çevirmenlerin, edebiyatın gizli kahramanları olduğunu, okuyucunun ilgisini hak ettiklerini düşünüyorum.
Gizli kahramanlar, bazen adları iç sayfalarda bile geçmeyen emektar, sanatçı insanlar. Trainspotting'i dilimize ilk kazandıran ve daha bir çok çeviriye imza atmış Sabri Kaliç dün hayatını kaybetmiş. Allah rahmet eylesin. Çevirmenlerimiz hayattayken onlara gereken değeri vermek, en azından bir e-posta ile onların zahmetlerine değer verdiğimizi göstermek gerekiyor kanımca. Önemleri çok büyük çünkü. Onlar olmasa okuduğumuz ve hayran kaldığımız onca esere ulaşamayacaktık. Onların varlığını sürekli hatırlatmak ve en az yazar kadar görünür kılmak, okuyucu olarak görevimiz.