Öyle bir bölümü var ki ağlamaktan helak oldum! Serinin bu kitabı sizi en çok şaşırtan olacak. Duyguların ön planda olduğu, her karakterin yumuşak yanlarına değinen ve aile olduklarını daha çok hissettiren, sona adım adım yaklaşan bir kitaptı. Seviyorum bu yazarı ve seriyi.
Öyle bir bölümü var ki ağlamaktan helak oldum! Serinin bu kitabı sizi en çok şaşırtan olacak. Duyguların ön planda olduğu, her karakterin yumuşak yanlarına değinen ve aile olduklarını daha çok hissettiren, sona adım adım yaklaşan bir kitaptı. Seviyor... tümünü göster
Herkes kendi krallığına sahiptir. Onu ya korursunuz ya da kaybedersiniz.
Mutluluğu beklemekle ancak ömrünü tüketirsin. Önemli olan, o mutluluğu bir savaşın ortasındayken bulabilmek.
Mac, Barrons, Ryodan ve Jada dünyanın kontrolünü yeniden kazanmaya çalışırken düşmanlar müttefik oluyor, doğru ve yanlışın, ölümle kalımın, arzuyla aşkın arasındaki çizgiler anlamını yitiriyor. Dublin’in üstündeki kara delikler dünyayı yok etme tehdidiyle yükselirken en büyük tehlike MacKayla Lane’in içinde ortaya çıkıyor: Sinsar Dubh, bedenini ele geçirdi ve doymak bilmez güç arzusuyla her şeyi yakıp yıkmaya kararlı.
İnsanlığın ve Fae’nin kaderi, kitabı yok edip Yaradılış Şarkısı’nı geri almaya bağlı. Ancak bu amaçlara ulaşabilmek için sidhe-kâhinlerin, Dokuzlar’ın, Seelie ve Unseelie’nin iş birliği yapması ve kaçınılmaz seçimlerle yüzleşmesi gerekiyor.
Bu kez fedakârlık olmadan başarı, risk olmadan kazanç, geri dönülmez kayıplar olmadan zafer yok. Mac’in ruhu için verilen savaşta, her kararın akıl almaz bir bedeli var.
“Mac ve Dani’nin dünyayı kurtarmaya çalıştığı bu zekice kurgulanmış, heyecan verici, sarsıcı hikâye sizi büyüleyecek. Serinin hayranları her andan, her sayfadan büyük keyif alacak. İnanılmaz yetenekli Karen Marie Moning’in sürprizleri bitmiyor.”
—USA Today
Herkes kendi krallığına sahiptir. Onu ya korursunuz ya da kaybedersiniz.
Mutluluğu beklemekle ancak ömrünü tüketirsin. Önemli olan, o mutluluğu bir savaşın ortasındayken bulabilmek.
Mac, Barrons, Ryodan ve Jada dünyanın kontrolünü yeniden kazan... tümünü göster
Okurken çok sıkıldım ben ;(((((
Okurken çok sıkıldım ben ;(((((
İlk tarihi aşk romanlarımdan biridir. Kapağını çok seviyorum ancak aynı şeyi kitap için söyleyemeyeceğim. Okurken baya sıkıldığımı hatırlıyorum. Şu an bu kitabı okumamış olsaydım alıp okumaya yeltenmezdim.
İlk tarihi aşk romanlarımdan biridir. Kapağını çok seviyorum ancak aynı şeyi kitap için söyleyemeyeceğim. Okurken baya sıkıldığımı hatırlıyorum. Şu an bu kitabı okumamış olsaydım alıp okumaya yeltenmezdim.
Serinin ilk kitabından çok daha iyiydi. Kadın karakterin davranışlarını sevdim ama erkek karakterin evlilikle ilgili düşünce ve davranışları çok aptalcaydı. Allahtan sonunu güzel getirdi. İkilinin eğlenceli dialogları vardı. Sıkılmadan okunabilir.
Serinin ilk kitabından çok daha iyiydi. Kadın karakterin davranışlarını sevdim ama erkek karakterin evlilikle ilgili düşünce ve davranışları çok aptalcaydı. Allahtan sonunu güzel getirdi. İkilinin eğlenceli dialogları vardı. Sıkılmadan okunabili... tümünü göster
Sonunda Pegasus biz tarihi aşk romanı severleri hatırladı ve nisan ayında birkaç roman çıkardı. Bunlardan biri de en sevdiğim yazarlardan biri olan Elizabeth Hoyt'un Maiden Lane serisinin 2. kitabı olan Doyumsuz Zevkler.
Öncelikle şunu söyleyim. Yazar artık bu seriyle tarihi aşk romanı ustalarından biri haline gelmiş. Ben bunu daha serinin ilk kitabından anlamıştım. Örnek verecek olursam, kitaptaki karakterler arasındaki ilişkiler daha anlamlı geliyor gözüme. Önceki 2 seride karakterler arası aşk güzel anlatılıyordu ama arkadaşlık ilişkisi olarak sadece baş erkek karakterleri okuyorduk ama onlarda bile bir eksiklik vardı. Bu serinin 2 hikayesinde bunu hiç hissetmedim ve anladım ki bundan sonraki kitaplarında da hissetmeyeceğim. Romantizm zaten her zamanki gibi harika.
İtiraf ediyorum ki kitabın başlarında biraz sıkıldım ama sonrasında güzel açıldı.
Bu seferki kitapta Leydi Mükemmel ile Lord Utanmaz yani Leydi Hero ile Lord Griffin arasındaki aşk anlatılıyordu. Bu çiftimizi diğer çiftlerden ayıran özellik birbirleriyle olan atışmalarıydı - zaten birbirlerine takmış oldukları lakaplardan da anlaşılıyor - ve o kısımlar çok eğlenceliydi :) . Kitabın ilerleyen sayfalarında Hero sizi biraz delirtebilir ama bir yandan da kızcağıza hak verdim, o dönemlerde ne yazık ki kadınlar istediği gibi davranamıyordu, hata bile denemeyecek şeyler yaptıklarında bile dışlanıyorlardı. Hero da böyle bir durumla karşılaşmamak için toplumun dayattığı kurallara uymak zorundaydı.
Hero'nun nişanlısı Thomas tam sopalık. Okuduğum en acınası karakterlerden biriydi ama yazarımız arkadaşa kıyamamış, ona güzel bir son hazırlamış.
Kitabın ana konularından biri cin üretimi. İçkinin insanlar üzerindeki etkisini yazar başarılı bir şekilde aktarmış.
Silence karakterinin akıbetini daha da merak ediyorsunuz, neyse ki sonraki kitabın baş karakteri o. Silence dışında en merak ettiğim karakterler Winter, Phobe, ilk kitaptan Godric St. John ve Asa.
Kitapla ilgili tek bir şeyi ciddi anlamda eleştiriyorum. Sizi bilmem ama ben her ne kadar orijinal kapak olsa da kapağı beğenmedim. Bana Legend of Four Soldier serisinin kitaplarını hatırlatıyor bu kapak ve sonraki kapaklar da bunu hatırlatmaya devam edecek. Ayrıca bu kapaklar yazarı tipik bir histoical yazarı gibi gösteriyor bence. Halbuki yazar ciddi konular üzerinde duran, karakterler arasındaki ilişkileri bile belli bir gerçekçilikte yazan biri. Ama şunu da söylemeliyim, bu kapağın kitapta önemli bir yeri var. Yine de cık, olmamış. Bana göre şunlar daha güzel.
http://www.fantasticfiction.co.uk/h/elizabeth-hoyt/notorious-pleasures.htm
USA Hardback ve UK Paperback. Sanırım 4. kitaptan sonra Hardback yapılmamış ama Hardbackler daha anlamlı olmuş seriye göre. UK ise kitabın ciddiyetini ve farklılığını daha ön plana çıkarıyor.
Son bir şey, eğer bu yazarı ilk kez okuyacaksanız sakın ola bu seriden başlamayın, ciddiyim! Çünkü yukarıda da dediğim gibi, bu seri yazarın ustalık eseri olmuş, diğer serileri okuyunca yazarı sevseniz de hafif hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.
Sonunda Pegasus biz tarihi aşk romanı severleri hatırladı ve nisan ayında birkaç roman çıkardı. Bunlardan biri de en sevdiğim yazarlardan biri olan Elizabeth Hoyt'un Maiden Lane serisinin 2. kitabı olan Doyumsuz Zevkler.
Öncelikle şunu söyleyim. ... tümünü göster