Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
İTALO CALVİNO – Görünmez Kentler – Remzi
– Biz canlıların cehennemi gelecekte var olacak bir şey değil, eğer bir cehennem varsa burada, çoktan aramızda ; her gün içinde yaşadığımız, birlikte, yan yana durarak yarattığımız cehennem. İki yolu var acı çekmemenin : Birincisi pek çok kişiye kolay gelir : Cehennemi kabullenmek ve görmeyecek kadar onunla bütünleşmek. İkinci yol riskli: sürekli bir dikkat ve eğitim ister; cehennemin ortasında cehennem olmayan kim ve ne var. Onu aramak ve bulduğunda tanımayı bilmek, onu yaşatmak, ona fırsat vermek .
– Anlatıya yön veren ses değil kulaktır .
– Yalan sözlerde değil “şey” lerdedir.
– Etrafında ne kadar karanlık var bunu bilmek istiyorsan, gözlerini kısıp uzak, zayıf ışıklara bakmalısın.
– Hiçbir dil yoktur ki aldatmasın .
– Tüm amblemleri tanıdığım gün – dedi Kubilay Han – imparatorluğuma sahip olabilecek miyim nihayet?
Hiç heveslenmeyin Hünkarım dedi Venedikli (Marko Polo ) o gün sen kendin de amblemler arasında bir amblem olacaksın.
– Göz, şeyleri görmez, başka şeylerin anlamını yüklenmiş şeylere ait şekiller görür.
– İnsan zaman içinde yaşayabilir. Ama, donmuş, dural, devinimsiz bir geçmişte var olacaktır.
– Her şeye sahip olur her şeyi bilebilirdik, ve de yazık olurdu, zira metafizik ve felsefenin ölümü olurdu bu.
– Doğru yolu bulmak için kaybolmak gerekir. Labirent, içine giren kaybolsun ve arayışlarla dolansın diye yapılır. Ama labirent o aynı kişi, yeni bir plan çizmesi ve labirentin gücünü yok etmesi için başkaldırıyı da düşündürür. Bunu başardığı taktirde insan labirenti yıkacaktır; onu boydan boya geçen biri için labirent yoktur.
– Kuş gibi hafif olmalı, tüy gibi değil.
– İnsan yüzü bir maskedir.
– Varlığını oluşturmak için bunca şeyin gerekli olduğuna bakarak, talihin elinde gelişigüzel karıştırılmış bu malzemenin nasıl olup da insanı yarattığına şaşıyorsunuz; ama bilmediğiniz bir şey var: Yüz milyonlarca kez bu malzeme tam bir insan biçimi alacağı noktada, insana biçim vermek için gerekli öğelerin ya gereğinden fazla ya da gereğinden az olması nedeniyle durup, kah bir taşı, kah bir kuşu, kah mercanı, kah bir çiçeği, kah bir kuyruklu yıldızı meydana getirmiştir.
– Pratik yaşamda zaman cimrice kullandığımız bir zenginliktir.
– Bilinmeyen bilinenden her zaman daha çekicidir; umut ve düşleme, deneyimden kaynaklanan düş kırıklıklarına ve acılara karşı tek tesellidir.
– Şah, mat edildiğinde, kazananın eliyle bir kenara ittiği şahın ayakları altında siyah bir kare yani hiçlik kalır.
– Bilmek, gerçek olan şeye bir şeyler eklemek, dolayısıyla gerçekliği çarpıtmak demektir.
– Bugün artık potansiyel olmayan, varsayımsal olmayan, çoğul olmayan bir bütünlüğü düşünmek mümkün değildir.
– Kimiz biz, deneyimlerin, bilgilerin, okunmuş metinlerin, imgelerin oluşturduğu bir bileşke değilsek neyiz her birimiz? Her yaşam, her şeyin, akla gelebilecek her şekilde yeniden karıştırılıp, yeniden düzenlendiği bir ansiklopedi, bir kitaplık, bir nesneler envanteri, bir üsluplar dizisidir.
– Hüküm veren, ama kendisi de hükümlü yalnız adam için. Kafasının yarısıyla kendisini ölüme mahkum ediyor, öbür yarısıyla düğümün altına girip son soluğunu veriyor.
– Mutlu aşkın tarihi yoktur.
– Tek bir kitap seçecek olsaydınız, yangından korumak için; hangisi olurdu bu?