Avi Pardo'yu ve Sönmez Güven'i anmak lazım. Ve tabi ki Algan Sezgintüredi'yi de. Sabri Kaliç gibi toprağa vermeden çevirmenlerimizin değerini teslim etmek, isimlerini görünür kılmak gerekiyor.
Can Yücel'in Hamlet çevirisi güzeldir mesela.Genelde günümüz ingilizcesinden yapılan çevirilerin aksine orijinal halinden çeviri yapmıştır,okunmaya değer.
Yayınevine dikkkat etmek gerektiği kadar, çevirene de dikkat etmek gerekir. Kendini kanıtlamış, o dilin isim yapmış çevirmenleri vardır, İsmail Yerguz, Nihal Yalaza Taluy, Roza Hakmen, Şadan Karadeniz, Ergin Altay gibi. Çevireni de özenle seçmek gerektiğini düşünüyorum.
Önemsediğim bir konuya daha değinmek istiyorum; genç, henüz yeterince tanımadığımız çevirmenler de var. Örneklemem gerekirse, Zerrin Yanıkkaya'yı harika bir Bolano çevirisiyle tanıdım ve bana yazarın tüm kitaplarını okuma isteği kazandırdı. Bunun gibi değerli çevirmenleri bilemeyebiliriz, ama kitap alırken kapağını ve diğer süslerini önemsemeden, rastgele çeşitli yerlerden bölümler okuyarak da çeviri konusunda bir parça bilgi sahibi olabiliriz. Bence bir kitabı almadan önce onu incelemek için daha fazla zaman ayırmalı.
Konusu açılmışken önemli bulduğum bir yazar-çevirmenden söz edeyim; Aslı Biçen. Çok başarılı çevirilerinin yanında(Dickens-Kasvetli Ev, Müsterek Dostumuz, Swift, Su Diyarı, Salman Rushdie, Geceyarısı Çocukları) İnceldiği Yerden, Elime Tutun, Tehdit Mektupları gibi değerli bulduğum üç roman da yazmış. İnceldiği Yerden'i iki kez okudum. Küçük bir taşra kasabasında, birkaç okur, bir odaya kapanıp, günlerce kitabı irdeleyip, tartıştık.
Çevbir'in kurucu üyesi de olan Aylin Ülçer'in dilinden bal damlar her zaman, su gibi çevirir. "Köpekbalığı Metinleri" adlı müthiş kitabı onun harika çevirisinden okumak büyük bir haz. Sırf o çevirdi diye "Rüyanın Öte Yakası"nı okuyacağım.