Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Biz vuslati severiz. Askin bir parcasidir vuslat. Bosuna degil Leyla ile Mecnun, Kerem ile Asli ve daha nicesi. Kavusabilselerdi bilinirler miydi? Kerem o dugmeleri acabilseydi de heyecandan yanmasaydi mesela, sonra Kerem'in icini kavuran ates kavurmasaydi. Bir ulke yoneticisinin meydanlarda salladigi "Bir olur garip olur, iki olur rakip olur, üç olur denge olur, dört olur bereket olur, gerisi Allah Kerim..." tavsiyeye uysaydi gerisi Allah Kerim deseydi Kerem. 10 cocuklari olsaydi. Asli'nin butun hayati hamile gecseydi, ev harici bir is tutamasaydi. Madende ise baslayan Kerem ihmalkarlik sonucu olseydi. Bu isin fitratinda var sonucta. Asli bir basina 10 cocuk ile sokakta kalsaydi. Bu hikaye kime ilginc gelirdi? Kim severdi bunu?
Yahut collerde dolasmaktan paranoyaya baglayan Mecnun, kiskancliktan bezdirseydi Leyla'yi.. Leyla kacsaydi babasinin evine. Sonra deseydi Mecnun'a bosanmak istiyorum diye. Mecnun pipisinin verdigi yetkiyle boyle bir sey olamayacagina hukmetseydi. Colun ortasinda etrafinda yuzlerce insan varken Leyla'yi bicaklasaydi 14 yerinden. Kanlar icinde kalan Leyla'ya kimse yardim etmeseydi. Oracikta olseydi Leyla. Anlatilir miydi hikayeleri?
Konu nerelere geldi? Toparlayalim.Bundan sonrasi kitabi okumayanlar icin bir kac bilgi icerebilir. Tamamen sizin sorumlulugunuzda.
Ask'in ortagi vuslat. Ama vuslat gerceklesince niyeyse sevmiyoruz. Raif Efendi, Madonnasi ile bulusabilseydi eger ayni naifligi koruyacak miydi? Onu da bilmiyoruz. Kavusamadigi icin seviyoruz bence. Kendi degersiz asklarimizi yuceltme cabasi ile kendimizle ozdeslestiriyoruz belki. Kaybettigi icin seviyoruz Raif Efendi'yi. "Hayat; ancak bir kere oynanan bir kumardır, ben onu kaybettim." dedigi icin seviyoruz. Aslinda kazanin olmadigini dusundugumuz icin kaybedenleri seviyoruz. Kaybeden triplerine giriyoruz.
Insanlarin cogunlugu kaybediyor cunku. Esmeralda'ya "Bana su verdi" diye asik olan Quesimodo gibiyiz hayatta. Don Kisot eger insanlara kendilerini animsatmasaydi klasiklerin arasinda yer almazdi.
Bunlar isin edebiyat kismi. Kitabi okurken buyuk keyif aldim. Sabahattin Ali iyi bir yazar. Listelerden inmemesini kendim uzerinden aciklayayim. Ben kitabi okuyali cok olmadi. Okudugum zamanda listelerdeydi. Simdi hala oyle. Sosyal medyada olsun, disarda tanistigim kizlar olsun dillerinden dusmuyordu Kurk Mantolu Madonna. Kendimden kisaca bahsedeyim. Normal(super normal hatta) bir tipim var. Zengin sayilmam. Belki kitaplar, sinema, muzik vs is yapar diye izledigim, okudugum,dinledigim seylerin haddi hesabi yok. Ortamda olurda guzel bir kiz "Madonna evet, cok guzeldi. Kendimden cok sey buldum derse" ben de Raif Efendi diye yapistirayim cevabi diye okudum. Belki bir etkilenme olur diye. Orta sinifa mensup benim gibi epey yuklu bir erkek nufus var ulkede. Muhtemelen yalniz degilim. Bence neden budur. Evet...
İçinde barındırdığı pişmanlık,geç kalınmışlık,tesadüf gibi okuyucuyu etkileyebilecek enstrümanları kısa ve başarılı bir şekilde okuyucuya sunduğu için olabilir.
Haksızlık Sabahattin Ali'ye, tek güzel kitabı Kürk Mantolu Madonna değil. Popülaritenin kurbanı oldu. Kitap okumayı zaman kaybetmek olarak gören, edebiyata dair her şeye burun büken tipler bile Kürk Mantolu Madonna okur, över oldu. Niye? E popüler kitap ya herkes okumuş, laf olsun torba dolsun yani. Neyse en azından bunu okuyorlar, Tutunamayanlar'a o zahmeti de göstermemişlerdi sağda solda alıntılarını paylaşırken.
Olacaksa fenomenlerin kitapları, ne bileyim grinin elli tonu falan popüler olsun fikrindeyim, edebiyatin can damarlari popüler olmasın, hep biricik kalsın.