Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Yorumlar için teşekkürler..
Yaşıyor olduğunuzu bilmek güzel :)
şimdiye kadar 3 kitabı sıkılıp bıraktım.
vadideki zambak 150. sayfada
kinyas ve kayra 120. sayfada
prag mezarlığı 110-120 civarı 2 kez yarım bıraktım..
hiçbir kitabı 100 sayfa okumadan değerlendirmem. kurgunun oturması benim yazara alışmam için ve kitabı yarım bıraktıysam 2. kez mutlaka okurum mesela 1984 ü başta çok sıkıcı bulmuş okuyamamıştım aradan yaklaşık 1 sene sonra tekrar okudum ve kesinlikle çok beğendim ve yazarın hayranı oldum..
kiminin beğendiği bize sıkıcı kiminin sıkıcı bulduğu bize harika gelebiliyor. sanırım kitaptan beklentiyle alakalı bir şey. bazen sıkılsak da devam ettiğimiz ve sonunda pişman olmadığımız kitaplar da oluyor ama şu 3 kitabı sanırım okuyamayacağım
Arkadaşlar bazı arkadaşlarımız
bir kitabın daha 50 sayfasını okumadan bile sıkıcı bulup kenara atıyorlar..
Çoğu kitabın başları sıkıcı olabilir,çünkü konuyu bilmiyorsunuz :)
Size tavsiyem bir kitabın sıkıcı olup olmadığını...ya da beğenip beğenmediğinize ilk 50-100 sayfasını okuduktan sonra kararverin :)
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
İyi okumalar...
Bazen düşünüyorumda bu yazarlar bu sıkıcı kitapları yazarlarken hiç sıkılmamışlar mı ? :-) :-) :-)
@pamukprenses vadideki zambak evet sıkıcı. bende zor bitirmiştim. Katılıyorum insanlar kitap okuma konusunda seçici olmalı.
Bazı kitapların başı gerçekten sıkıcı olabiliyor. Çünkü konuya girişi sağlamak uzun sürebiliyor. Çok sevdiğim Ejderha Dövmeli Kız kitabının ilk 80 sayfası çok sıkıcıydı ama sonrasında sayfalar su gibi aktı gitti.
Birde hep aynı türde kitap okumak sıkıcı oluyor. Değişik türlere yönelmek yeknesaklığı önlüyor.
Peki bunu konuya indirgemek ve sıkılma durumuna sadece tek bir açıdan bakmak ne kadar doğru? Mesela üslubun gözünüzde hiçbir değeri yok mu?
Hiç olmadı mı üsluptan, cümlelerin kuruluş biçiminden rahatsızlık duyduğunuz? Benim oldu. Birkaç kitabı üsluptan dolayı yarıda bırakmışlığım var ki zaten eserlerde konuya öncelik veren bir insan da olmadım hiçbir zaman.
Genelde okumaya yeni başlayanlar, özellikle mini mini "5 ler, 6 lar,7 ler" , için geçerli sıkılma durumu. Bu aslında sıkılmaktan ziyade bi kaçış, ebeveyni kandırmaya yönelik stratejik bir tuzak. Sakıncaları saymakla bitmez. En belli başlı sakıncası okur adının sıfatını koyamazlar. Bir türlü bir üst levele geçemezler. Sıkışıp kaldıkları "okur" başlığının sıkıcı boşluğunda, kürek cezasına çarptırılmış mahkumlar gibi güçlü ama çaresizdirler. Bundan kurtulmanın ve "nitelikli okur" sıfatını kazanmanın, bu sıkıcı mazeretvari boşluktan kurtulmanın tek yolu SABIRDIR. Karşılıklı bir sabır. Ebeveyn-çocuk sabrı! Korka korka da olsa asma köprülerden milim milim geçme pahasına, cinnet anlarının bir kıvılcımla ateş alarak çocuğun ömür boyu sürecek bibliyafobi olma riskini akıldan çıkarmadan, nirvanaya ulaşmanın tek yolu SABIR!
Nerden biliyorum? Çünkü ben bir ergen ebeveyniyim.
Ama bazı kitapları insan 100-150 sayfada okusa yine sıkıcı yine sıkıcı mesela Balzac-Vadideki Zambak çok sıkıcı.Kaç defa okuyayım dedim başladım ama sıkıcı olduğu için bıraktım bence insanlar kitap okuma konusunda seçici olmalı.
aman ford ! aman ne feci ! :)
2010'da vadideki zambak'ı ilk kez okuduğumda mektuptan sonraki ilk cümleyi anlamak için 17 kere okumuş anladıktan sonra da sağlamasını yapmak üzere dersanede türkçe dersinde tartışmaya açmıştım . geçrçekten ilk başları zordur kitabın ama " en güzel aşk zor olan " değil miydi ?? : ) :P
lisede edebiyat öğretmenimizin bir lafını hiç unutmam : o da bir yazardan alıntı yaparak demişti ki : " sizi arı gibi sokan kitaplar okuyunuz ! " ali şeriati , michael haneke demiyor mu ki " sizi rahatsız etmeye geldim . " bence solomon asch'in deneylerinin dediği gibi "" kendisine güvenmek için nedenlere sahip olduğumuz "" yazarların kitaplarını okumaktan vazgeçmemeliyiz - tabii ki iktisat bilmeden naomi klein da okumamalıyız elbette -
vadideki zambak okuduğum en güzel kitaplardan biriydi arkadaşlar . sezercik aslan parçası'nın öksüzler filmi kadar acıklıydı :D belki bir gün ... :)