Kitap Tavsiyesi ve Fikir Alışverişi

Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.

* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.


Tür: Genel | Açılış, 28 Temmuz 2011
<< tüm tartışmalar

Köy Enstitüleri

Tartışma Cevapları
« geri 1 2

1 ile 10 arası cevap gösteriliyor, toplam 18 cevap.
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

Köy enstitülerinde eğitim görenler yılda iki dünya klasiği roman bitirip aynı anda da herhangi bir enstrüman çalmayı öğreniyorlardı. Aradan ortalama 60-70 yıl geçti. Eğitim sistemimizin mantıken ilerlemiş olması gerekiyor. Üstelik maddi imkanlar da önceki yıllara göre arttı. Ama şahsi düşüncem ülkemizde kaymak tabaka olarak görülen üniversite mezunlarının bile çoğunun köy enstitüsü kalitesinde olmadığı yönünde. Bu konuda sizin de görüşünüzü almak isterim.

Sizce üniversite okuyanların ne kadarı bu vasıflara sahiptir?

Etrafınızda hem düzenli kitap okuyup hem de hakkıyla enstrüman çalan ne kadar arkadaşınız var? (burada esas mesele illa enstrüman çalmak değil de, kültürel olarak bir seviyenin üstünde olmak sanırım. enstrüman çalmayıp çok güzel resim yapıyorsa bu da eşdeğerdir.)

Eğitim sistemimizde zihinsel bir değişime ihtiyaç var mı? Yoksa böyle devam etmeli mi? (özellikle öğretmen arkadaşlar bu konuda yorum yaparsa memnun olurum.)

10 yıl, 4 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

bende bir öğretmenim. eskiyi daha iyi mi görüyorum? bazen veya bazı durumlarda evet.ama bazen hayır.
mesela bazı öğretmen arkadaşlarımız lise mezunu; evet uzun yıllardır meslekte olan insanlar olabilir ama şu an hala faaller.
şimdi bazıları kesin ''önemli olan yapılan iş ve kalitesi'' diyebilir.
o zaman bizim eğitim/edebiyat fakültesi mezunu olmamız da önemli değil demektir.
kültür derseniz; katıldığım bir konu. çünkü edebiyat okuyup sadece zorunlu bölüm ve dil kitaplarını bitirmiş arkadaşlar var.
öğretmenlik hep insanların önüne ''son çare'' diye sunuldu. kalite beklemek akla bile gelmemiş.

10 yıl, 4 ay     
3 kişiden 3 kişi beğenmiş.

Geçmişi köy enstitüsüne dayanan bi öğretmen lisesinden mezun oldum, henüz üniversitenin başı, öğretmen adayıyım üstelik. Bize o kadar sağlam belletildi ki sizin de yukarıda değindiğiniz önemli ve kıymetli şeyler. Ama zamanla değerini düşürmek amaçlı pek çok girişimde bulunuldu ve başarılı da oldular. Değerli bi öğretmenim "değeri düşürüp tamamen kapatacaklar," demişti. Çok değil, bi kaç hafta olmadı canım okulumun "öğretmen" sıfatı kaldırılalı. Ki koy enstitüsü bundan da değerli bir kurumdu. Ama bir devamı niteliği taşıyan okulları da kaldırıp yok ettiler. Bilmem ki huyumuz mudur bizim bize değer katan şeyleri silip atmak, tarih isimleri degistirmekle yok olmuyor oysa.

10 yıl, 4 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

Resim ve Müzik, önemli anlamda yetenekle ilgili konu. Azmeden tabi ki bunlarda da başarılı olabilir. Kitap okumak ise farklı bir şey. Kültürel olarak bir seviyenin üstünde olmak için enstrüman çalmak ya da resim yapmak gerektiği fikirine hiç katılmıyorum. Köy Enstitüleri ise bilindiği gibi belli bir ideoloji içerir ve ne öğretmenliği ne de kültürel seviye ve kaliteyi buna bağlamak olanaksız bence.

Ayrıca öğretmenlik de, özel yetenek isteyen özel bir meslek, okul kalitesi kadar kişilik kalitesi , diğer bazı mesleklere göre daha önemli.

10 yıl, 4 ay     
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

@İnci Birinci, Müzik veya resimden kastım herhangi bir sanat dalıyla ilgilenmekti. Çünkü sanatla ilgilenenlerin dünyaya bakış açısı değişir, vizyonu genişler, dünya vatandaşı olur. Bu da bence eğitimcide olması gereken önemli bir özelliktir.

Köy Enstitüleri' nin ideolojik olduğunu düşünmüyorum. Bu başka bir tartışma konusu, o nedenle uzatmayacağım. Köy Enstitüsü ile kaliteyi özdeşleştirmem de tamamen okulun müfredatıyla ilgili. Kapısından hiçbir şey bilmeden giren biri, birkaç yıl sonra edebiyata, sanata ilgili biri olarak çıkıyor. Bence bu muazzam bir başarı. Bakın Gürcistan Türkiye' ye göre çok fakirdir ama neredeyse her evde piyano vardır. Gürcistan' da herkes acayip derecede yetenekli midir? Zannetmiyorum. İleride hiç çalmayacak bile olsa bir çocuğun vaktini bu tür şeylerle geçirmesi bence her zaman faydalıdır. Bizdeki eksik bence bu.

Öğretmenliğin özel meslek olduğunu katılıyorum. Öğretmenlerin çoğunun da yeterli olduğunu düşünüyorum. Bence problem müfredatta. Okullar sadece öğretiyor, eğitmiyor.

10 yıl, 4 ay     
2 kişiden 2 kişi beğenmiş.

@ehlimana, Öğretmenlik mesleği kesinlikle hak ettiği değerde değil. Çoğunluğun, öğretmenin rolünün ne kadar önemli olduğunu bile anladığını sanmıyorum.

10 yıl, 4 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.
Profil Resmi

ben bir öğretmen değilim fakat köy enstitüleri ile birkaç şey söylemek istiyorum.Anadolu için köy enstitüleri bence çok önemliydi halkın gelişmesi kültür seviyesinin yükselmesi okur yazarlığın artması bu enstitüler sayesinde oldu ve ülkemize önemli yazarlar da kazandırdı.Öğretmen dediğimiz kişi bu mesleği seven ve gönülden bağlı olsan insanlardan seçilmeli günümüzde maalesef ki öğretmenliği para kazanma aracı öğrenciyi de ticari bir meta gibi gören öğretmenler var.Öğretmenlik gibi kutsal bir mesleği bu kadar alçaltmaya kimsenin hakkı yok öğretmenler genel kültürü yüksek ve idealist insanlar olursa bu ülkenin çocukları gençleri muhakeme yeteneği yüksek araştırmacı ve aydın gençler olarak yetişir ve ülkemiz de büyük hak ettiği yüksek seviyeye ulaşır.

10 yıl, 4 ay     
4 kişiden 4 kişi beğenmiş.

Öncelikle öğretmen değilim ve nasipse olmayacağım.

Nacizane fikrim ; eğitim sisteminin kaldırılıp çöpe atılması ve sıfırdan yeniden yapılandırılması gerektiğidir. Köy ensitülerine gelince illa tekrar geri getirmeye gerek yok. Fakat şöyle bir gerçek var ki insanlar kültürlü olmak istemiyor rahat yaşamak istiyor.Para kazanmak istiyor zengin olmak istiyor, t.v programlarında ki herifler gibi olmak istiyor, gerizekalı insanların sırf sesi güzel, yüzü güzel bilmem neresi güzel diye milyonlarca lira kazanmasını gıpta ile izleyip onlar gibi olmak istiyor.

10 yıl, 4 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

Ben 1 yili tamamlamis bir ogretmen olarak actiginiz bu konu da size gercekten cok katiliyorum. O donemde ki egitimin sadece teori de degil pratik ve hayata uygun olmasiydi kaliteli yapan. Ancak su an aldigimiz egitimler sadece teorik ve sadece sinav sistemine yonelik.
Ayrica Gun gectikce elimizdekilerin kiymetini azaltiyoruz, cunku kaybetme endisesi tasimiyoruz. Ister teknoloji cagi, ister yayginlik dense de egitimin kalitesi ve egitim almaya istekli olanlarin sayisi gun gectikce azaliyor. Bu ogrenciler icinde ogretmenler icinde gecerli. Ben size cok basit bir ornek vermek istiyorum. Annem babasinin okutmak istememesi uzerine bundan 35 yil once intihar girisiminde bulunmus. Bense su an her gun okulu birakma karari alan, okuldan kacan ogrencileri tekrar okula kazandirmak icin ugrasiyorum.
Zaman buldukca kitap okumak, kulturel faaliyetlerde bulunmak icin elimden geleni yapiyorum. Ama baktigimda gerek yillarin deneyimli ogretmen arkadaslarim gerekse yeni mezun olan ogretmen arkadaslarimin brans fark etmeksizin kitap okumaktan kactiklarini goruyorum.
Biraz cagi dogru kullanamamak, biraz isteksizlik, biraz da egitimsizlik (ne kadar universite mezunu olsak da) gun gectikce egitim kalitemizi dusuruyor.

10 yıl, 4 ay     
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

@earslan86, az da olsa görevini tam olarak yerine getirmeyen öğretmenler elbette var.(her meslekte olduğu gibi) ama bence esas sorun öğretmenlerde değil. yani oraya gelinceye kadar çok daha önemli sorunlar var. miladras' a tamamen katılıyorum, ne müfredat öğrencilere doğru şeyi veriyor ne de öğrenciler doğru şeyi istiyor.

@ciba, çok güzel tespitte bulunmuşsunuz. o dönemde öğrenci olanlar devletin çok fakir olmasına rağmen kendilerine eğitim alma imkanı yarattığını bilip, bu sorumlulukla hareket ediyormuş. kendilerini yetiştiren ülkeye faydalı olmak istiyorlarmış. şimdi dönemin de değişmesiyle bu ortak bilinç neredeyse yok olmuş durumda. sizin de dediğiniz gibi eksi yönde ilerleme söz konusu. gün geçtikçe daha yetersiz nesiller geliyor ve bu nesiller de yine daha değersiz nesilleri yetiştirecek. hangi belgeseldi hatırlayamıyorum ama ismet inönü' nün kızı şunları söylemişti: "atatürk bize o dönem o kadar büyük bir özgüven vermişti ki hiçbir şeyden korkmuyorduk. ülke olarak herkes samimi bir şekilde çalışmak, ilerlemek istiyordu. bunu başarabileceğimize olan inancımız tamdı."



10 yıl, 4 ay     
« geri 1 2
Bu gruba katıl!
Grup Kütüphanesi
Tüm Gruplar