Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
Önceleri sorularıma neden cevap alamadığımı anlamazdım, şimdiyse artık soru sorabileceğime nasıl inanabildiğimi anlayamıyorum . Ama gerçeke inanmıyordum ki , soruyordum sadece..
Düşünüyorum da insan herhalde bütün gün bir noktaya bakarak oturup bir akıl hastanesinde huzur bulabilir sadece.
Sonsuzluğun içinde nasıl böylesine hızlı vekolayca ilerlediğine hayret eden birisi vardı ; gerçekte hızla bayır aşağı yuvarlanıyordu . Aforizmalar
Yanımda yürüyordun Milena. Düşünsene, yanımda yürümüştün..
Nasıl olsa yoldayız, çekip gitmekten başka ne yapabiliriz?"
"İnsan hiçbir zaman yeterince hazır olmuyor ama yıkılmıyor da."
"Ama tüm bu düşünceler dürüstlükten başka bir işe yaramıyor."
Kendini dünyanın acılarından uzak tutabilirsin.Aslında böyle yapmakta a tamamıyla özgürsün ve bu senin doğana kalmış bir şey , ama kaçınabileceğin bir acı varsa işte bu da belki kendini uzak tutuştur.
Kafka - Aforizmalar
Eger kendi dogamiz geregi uzaklastirilmasaydik, hicbir zaman ustesinden gelemeyecegimiz sorular vardir. -Aforizmalar-
Ne iyilik, ne de kötülük var dilenci kadın konusunda; ya çok dalgındım ya da birini düsünüyordum o sırada belki, yoksa
bu türlü davranısımın, silik anılarımla ilintisi yok pek. "Dilencilere çok para vermeyin, acınırsınız sonra!" diye bir söz
anımsıyorum örneğin. Bir gün anam bir lira vermisti, çocuktum daha, büyük Ringle küçük Ring'in ortasında oturan yaslı
bir dilenci kadına vermekti bu parayı bütün isteğim. Gelgele-lim para çok görünmüstü gözüme, bir dilenciye bu kadar çok
para verilmez diye düsünmüs, sıkılmıstım. Ama parayı vermek de istiyordum; bozdurdum lirayı, önce bir onluk attık
kadının önüne. Sonra bütün o alanı kosarak geçtim, soldan geldim bu sefer, yeni, baska biri gibi, gene bir onluk attım
kadına, gene dolandım, gene kostum, gene bir onluk attım... Tam on kez alanı kosarak dolanmıstım. (Pek on kez
olamamıstı anlasılan, çünkü kadın bıkmıs, kalkıp gitmisti.) Sonunda yorgun, bitik dönmüstüm eve, baslamıstım ağlamaya,
anam acımıstı da bir lira daha vermisti bana.
Görüyorsun ya, talihim yok dilencilerle, ama varımı yoğumu Avusturya parasına çevirip, Opera Alanındaki dilenciye
vermeye hazırım, yeter ki, sen yanımda olasın, ben de yakınlığını duyabileyim senin.
Franz ( Milena'ya Mektuplar )
"Dürüst bir insanım Milena. Esaretin izin verdiği kadar dürüst.
Bir şeklimle herkese benzemeyen farklı bir yön var bende.
Huzur içinde bir dakika bile çok görülmüştür bana.
Her şeyi savaşarak kazanmak mecburiyetindeyim.
Sadece geleceğimi değil geçmişimi de kendim yaratmak zorundayım.
Dünya sağa dönüyorsa bu ritme uymak için benim sola dönmem gerekiyor.
Palto giymeye üşenirken bu koca dünyayı sırtımda nasıl taşırım ben?"
– Milena’ya Mektuplar
“Merak ediyorum seni Milena. Kalem tuttuğun elini, saçlarını ve ruhunun sürekli ağladığını yansıtan gözlerini. Soğuk bir ürperti geliyor Milena, üşüyorum senin adını her andığımda. Küfürbaz Kafka burada olsaydı herhalde küfrederdi bana. Ama ne yapayım Milena sana olan aşkım dinmiyor, incitiyor beni.”
-Milena’ya Mektuplar