Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Benim çizme olayım kitaba göre değişiyor. Genelde yeni bişi öğrendiğimde yada yeni bir müzik veya yeni kitaptan bahsettiğinde sonrasında dinlemek veya okumak için çiziyorum. Süper oluyo..........
eskiden önemli gördüğüm yerlerin altını kesinlikle çizer hatta yanına kendimce notlar alırdım çok faydasını da gördüm aslında ama artık önemli gördüğüm yere küçük bir işaret koyuyorum daha sonra müsait bir zamanda işaretlediğim yerleri microsoft office içindeki onenote
programı (kullanımı basit ve pratik bir program tavsiye ederim) ile her kitap için sayfa numarası ile arşivliyorum. önceleri çok zahmetli gelmişti ama şimdi yaklaşık 30 kitap olmuş arasıra açıp okudukça iyi ki yapmışım diyorum
@sifteri bir kitaba sahip olmanın hissettirdiği duyguların önüne geçmesi bana göre çok mantıklı değil hiç bir zaman bu şekilde düşünmedim hatta yorumunuz beni şaşırttı öyle düşünenler de var mıdır acaba diye merak ettim bence böyle küçük ayrıntılara takılıp kitaplardan alacağınız hazzı etkilemeyin derim önemli olan kitap okumanın bize kazandırdıkları kitabın eski veya yeni olması değil ama tercihen bir kitabı karalamam ve sizin anlatmaya çalıştığınız noktayı anladım
kitap dokunulmaması baş ucunda durması gereken bir şey mi?bana gore hayır. o zaman onu çizmeli onun uzerinden calısmalıyız. gosteri aracı olmamalı.
Biraz önce kitaplığımı düzeltirken Tolstoy'un Diriliş'i geçti elime. Şöyle bir karıştırdım sayfalarını. Normalde vazgeçemediğim bir alışkanlığım olmasına rağmen çizmemişim hiçbir cümlenin altını. Son sayfasında ''Mutluluğu, gerçeği arayın, gerisi verilecektir size.'' sözü dikkatimi çekti. Altını çizmeyip de ne yapacaksın bu lafın? Olmuş mu hiç öyle? Aldım kalemi kalın kalın çizdim altını. Şimdi daha mutluyum.
"Kitabın sende izi kaldıysa senin de kitapda izin kalmalı."
Bazen yazara cevap yazdığım da olur. Kitabı gören kişisel defterim sanır. Amaç hor kullanmak, kitabın okuduğunu belli etmek değil iz bırakmak sadece.
@YoğurtÇorbası, Aslında benim altını çizme nedenim kağıda dökmenin zor olması değil.
Buradan yola çıkarak şöyle bir tartışma da başlatılabilir: "Kitap koklamak, düzgünce rafa dizmek, düzenli toz almak vs çoğumuzun yaptığı şeyler. Fakat bu gibi davranışlar zamanla okunan şeyden alınan değerin önüne geçebiliyor. Demek istediğim zamanla o kitabı okumuş olmak, o kitaba sahip olmak, kitaptan alınan şeylerin önüne geçebiliyor. Kütüphanenin karşısına geçip yıllar önce okuduğumuz, şu an çok az şeyini hatırladığımız kitaplara bakıp "Amma da güzel kütüphanem var." psikolojisine girmemek gerekiyor. Sonuçta kitabın amacı duygu, düşünce aktarımıdır. Bunlar olmadıktan sonra altı çizili, kapağı yırtık veya cillop gibi. O kadar da önemli değil."
Bu konu daha önceden aklımdaydı, size bir cevap olarak verilmemiştir. Aklıma geldiği için belirttim.
Ben çizmekten yana değilim, beğendiğim sayfanın altını çok hafif bir şekilde kıvırırım.
Bu yorum silinmiş
Altını çizmem; cümlenin ya da paragrafın başına ve sonuna minik tikler atarım. Ayrıca neyin altını çizdiğim genelde yazarların farklı bakış açılarını barındıran tümceler fakat kitabı okuduğum sıradaki psikolojik durumum da yer yer etkili olur önemli noktaları belirlememde.