Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
eskiden çizmeye kıyamaz yanında bir defterle okur istediğim yerlerinot alırdım ama sonraları kitaplarıma ''kristal bardak'' muamelesi yapmayı bıraktım ve highlighterlarla çizmeye başladım ( 2. el aldıklarıma hala kıyamam gerçi).
Ben okurken bi anda gözümde parlayan yerleri çiziyorum.
Ecinniler'de ''Herkes şemsiyeye değer.'' sözünün altını çizmiştim, birine söylesem çok da anlam ifade etmeyecek -belki- ama beni etkilemiş satırlar.
okudugum zaman, yutkunuyorum ve duruyorum hah. boyle olunca altı cizilmelik oluyor.
Benim çizme olayım kitaba göre değişiyor. Genelde yeni bişi öğrendiğimde yada yeni bir müzik veya yeni kitaptan bahsettiğinde sonrasında dinlemek veya okumak için çiziyorum. Süper oluyo..........
bir kitabı asla karalamam daha doğrusu karalayamam , eğer sevdiğimiz bir söz varsa onu kağıda dökmek çok zor olmasa gerek
@YoğurtÇorbası, Aslında benim altını çizme nedenim kağıda dökmenin zor olması değil.
Buradan yola çıkarak şöyle bir tartışma da başlatılabilir: "Kitap koklamak, düzgünce rafa dizmek, düzenli toz almak vs çoğumuzun yaptığı şeyler. Fakat bu gibi davranışlar zamanla okunan şeyden alınan değerin önüne geçebiliyor. Demek istediğim zamanla o kitabı okumuş olmak, o kitaba sahip olmak, kitaptan alınan şeylerin önüne geçebiliyor. Kütüphanenin karşısına geçip yıllar önce okuduğumuz, şu an çok az şeyini hatırladığımız kitaplara bakıp "Amma da güzel kütüphanem var." psikolojisine girmemek gerekiyor. Sonuçta kitabın amacı duygu, düşünce aktarımıdır. Bunlar olmadıktan sonra altı çizili, kapağı yırtık veya cillop gibi. O kadar da önemli değil."
Bu konu daha önceden aklımdaydı, size bir cevap olarak verilmemiştir. Aklıma geldiği için belirttim.
@sifteri bir kitaba sahip olmanın hissettirdiği duyguların önüne geçmesi bana göre çok mantıklı değil hiç bir zaman bu şekilde düşünmedim hatta yorumunuz beni şaşırttı öyle düşünenler de var mıdır acaba diye merak ettim bence böyle küçük ayrıntılara takılıp kitaplardan alacağınız hazzı etkilemeyin derim önemli olan kitap okumanın bize kazandırdıkları kitabın eski veya yeni olması değil ama tercihen bir kitabı karalamam ve sizin anlatmaya çalıştığınız noktayı anladım
@YoğurtÇorbası, Sizin öyle düşündüğünüzü kastetmemiştim zaten. Kendim de öyle düşünmüyorum. Ama böyle düşünenlere çok rastladım. "küçük ayrıntılara takılıp kitaplardan alacağınız hazzı etkilemeyin derim önemli olan kitap okumanın bize kazandırdıkları kitabın eski veya yeni olması değil" Kesinlikle katılıyorum, bu nedenle altını çizmekte sorun görmüyorum. Çizmeme düşüncesine de karşı değilim. Dediğim gibi, cevabım size değildi. Yeri gelmişken belirtmek istediğim başka bir durumdu.
Cümlelerin altını çizmek, sayfaların kenarlarına notlar almak, hatta o sayfayı okurken hissettiklerini kitaba yazmak nasıl da güzeldir; asla karalamak ya da kitabı incitmek olarak algılamam bunları. Aksine kitaba yaşanmışlık katar. Kitaplar dokunmaya kıyamayacağımız kelebekler değiller bence; onlar nefes alır, ne kadar çok şey eklersek onlara o kadar çoğalırlar.
Kriterlerime gelince; okuduktan sonra yutkunmuş, ardından bir derin nefes alıp tekrar okumuş ve 'vay arkadaş' demişsem; kendimi tutamam çizerim.
o anki ruh halime hitabetidir sanırım. cümlelerin altını çizmeye kıyamazdım eskiden. ama şimdi dönüp aynı kitabı açtığımda öyle mutlu oluyorum ki o kısımları okuyunca. tekrar tekrar gülümsüyorum ..