Anlatı ve yorum ustası Giorgio Manganelli, bir XIX. yüzyıl klasiğini, Carlo Collodi’nin Pinokyo’sunu bir “paralel kitap” biçiminde sunuyor. Bir yeniden okuma ve yeniden yazma olarak nitelendirebileceğimiz bu yapıt, ünlü masalı özgün biçimde yorumlayarak bir üst-metin oluşturuyor. Paralel metin yazarı, bu hem “özerk”, hem de “özgün metne bağımlı” yapıtıyla masalın çocuk gözüyle okunmasını aşıp eleştirel çözümlemeye yöneliyor.
KİTAPTAN:
“Hiçbir kitap bitmez; kitaplar uzun değil geniştir. Sayfa, biçiminin de ortaya koyduğu gibi, kitabın altta yatan varlığına açılan bir kapıdan başka bir şey değildir; ya da daha doğrusu başka bir kapıya götüren başka bir kapıdır. Bir kitabı bitirmek son kapıyı açmak anlamına gelir, amaç bunun da bizim şimdiye kadar eşiğini aşmak için açtıklarımızın artık kapanmamasıdır, ve sonsuza kadar açılmış bütün kapılar açılmayı sürdürürler... Bitmiş kitap sonsuzdur, kapalı kitap açıktır; bütün kitap bütünüyle bizim çevremizde toplanır, bütün sayfalar bir sayfadır, bütün kapılar, görünenler olsun görünmeyenler olsun bir tek kapıdır, kapı öyle ardına kadar açıktır ki ben yalnız eşiğinden...“
Anlatı ve yorum ustası Giorgio Manganelli, bir XIX. yüzyıl klasiğini, Carlo Collodi’nin Pinokyo’sunu bir “paralel kitap” biçiminde sunuyor. Bir yeniden okuma ve yeniden yazma olarak nitelendirebileceğimiz bu yapıt, ünlü masalı özgün biçimde yorumlaya... tümünü göster
Ölüm ile yaşam arasında, sıcak Benin ile soğuk Norveç arasında eşine az rastlanır bir hikayeyi gerçeküstü bir dille anlatıyor Arpad Kun. Afrikalı bir anne ile Fransız bir babanın oğlu olan kahramanımız Aime, kah Afrika'da Vudu törenlerinde kah Norveç'te bir kasabadaki Tahta Kilise'nin yangından kurtarma tatbikatında karşımıza çıkmaktadır. Birbirinden tamamen farklı iki kültür arasında Aime her iki kültüre ait birbirinden güzel öyküler anlatırken yaşamının bu iki arada nasıl gidip geldiğini görüyoruz.
Macar Edebiyatının usta isimlerinden Arpad Kun Türkçedeki bu ilk kitabıyla karşınızda...
Ölüm ile yaşam arasında, sıcak Benin ile soğuk Norveç arasında eşine az rastlanır bir hikayeyi gerçeküstü bir dille anlatıyor Arpad Kun. Afrikalı bir anne ile Fransız bir babanın oğlu olan kahramanımız Aime, kah Afrika'da Vudu törenlerinde kah N... tümünü göster
Flannery O'Connor'dan daha önce yayımladığımız İyi İnsan Bulmak Zor çok sevildi. Şimdi de yazarın ölümünden sonra yayımlanmış ikinci öykü kitabına yer veriyoruz Metis Edebiyat'ta: Her Çıkışın Bir İnişi Vardır'da yine dokuz güzel öykü var. Karakterlerin hepsi insani zaaflardan fazlasıyla nasibini almış saplantılı tipler: Kimi erdemli olmayı, kimi iyilik yaparak başkalarını "kurtarmayı", kimi değişime ve ilerlemeye ayak uydurmayı, bazıları da ırkçılık gibi sosyal sorunları dert edinmiş ya da ölüme kafayı takmış insanlar. O'Connor bu karakterlerin kendilerini içine düşürdükleri durumları tasvir ederken, anlatı kazanına bolca ironi, epeyce gerilim, biraz trajedi, bir çimdik de komedi katıyor. Böylece, evet hayli karanlık, ama okuması keyifli öyküler çıkıyor ortaya.
Flannery O'Connor'dan daha önce yayımladığımız İyi İnsan Bulmak Zor çok sevildi. Şimdi de yazarın ölümünden sonra yayımlanmış ikinci öykü kitabına yer veriyoruz Metis Edebiyat'ta: Her Çıkışın Bir İnişi Vardır'da yine dokuz güzel ö... tümünü göster
Marksist eleştirmen ve kültür teorisyeni Fredric Jamesonın edebiyat yazılarından hazırladığımız kapsamlı bir seçki: Yorumlama teorisi, edebi tür anlayışları, Üçüncü Dünya Edebiyatı ve ulusal alegori, siyasal bir sorun olarak haz, edebiyat eleştirisinin tarih ve teori içindeki yeri, teorik jargon gibi temaları çözümleyen yazıları ile, Flaubert, Joyce, Robbe-Grillet gibi modernist ya da proto-modernist anlatı yazarlarının ve Baudelaire, Rimbaud ve William Carlos Williams gibi modernist şairlerin yapıtlarını analitik ve tarihsel bir bakışla değerlendirdiği eleştirel yazıları bir arada. Bir de Ursula K. Le Guin hakkındaki yazısı var: Ütopya düşüncesinin bilimkurgu edebiyatında büründüğü biçimi değerlendiriyor. Kitaba Modernizm İdeolojisi başlığını özellikle koyduk. Modernizm genellikle kendini bir ideoloji olarak değil de, sanki doğal bir durummuş gibi algılamış, kendini öyle izah etmiştir. Jameson temel eleştirel stratejisini, Daima tarihselleştir! düsturunu burada modernist metinler üzerinde çalıştırıyor: Buradaki yazılarının büyük çoğunluğunda modernizm ideolojisinin adı geçen yazarlarda büründüğü özgül biçimleri çözümlüyor.
Marksist eleştirmen ve kültür teorisyeni Fredric Jamesonın edebiyat yazılarından hazırladığımız kapsamlı bir seçki: Yorumlama teorisi, edebi tür anlayışları, Üçüncü Dünya Edebiyatı ve ulusal alegori, siyasal bir sorun olarak haz, edebiyat eleştirisin... tümünü göster
bilalante şu anda kitap okumuyor.