Kitaplardan En Sevdiğimiz Alıntılar

Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...

Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)


Tür: Genel | Açılış, 27 Mayıs 2012
<< tüm tartışmalar

Din Nedir-Tolstoy

Tartışma Cevapları
1 2 ileri »

11 ile 20 arası cevap gösteriliyor, toplam 20 cevap.
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

Toplumdaki Kaosun sebebi üzerine yazdığım ironik cümleyi izaha mecbur bıraktınız beni. Dünya da nifak çıkaran hayvanlar değil, GÜYA düşünen, irdeleyen, araştıran insan! Ne tezat. Hiç bir düşünce, hiç bir irdeleme, hiç bir araştırma insanlığın faydasına çalışmadığı müddetçe insanı vasıf değildir. Sadece hayvansal bir içgüdüdür. Hobbes'un homo homini lupusu işte böyle dini öteleyen ahlakasız bir düşüncenin ürünüdür.

10 yıl     
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

Skovorodnikof; düşünün ki, ben acıktım, yemek yemem lazım. bunun için bi şekilde karnımı doyuruyorum. Bu iç güdüsel bi davranıştır. ve tüm canlılarda vardır. Ama davranışımı, çocuklarımın, eşimin karnını doyurmak için gerçekleştirdiğimde, bi üst levele geçip, bireysel ihtiyacımı toplumsallaştıryorum. Yani onalar da faydalı bir iş yapmış oluyorum. Siz çocuğuna ot hazırlayan bir inek gördünüz mü?
Bu tartışmayı yürüttüğümüz paragraflar boyunca bir birimize bir şeyi ispat etmeye uğraşıyoruz ve çeşitli fikir alışverişlerinde bulunuyoruz. Siz de bende bunu düşünerek, kendi açımızdan faydalı bulduğumuz şeyler için yapıyoruz.

10 yıl     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

İncil’de Dinden Dönenin Cezası : 28. Musa’nın yasasını hiçe sayan bir kimse, iki ya da üç tanığın sözü üzerine acımasızca öldürülür.
Kuran'da Dinden Dönmenin Cezası : NİSÂ-89 - Onlar kendileri inkar ettikleri gibi, keşki siz de inkar etseniz de eşit olsanız isterler. Allah yolunda hicret etmedikçe onlardan dost edinmeyin. Eğer yüz çevirirlerse onları tutun, bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan dost ve yardımcı edinmeyin.

Ayrıca Skovorodnikof'un önerdiği kitaptan bir alıntı da yapayım.
''Tanrı İsraillilere de bütün ülkede ''kimseyi sağ bırakmamalarını'' emretmişti (Yeşu 10:40 ; 11:20 ile karşılaştırın). Ve bu emrin yerine getirildiği söylenir. Öyleyse Tanrı'nın tecavüzü emretmeyeceğinden nasıl emin olabiliriz ? ''

Son olarak ''toplumdaki bu kaosun sebebi hayvanlar değil düşünen, irdeleyen, araştıran insandır'' demişsiniz, bana kalırsa bu kaosun nedeni tam tersine düşünmeyen sorgulamayan irdelemeyen araştırmayan insandır.

10 yıl, 1 ay     
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

DatluCadu uzun uzun yazdığınız için teşekkürler. "İnsanı hayvandan ayıran şey bizzat sizsiniz." cümlesiyle ne demeye çalıştığınızı açmanızı isteyeceğim.

Onun dışında, Furkan'ın da örneklerinden anlaşılacağı gibi dinlerin birer savaş makinesi olduğunu belirtmeden edemeyeceğim. Verilen örnekler sadece bir kısmı, bunlar gibi çok daha fazla emir var.

Toplumdaki kaosun sebebi de bana göre insanın sahip olduğu yetiler değil bunları nasıl kullanacağını bilememesidir. Bizim spesifik özelliğimiz gelişmiş zekaya sahip olmak, ama onu nasıl kullanacağımız hakkında yeterince iyi değiliz. Bu bakımdan Furkan'ın söylediği "insan hayvanlardan daha aşağıdır" mecazı (ki katılıyorum) ile benim insanların da sıradan bir hayvan olduğu söylemim çelişmemekte.

10 yıl, 1 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

Furkan Akyelken; Ben tahrifine inandığım diğer "kutsal" kitapların, değiştirlmiş olma ihtimali yüksek bölümlerini izaha gerek görmüyorum.
Nisa 89 ayet-i kerimesine gelince: Ondan önce isterseniz 88. Ayeti kerimeye bakalım. (mevzuyu daha iyi anlayabilmek için). 88. Ayeti kerimede, Bismillahirrahmanırrahim; " Size ne oluyor da münafıklar hakkında, Allah onları kazandıkları sebebiyle tepesi aşağı getirdiği halde, halâ iki bölük oluyorsunuz? Allah 'in saptırdığını siz mi hidayete erdirmek istiyorsunuz? Allah kimi dalâlette bırakmışsa artık sen onun için asla bir yol bulamıyacaksın." der.

Şimdi; Nisa 88 ve 89. Ayeti kerime aşağıda alıntılayacığım olay üzerine indirilmiştir.

İbn Abbâs'tan rivayet ediliyor: Mekke'de bazı kimseler vardı ve bunlar müslüman olduklarını söylüyor, fakat müşriklere arka çıkıyor, onlara yardımcı oluyorlardı. Bunlar bir takım ihtiyaçları peşinde Mekke'den çıktılar. "Yolda eğer Muhammed'in arkadaşlarına rastlarsak bile onlardan bize zarar gelmez." diyorlardı. Mü'mihler, bu kimselerin Mekke'den yola çıktıklarını duyunca bir grup mü'min: "Şu habislerin tepesine binip onları öldürün. Onlar size karşı düşmanlarınıza yardım ediyorlar." dediler. Diğer bir grup ise: "Sübhanallah, sizin söylediklerinizi söyliyen (yani kelime-i şehadet getiren) bir kavmi sırf hic*ret etmedikleri, ülkelerini terketmedikleri için mi öldürecek, kanlarını ve malla*rını helâl sayacaksınız?" dediler. Böylece o mekkeliler hakkında iki gruba ayrıl*dılar. Hz. Peygamber (sa) ne birini, ne diğerini söylediklerinden men'etmedi de sonunda bu âyet-i kerime nazil oldu.

Bu münafıklar bildiğiniz bugünün tabiri ile vatan haini. Abiyane deyim ile sağ gösterip sol vuruyorlar. Münafıklığın TDK daki karşılığı "arabozan" demektir. Casus. Günümüzde casusluğun, iki millet, iki ülke arasında arabozan olmanın cezası nedir?

Nisa 90.Ayeti Kerimede ise; " Ancak onlardan, sizinle kendileri arasında bir antlaşma bulunan bir kavme sığınanlar ve sizinle savaşmaktan veya kendi kavimleriyle harbetmekten bunalarak bunalarak size başvuranlar müstesnadır. Allah dileseydi onları size musallat kılardı da sizinle savaşırlardı. Eğer sizden uzak durur, savaşmaz ve size barış teklif ederlerse Allah, onlara dokunmanıza izin vermez. ." der

Onlardan bazısı da mallarını getirip Hz. Peygamber (sa) ile aralarında antlaşma bulunan Hilâl ibn Uveymir'e sığındılar. Mü'minlerle savaşma konusunda göğsü daralarak bunalan işte bu Hilâl'dir ki "Ancak sizinle aralarında bir antlaşma olan bir millete sığınanlar ve sizinle savaşmaktan veya kendi milletleriyle harbetmekten bunalarak size başvuranlar müstesnadır..." âyeti ile öldürülmekten muaf tutulanlar işte bu Hilâl'e gelenlerdir.

Gördüğünüz gibi İslamiyette körü körüne bir öldürme söz konusu değildir.

10 yıl     
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

Çok büyük bir şeyi gözden kaçırmışsın. İnsanın kendinden başkasını düşünmesini, onların da beslenmesini dikkate almasını "yüksek" bir davranış olarak tanımlarken sayısız hayvanın çocuklarına, eşlerine karşı davranışını unutmuşsun. O kadar fedakar canlılar var ki insanlar onların yanında sönük kalır.
Dişi ahtapot, döllenmeden sonra bir oyuğa yerleşir ve yavruları doğana kadar beklerken kendisi de açlıktan ölür. Beslenmek için bir kere bile yuvayı terk etmez. Bu fedakarlığı bırakın insanı, hiçbir hayvanda göremezsiniz.

Bu örneğin dışında, "insanı hayvandan şey" diye bir şey yoktur. Evet, insanı diğer hayvanlardan ayıran en belirgin şey "zeka"sıdır. Bu zekayı diğer bazı özelliklerden üstün tutmak yanlıştır. Bugün rahatlıkla evlerimizde yaşamamızın sebebi bizden öncekilerin buluşlarıdır. Onları bir kenara bırakalım. Doğada bir insan tek başına ne kadar güçlüdür? Şüphesiz, bir ceylandan farkı olmayacaktır hatta ceylan kadar hızlı olamadığı için yırtıcılar için çok kolay lokma olacaktır. Nitekim hayvanat bahçelerinde bu tür yırtıcı hayvanların bakıcılarını rahatlıkla avlayabiliyorlar. Bu tür bir video izlerseniz insanın ne derece "üstün" olduğunu kavrayabilirsiniz.

10 yıl     
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

Ve beklenen cevabı aldım, değiştirilmiş ayetler. Benim kafamın almadığı nokta tam bu işte. Tanrı'nın indirdiği kutsal kitabı muhafaza bile edemiyorken oturup varsayımlara göre dinin gerekçelerini yerine getirmek çok amaçsızca değil mi? Madem Kuran'ın değiştirilmesi gibi bir ihtimal var, doğrusunu kim bilecek ve bundan nasıl emin olacağız?

Bu şuna benziyor, Adnan Oktar'a bakıyorum oh din çok güzel kedicikler filan fıstık gelsenize...
Sonra dönüp ışid'e bakıyorum... ( yaptıklarından bahsedemiyorum )
Biri diğerine bunlar Müslüman değil Kur'an böyle emretmiyor diyor, diğeri ise asıl dinin bu olduğunu söyleyip diğerlerini kafir ilan ediyor ve savaş bayrağı açıyor. Burada kimin haklı olduğunu nasıl karar vereceksiniz ? Veremezsiniz çünkü ortada bir doğru yok sadece bir metnin yorumlanması var, bu da metni anlaşılır olmaktan uzaklaştırıyor.

Bu zamana kadar değiştirildi derseniz henüz müslümanlığın yayılmaya yeni başladığı zamanlarda bu insanların bu günkü gibi diğerlerini keserek kendi dinine mensup etmeye zorladıkları dönemleri hatırlatmak zorunda kalırım :/

10 yıl     
1 kişiden 0 kişi beğenmiş.

Tolstoy İnançlı bir insan ve inancının gereğini yazmış. Aforoz edilme pahasına. Ayrıca sadece bundan değil dini yok saymanın nelere mal olacağını da bir güzel anlatıvermiş. Ateistlerin ahlak anlayışını da şöyle özetlemiş: "Dini akidelere dayanmayan seküler bir ahlakın emirleri, müzikten hiç anlamadığı halde orkestra şefi yapılmış birisinin, çalacakları parçayı çok iyi bilen müzisyenlerin karşısında ellerini sallamasından farkı yok. Olayın akışı ve daha önceki orkestra şeflerinin müzisyenlere öğretmiş olduğu şeyler dolayısıyla, müzik belki bir müddet devam edebilir; ama müzikten zere kadar anlamayan adamın ellerini, kollarını sallaması hiç bir işe yaramayacak ve sonunda müzisyenleri şaşırtıp orkestranın ahengini bozacaktır."
Belki ateistlerin ahlak diye savundukları şey "mutlu" dünya kurmacalarıdır. Kişi bazında bu mutlu dünya kurmacası ile zararsız olan bireysel ateistler kurumsallaştığında toplum şu anki cinnet halini almıştır. Ve kurduğu bu düzene ayak uyduramayan ateizm savunucuları maalesef başkasını değil belki ama, kendini çok rahat öldürebilmektedir.

10 yıl, 1 ay     
4 kişiden 3 kişi beğenmiş.

Ahlakla dini birbirine zincirlemiş bir anlayışa adanmış bir kitap neredeyse, üzülerek söylüyorum ki çok boş bir amaç uğruna çabalamış Tolstoy, o günün getirdiği zorunluluklardan olsa gerek. Hatta günümüze çevirince düşünce sınırları forumlarda "ateistlerin ahlakı yok ki her istediklerini yaparlar, gidip niye insanları öldürmüyorsunuz" diyen yobazlara ulaşabilir.

10 yıl, 1 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

İnsanı hayvandan ayıran bir şey yoktur. Bu soru "kaplumbağayı hayvanlardan ayıran nedir?" sorusuyla eşdeğerdir.

Ahlak - Din konusuna gelince, hiçbir din, ahlak yasalarının temeli olamaz, olmamalıdır. İki yönden inceleyelim, önce bir bakalım ahlağın temeli dindir diyenlerin ahlak yasalarına,
*Senin gibi düşünmeyen, senin inandıklarına inanmayan insanları dize getir, ısrarcı olurlarsa öldür.
*Diğer dinlere ait insanların tamamı cehennemliktir. (Halbuki din evrensel değil gelenekseldir)
*Erkekler istediği yaştan kadınla evlenebilir. Bir değil, dört kadınla birlikte yaşayabilir, bunun yanında sınırsız cariye edinebilir.
*Senin dinin yeryüzüne hakim olana kadar savaş. (Halbuki hemen hepsi yukardakinin farklı zamanlarda gönderdiği şeylere inanıyorlar)
*Erkekler itaat etmedikleri taktirde kadınları dövebilir.
*İnsan en yücedir, bütün diğer canlılar onun için yaratılmıştır, onları istediği gibi kullanabilir
*Evlilik dışı birlikte olan insanlara kırbaç cezası, kadına ölüm cezası emri verilmiştir.

Sadece bunların bile yeterince kan dondurucu olduğunu kabul edenlerdensiniz umarım, daha detayı da var ama detayına girmek çok daha ürkütücü olacaktır.
Şimdi sormalı, bu mu evrensel, her yerde her zaman doğru olan ilk ve son, en doğru, en muhteşem AHLAK yasaları?

10 yıl, 1 ay     
1 2 ileri »
Bu gruba katıl!
Grup Kütüphanesi
Tüm Gruplar