Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
' Geçmişe baktığım vakit, boşa harcadığım tüm anları, yaşam hakkındaki bilgisizliğim yüzünden yanılmalarla, yanılgılarla, önemsiz işlerle yitirdiğim tüm anları düşündükçe bir kan damlası yüreğimi kaplıyor. En iyiye ulaşmak için değiştireceğim kendimi. Tüm umudum bundadır '
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
' İlk kez Dostoyevski'yi okumaya giriştiğim gece yaşamımın en önemli olayıydı. ilk aşkımdan bile daha önemli bir olay. benim için belirleyiciliği olan ilk bilinçli hareketti. ilk derin yutkunmadan sonra başımı kaldırdığımda saatin gerçekten durup durmadığını şimdi bilemiyorum. ama bildiğim bir şey var. o da bir an için dünyanın duruverdiği. bu benim insan ruhuna ilk göz atışımdı. ya da Dostoyevski bana ruhunu açan ilk adamdı desem daha mı doğru olur acaba? Bundan önce ayrımına varamadan azıcık gariptim. Dostoyevski'ye bulandığım andan sonraysa bilerek, isteyerek, geri dönülmezcesine hoşnutluk duyarak garip oldum. artık benim için o günden ötekine çalışarak yaşanan yaşam bitmişti. sıradan uyanmalar da. yazma tutkum da yok olmuştu - uzun bir zaman için - gereğinden uzun bir süre ateş hattında, hendekte yaşamış bir adam gibiydim. Sıradan insan acıları, sıradan insan kıskançlığı, sıradan insan tutkuları - hepsi benim için artık birer pislikti '
Oğlak Dönencesi / Henry Miller
"Kaldırımlarda iki yanımdan akıp giden, her zaman telaşlı, kaygılı, yüzü asık insanlara katlanamıyordum. Neydi bu bitmez tükenmez keder bu insanlardaki, bu kaygı, bu telaş, bu asık yüz ve onun altındaki kötülük (çünkü kötüdür insanlar, kötüdür, kötüdür, kötüdür!) Önlerinde bir altmış yılları olmasına karşın mutsuzlarsa ve yaşamayı bilmiyorlarsa suç kimin?"
Budala / Toygar Ateş
' Dostoyevski'yi yeni yeni tanıyordum. Muazzam bir şeydi bu. Her an dünyam değişiyordu. İnsan ızdırabıyla temasın sıcaklığı her sayfada sanki kabuğumu çatlatacak şekilde beni genişletiyordu. Düşüncem adeta birkaç gece içinde boy atan o mucizeli nebatlara benziyordu '
Kitap Korkusu / Ahmet Hamdi Tanpınar
İlk defa " Yer Altından Notları" okumaya başladığımda "aa bu hikayedeki adam benim" demiştim. Kitap "Ben hasta bir adamım... Kötü bir adamım. Suratsız bir adamım ben" cümleleri ile başlıyor ve devamındaki benzerlik inanılmaz boyutlara ulaşıyordu. Dostoyevski kitabın basımından 151 yıl sonrasına bir zaman yolculuğuna çıkmış, beni görmüş ve anlatmıştı adeta.
vikitap/lusacan
' Etrafınıza şöyle bir göz gezdiriniz. Gerçek hayat denilen şeyin ne olduğunu, nerede olduğunu bilmiyoruz bile! Kitaplarımızı, hayallerimizi elimizden alsalar, öylece ortada kalacağız.
Ben Karamazov Kardeşleri de okudum ve tavsiye ediyoroum :D Benim düşüncem bütün kitaplarını temin edip sonra yazılma sıralarına göre okumak. :D
Trt de bir belgeseline rast gelmiştim , onun hayatı ile ilgili , ve de o yeraltından notlar kitabı hakkında merak uyandırıcı ifadeler barındıyordu , ben de ertesi gün koşa koşa kitapçıdan o eseri satın alıp yaz okulunda okudum. O gazla diğer tüm kitaplarını da okudum
Hepsini beğendim fakat o yeraltından notlar ve suç ve ceza apayrı yerdeler
" İnsan kimi zaman geri dönmemek için geçtiği köprüyü bile yakar..! "
Budala / Nurdan Gülbüz
" aşkı ilk yaşamak , denizi ilk görmek gibi dostoyevski'yi de keşfetmek insan hayatında çok önemli bir tarihtir. bu genellikle ilk gençlik çağında olur. yaşlılıkta daha huzurlu yazarları okuruz . 1915'te cenevre'de suç ve ceza'yı okudum . kahramanları bir katil ve bir orospu olan bu roman bana çevremizdeki savarştan da yıkıcı ve etkileyici geldi . dostoyevski okumak bilmediğimiz bilmediğimiz büyük bir şehrin içine ya da bir savaşın gölgesine girmek gibidir . "
j l borges