Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
Bu yorum silinmiş
Bu dünyaya yaşamaya gelmediğimden eminim. (...) Şu anda yaşayan herkes ama herkes, yüz sene içinde ölecekse neden hepimiz Grand Grave'in dokuzuncu katından atlamıyoruz? (...) İşinize gelmedi mi? Halbuki her birimiz zaten dokuzuncu kattan düşüyoruz. Kimimiz üç saniyede kimimiz yüz senede.
308
"Hiçbir şey insanın kafasını düşmanından gelen bir jest kadar karıştırmaz."
316
İnsanların işi birbirlerini yanlış anlamaktır fakat siz biraz abartmışsınız sanki?
402
'Ölümden değil, gelecekten korkuyorum' (s.212)
Korkma Ben Varım / Murat Menteş
senden sinyal beklemek dünya dışı uzayda yaşam belirtileri aramak gibi,acayip sancılı. insan nelere katlanmak zorunda kalacagını önceden kestiremiyor
Benim payıma paylaşılamayan şeyler düştü galiba? Beni mahveden hatalarım hangileriydi, emin olamıyorum. Gerçek bela, devrim niteliğindeki bahtsızlık, büyük noksan neydi hayatımdaki? Bunlar ve benzeri belirsizlikler insanı sersemletiyor. Yanlış anlamaların mikrodalga fırınında ısıtılmış ve çabucak bayatlayan umut kırıntılarıyla besleniyorum. Zehirlenmeye bile yetmeyecek porsiyonlarla. Çölde seraplar gören bir şempanze gibiyim. Tımarhanede esir edilmiş felçli bir dilsiz kadar gerginim.
Pekala... Ciddiye alınmak için mızıkçılığa başvurma taktiğini kenara bırakayım.
Sonuçları nedenlerin önüne almayayım. Methiyeden şantaja geçmeyeyim. Vahşetim törene dönüşmesin.
Papatyaları harf olarak kullanayım.
Çağın gerisinde kalmayayım.
İlk romanı 1007 yılında Murasaki Shikibu adlı Japon soylusu bir kadın yazmış: kitabın adı Genji'nin Hikayesi.
Romancılar bin senedir çalışıyor; bin yıla kalmaz seni anlatabilecek seviyeye ulaşabilirler.
İnsanı cazibe hareket ettirir, mucize de durdurur.
Sözlerim sana karmaşık mı geliyor? Birinin beni anlaması için yanımda elli yıl geçirmesi gerek Şebnem.
Keşke, içimizdeki bitki örtüsünü çürümeye terk etmek zorunda olmasak.
Kendimizi emanet edebileceğimiz kişiyi bulana kadar canımız çıkmasa.
Benzer şeyler arasında fark gözetme lüksüne sahip değiliz.
O kadar zekisin ki Şebnem, benim kurnazlığım senin dehanın yanında sağır bir devede kulak.
Belki dileklerim gerçekleşmese de iyi bir insan olurum?
Sanırım cehenneme gerçekten uğrayacağım, fakat cennete yakın bir bölgesine.
Şişko bir şeytanın, çelimsiz bir meleği göğsümün kafesinde patakladığını hissediyorum...
Dişlerini, çillerini tek tek öpüyorum.
Müntekim
Syf.296-297
Fısıltı haykırıştan daha inandırıcıdır.
Sahip olmadığınız niteliklerle sizi övenler, taşımadığınız kusurlarla yererler de.
Hayır'ın evet'e dönüşmesi, evet'in hayır'a dönüşmesinden daha kolaydır.
Aşktan kaçış varsa bile kurtuluş yoktur.
Bazı kayıplarımız, bizden başka şeyler de alır götürür. Terk edilince umudunun bir kısmı da yiter mesela. Mağlubiyet; özgüven ve azimden pay kapar. Başarı ve ödül, tevazuyu tırtıklar...
Bu yorum silinmiş