Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
Geçmiş olan dünden hiç yad etme, yarın da gelmemişken feryad etme, düşünme geleceği de geçmişi de, şimdi şen ol da yaşamı berbad etme.
"İnsanın kendine çektirdiği acıya azap denir.Teknik adı vicdan azabıdır.Bugüne kadar binlerce hayalet hikayesi duymuşsunuzdur. İşte bunların başlangıcı da bu vicdan azabıdır.Dünya üzerinde hayalet gördüğünü iddia eden ilk insan,yaşarken canını yaktığı dostu öldükten sonra o kadar çok düşünmüştür ve o kadar kızmıştır ki kendine,yıllardır tanıdığı yüzü,bedeni evinin odalarında uçuşurken görmeye başlamıştır.Sonra bu olayın üzerine binlerce yıl binmiş ve insanlar her yerde hayaletler görmeye başlamış. Oysa hayalet dediğin şey yaşarken kazık attığın insanlar öldükten sonra duyduğun vicdan azabının sana oynadığı bir tiyatrodur." [Piç]
"İnsan doğar.On-on beş yıl sonra dünyanın nasıl bir tezgah olduğunu ve doğumla ölüm arasına nasıl hapsedildiğini fark eder. Bu aslında bir histir,bilgi değil.Ve ilk tepkisini verir.Avazı çıktığı kadar bağırarak.Bu çığlık,bir kalabalığın içinde cüzdanını çaldırdığını fark eden kişinin çaresiz haykırışına benzer.Önce,aşağılayan ve umursamaz bakışlar atan kalabalık, sonra da aşırı gürültüye dayanamayıp,içlerinden birini,bağırıp çağıranla konuşmaya gönderir.O da gidip:"Biz de çaldırdık cüzdanı,ne var?Senin gibi kıçımızı yırtıyor muyuz?"der.Böylesi bilimsel bir müdahale için,genelde diplomalı olanlar tercih edilir.Kalabalığın kayıtsızlığı karşısında yavaş yavaş sesi kesilen yaygaracı,gerçeği kabullenir ve çevresini insanlarla doldurur.Buna,büyüme denir.Yetişkin olma.Tam olarak yetişkin uysallığı.Yapay bir haldir.Tasarlanmıştır.İşlevselliği üzerine hesaplar yapılıp öyle biçimlendirilmiştir." [Piç]
"Zargana öğreniyordu.Aşık olunanla yapılan şeyin hiçbir değerinin olmadığını yazıyordu zihnine silinmez bir mürekkeple.Yapılan işlerin,gidilen yerlerin sadece aşık olunanın dışındaki insanlarla birlikteyken önemli olduğunu öğreniyordu.Çünkü kendi dışındaki bir varlıktan sırf nefes alıyor diye zevk alınabildiğini görüyordu ilk kez.Betty hiçbir şey yapmasa bile sadece içine oksijen çekerek mutlu edebiliyordu Zargana’yı.Bir de parklarda el ele yürümeleri gerekmezdi.Hatta birbirlerine dokunmaları bile gereksizdi.Sadece var olduklarını göstermeleri yeterdi aşkı yaşayabilmeleri için.Ama Betty,Zargana’ya kıyasla çok daha normal bir çocuktu." [Zargana]
"Çocuğum,insanın çok aşık olması lazım,bedeni karşı cins için biçimlendirilmişken,hemcinsine yönelmesi için.Üremek için heteroseksüel olmak gerekir.Üretmek için de sevişmek.
Heteroseksüel gerçekçidir,bense romantiğim.Sadece aşk ve zevk için dokunurum.Çünkü hayvan değilim ve üremek istemiyorum.Tek gerçek üreme,zihinsel olandır." [Malafa]
"Aklının korunması için Tanrı'ya ilk yalvaran insanın dileği yerine getirildi.O günden bu yana insanın aklı,Tanrı tarafından korundu.Belki bir kasada, belki de cennette.Çünkü aklın,insanın bedeninden kaçabileceği beş delik ve akıl yoksunu bedende delilik vardı.Akıl,insandan korundu.İnsan beş duyulu bir hayvan oldu. Bedeni ölümlü,aklı korunan,beş duyulu bir hayvan.Tanrı'nın insan olarak doğacağı güne kadar böyle sürecek.Aklı,insanla öldüğü gün öpüşecek.Hayattakilerse son ana kadar koklayacak,duyacak, görecek,tadacak,dokunacak ama asla düşünemeyecek.Çünkü aklı alınmış insana bırakılmış olan beyin,sahibine sadece hayal veren bir organdır.Var olanın üzerine kurulan hayaller.Oysa akıl, yoktan düşünce yaratır.Yoktan var etmek bir düşünce,yoktan var ettiğini düşünmek bir hayaldir.İnsan düşünmez,düşündüğünü hayal eder.Akıl sadece Tanrı,beyinse bir çocuk tarafından korunabilir. İnsanı koruyansa ölümdür.Bir hayal organıyla yaşadığı sürece kendine zarar verecek olan insanı sonsuz acıdan kurtaran ölüm, doğumdan üstündür." [Malafa]
"Sevgi,tırmananları birbirine bağlayan bir halattı.Biri düşerse diğerinin hayatta kalması için halatın kesilmesi gerekiyordu. ancak sevgi,kesilemeyecek kadar kalın bir halattı ve sonunda herkes düşerdi.Aptallar sevdikleriyle düşer,kötüler sevdiklerini aşağı çeker...Sevgi halatı.Düşenlerin kafatasını çatlatacak bir yükseklik.Acele etmeye gerek yok.Nasıl olsa ilk düşen öldü.Sıra herkeste...Yalnızken aptallık da,kötülük de yok oluyordu. Yalnızken korku yoktu.Bu yüzden ölmeliydi.Yalnız kalabileceği bir yere gitmek için.Bu dünyada olmayan bir yere varmak için intihar etmeliydi...Evren nüfusunun çoğunluğu sorulardan oluşur.Soru ve yanıtların nadir evliliklerinden doğan melezlerde bildiklerimizdir.Melezlerin ışığı neyi aydınlatıyorsa onu görürüz.Gerisi karanlıktır.Hiçbir gözün alışamayacağı kadar karanlık.El yordamının bile kör kaldığı bir karanlık.Kabul etmen gereken ilk gerçek de,doğumunda gözlerinin kapalı olduğudur. hayata karanlıktan geldiğini bilmelisin.Anavatanın karanlıktır. Karanlığın kuralları yoktur.Karanlığın tarihi yoktur. Gözlenebilen tek haraket,karanlığın dışına düşendir.Sadece karanlığın dışı kurallara sahiptir.Doğumundan birkaç saat sonra gözlerini açmanın nedeni,ışığın seni beklediğini bilmendir. Kurallar,buluşmaların gecikmesini yasaklar.Kurallar,karanlığın dışındaki hareketin kimlik bilgileridir.Kurallar,onların varlığını bilmeyenlere göre kader,diğerleri için pusuladır...
Her şeyi düşünebilir,her şeyi hayal edebilir,ancak sadece seçtiklerini gerçekleştirebilirsin.Düşünce şeytandan,Davranış Tanrı'dandır.Hangi düşüncenin davranışa dönüşeceğine karar verense insandır... " [Azil]