Yeraltı Edebiyatı

Genet gülerdi burdaki diğer arkadaşlara. "Lan sizinki de yeraltı mı? Ben yeraltında doğdum oğlum. Doğar doğmaz "piç" unvanına nail oldum."

Bu arada Genet'in romanları yeraltı türüne girer. Oyunları daha ziyade toplumsal olguların parodisidir.

Burada, Genet'nin aile albümünü karıştırmak amacıyla bulunuyoruz. Bu cümleyi noktalayan da, kraliyet çoğulu değil. Nesnelliğin tevazu kisveli afisi de bize bol geleceğine göre, olsa olsa çete çoğulu. Öyleyse ben de, bu ukala "ibne"den işe başlayayım. Karıştıracağım albümde pek fotoğrafa durmuşluğu olmayan, haydi açıkça söyleyeyim, kendi ailemden biriyle. Meselesi var bu adamın. Merkezine koyduğu"eşcinsellik" üzerinden epeyce taş fırlatıyor sağa sola; kalu beladan çağımıza kadar her şey o'na "yanlış" geliyor. Kitapları o'na bazı unvanlar kazandırıyor gibi, çağdaş bir yalvaç oluyor zaman zaman, bazen de ezoterik bir guru. Kaotik ve akışkan bir edebiyat serüveni onunki, olabildiğine başına buyruk, savurgan. Aşk, seks, ölüm resmi geçitlerinin kompetanı. LSD'den meskaline dek hemen her türlü uyarıcıyı kitaplarında denemiş bulunan psikodelik modern bir yalvaç. Budist nağmelerle ezgiler söyleyen çılgın guru. Fransa Kralı. Kutsal budala.