Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Tarih üzerine birçok kitap okudum.Barbarlığın beşiği olan Avrupa'nın ne dediği inanın ki hiç umrumda değil iyi veya kötü :) Lozan'a gelene kadar irdelenmesi gereken bir çok konu var.Hatta Lozan'ın bile.
Samimiyet konusuna gelince tamamen bakış açımıza göre bence(Samimiyetsizliğine bende katılıyorum :) )
konu ile alakalı değil ama küçük bir soru:
tarih ile ilgili hangi yazarlar/kitaplar okunmalı ?
neden?
@ehlimana, Osmanlı Tarihi için Hammer, Alphonse De Lamartine' yi öneririm. (Zaten tarih kitaplarının çoğu Hammer' i kaynak gösterir. Bu nedenle Hammer' i okumanız esas kaynağı okumak olacaktır.)
Yakınçağ Türkiye Tarihi içinse Şevket Süreyya Aydemir' in Tek Adam serisi, Lord Kinross' un Bir Milletin Yeniden Doğuşu / Atatürk kitabını öneririm. Bir de Falih Rıfkı Atay' ın Çankaya' sı var ama Lord Kinross' a göre daha yavaş ve dağınık bir kitap. Lord Kinross' u okuman yeterli olur diye düşünüyorum.
@Miladras, Samimiyetsizliğine katılıyorsan başlığı açarken anlatmak istediğimi anlamış ve bana katılıyorsun demektir. Çünkü ben de tam olarak bunu anlatmak istemiştim. :)
@Miladras, Yorumun için teşekkürler.
Abdülhamit'in Kurtlarla Dansı'ndaydı herhalde "Abdülhamit döneminde toprak kaybedilmedi" gibi bir cümle okumuş ve kitabı gülümseyerek aldığım yere bırakmıştım. (Cümle başka bir kitapta da olabilir tam hatırlamıyorum.)
Objektif tarih demişken, Alphonse De Lamartine' nin Osmanlı Tarihi 1-2 setini öneririm. Gerçekten ama gerçekten oldukça tarafsız bir kaynaktır. (Ders kitaplarını saymazsak Osmanlı tarihini ilk defa bu kaynaktan okudum.) Üstelik de çoğu yerde (bizdeki önyargıların aksine) Osmanlı Devleti övülmektedir. Yani "batılı işte, zaten hepsi bize barbar diyor" denilebilecek bir yazar değildir.
Belgeleri kullandığı yorumuna katılıyorum. Ama belgeleri bilerek veya bilmeyerek(ki hiç sanmıyorum) yanlış yorumladığını düşünüyorum. Mesela bir örneğinde "Sevr' de Irak sınırındaki bir kasaba Türkiye'de olmasına rağmen Lozan'da Irak'a bırakılıyor." demişti. Bu bilgi doğrudur fakat bu bilgiyi "Sevr ile Lozan çok farklı değil" veya "Lozan Sevr'den bile kötü" şeklinde yorumlamak yanlıştır.
Bütün bunların dışında (tarihçilerin ideolojileri doğrultusunda yazmalarını da makul buluyorum) samimiyet sorunu var bence. Yani koskoca tarihçinin sınırdaki bir kasabayı alıp almamamıza bakarak Lozan'da kazanılmış onca şeyi görmeyeceğine inanmıyorum. Yani yazdıklarını bilerek ve maksatlı yazdığını düşünüyorum. Bu nedenle de diğer yazılarına(en azından yanlışlığını kanıtlayamadığım) da şüpheyle bakıyorum.
Halil İnalcık
İlber Ortaylı
Erhan Afyoncu
Murat Bardakçı
İsmail Hakkı Uzunçarşılı
İsmail Hami Danişmend
Osman Turan
Bunların bazıları akademik kitaplar ama olsun belgelerle gerçek tarihtir en azından
Bir iki kitabini bende okudum. Hatta Abdulhamid'in Kurtlarla Dansı'nı çok beğendiğimi söylemeliyim.Bazı görüşlerine katılıyorum. Hatta belli ideolojik olarak tarihe baktığınıda kabul etmek lazım.Ancak ideolojisiz,kendi dünya görüşünü katmadan objektif tarih konusmak yazmak imkansız.İdeolojilerini beğenmek zorunda değiliz tabiki ancak belgeler ışığında konusuyor ortada olan belgeyi yorumluyor. Tarihimizin son yüz yılını merak edenlerin karşılaştırmalı olarak okuması gereken bi tarihçi
Prof.Dr.Ahmet Şimşirgil en beğenerek okuduğum tarihçidir.Tarihimizi çarpıtmadan,belgelerle kaleme aldığını düşünüyorum.
Merhaba,
Az çok tarihle ilgilenen biri olarak Mustafa Armağan' ın da kitaplarını okuma fırsatım oldu. Hiçbir kitabını tam olarak bitir(e)medim(okumaya dayanamayacağım kadar mantıksız geldi) ama blogundaki yazıları epeyce okudum. Televizyondan tartışmalarını izledim ve bir konferansına katıldım. Kısacası, düşüncelerini ve tarzını az çok biliyorum. Bütün bunların neticesinde Mustafa Armağan' ın tarihi çarpıttığını ve kendi ideolojisine uydurmaya çalıştığını düşünüyorum.
Yukarıda yazdıklarımı uzun uzun açıklayacak örnekler verebilirim fakat şu aşamada gerekli görmüyorum. Karşı argümanlar gelirse gerektiği kadar açıklayabilirim. Mustafa Armağan' ın kitapları kadar bilimsellikten uzak, komplo teorisi tadında tarih kitabı görmedim. (belki vardır belki yoktur, bilmiyorum)
Bu yazarın kitaplarını okuyup da beğenen arkadaşlar neden beğendiklerini açıklarsa memnun olurum. Kaçırdığım bir şey varsa öğrenmek isterim.
Abdülhamit'le ilgili kitabını ben de beğendim ve orada gerçeklerin yazdığını düşünüyorum.
Ancak kendisi bir tarihçi değil, şu ana kadar yazılmış tarih kitaplarını okuyup, daha da derinine inmeyen bir edebiyatçıdır.
Yazdıklarına ne kadar inanılmalıdır, orası meçhuldür.
bence konusunda uzman olmayan birinin bu kadar yazması da düşündürücü.
hele çok satanlar listesinde olması ayrı bir eleştiri konusu.
bu kitaplar dedikodu kitabı gibi oluyor.
bak ben böyle duymuştum kitabımda da yazdım.
alın okuyun.