Kitap Tavsiyesi ve Fikir Alışverişi

Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.

* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.


Tür: Genel | Açılış, 28 Temmuz 2011
<< tüm tartışmalar

Neden Yorumsuz Puanlama???

Tartışma Cevapları

21 ile 30 arası cevap gösteriliyor, toplam 31 cevap.
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

@BARAN düşünmediğim birşey değildi tabii :), sende bu fikri açık açık ortaya koydun, aslında site yönetimine bunun için başvuruda bulunmak gerekiyor, bazı sitelerde örnek vermeyim :D puansız değerlendirme yapılıyor :)

9 yıl, 10 ay     
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

Aslında okuyucunun seveceği bir kitabı engelleme diye bir unsur var ortada, (olumsuz)yorum yaparsam diye, ama popüler kültür içinde birçok kitap var bir şekilde popüler oluyorlar, bu kitaplar içinde konusuna hakim olduklarınızı yorumlamanız oradan hangi kitabın gerçekten okunması gerektiği konusunda bize bir ipucu verebilir. Popüler tüketim düzeninden çok zarar gören ve parasının çöpe yada zamanının boşa gittiğini düşünen birçok okursever arkadaşlara yardımcı olabilirsiniz bu özellikle popüler kitaplarda önem arz ediyor bence.
Her olumlu yada olumsuz yoruma da aldanmamak lazım tabii, yorumun bir nevi kaliteli, dengeli ve öz olması gerekiyor. Ben de bakarken bu tür yorumlara bakıyorum. @keo84 'ün belirttiği konulardaki kitaplarda bence yorum kesinlikle şart. Bir kitaba bir yorum yazacaksak zırt pırt birşey yazın geçin demiyoruz tabii. :) Buradaki herkese yorum yapın da diyemem tabii, sözüm puanlama yapan arkadaşlara bir rica olarak sadece.

9 yıl, 10 ay     
5 kişiden 5 kişi beğenmiş.

Merhaba dostlar,
Ben siteye daha yeni üye oldum. Üye olur olmaz ilk işim okuduğum tüm kitapları ekleyip altlarına yorum yazmak oldu. Bayağı bir vaktimi aldı ama başka insanların yararlanacağını bilmek beni mutlu ediyor. Ben kendim de bizzat yorumları dikkate aldığım için bu yolu izledim. Genel olarak siyaset ve ilahiyat alanında yani araştırma-inceleme okuduğumdan dolayı yorumlar bu tarz kitaplar için bence çok fazla öneme sahip. Yorumlarımız, "beğendim hiç beğenmedim" tarzında değil de yorumu okuyanın elindeki benzer kitaplarla kıyas yapabileceği ve optimum bilgiyi elde edebileceği şekilde olmalı diye düşünüyorum. ben bir kitaba yorum yaparken eğer o kitabı beğenmediysem , aynı konu ile alakalı okuduğum bir başka kitap varsa okuyucuyu o kitaba yönlendirmeye çalışıyorum. Özellikle, çok okuyan arkadaşların okudukları kitaplara yorum yapmalarını rica ediyorum çünkü insanların sizin engin bilgilerinize ihtiyaçları olduğu kanısındayım. Saygılar...

9 yıl, 10 ay     
2 kişiden 1 kişi beğenmiş.

Vikitap'a üye olduğumdan beri okuduğum her kitaba puanlamayla beraber yorum yazarım, "çok güzeldi" veya "beğenmedim" şeklinde yorumlar değil de hem beğendiğim hem de (varsa) beğenmediğim yönlerini yazarım. Ama yazma sebebim bir okuyucunun değerlendirmemi okuyup o kitaba heveslenmesi veya o kitaptan soğuması değil. Zaten bir okuyucu eğer bir kitabı okumayı düşünüyorsa değerlendirmelere bakıp önyargı oluşturmamalı bence, kitabı kapağına göre yargılamak gibi bir şey bu da. Benim yazmadaki amacım okumuş diğer kişilerin benim puanlamamı görünce eğer merak ederlerse neden böyle puanladığımı öğrenebilsinler. Ayrıca önceden okuduğum ve yavaş yavaş silinmeye başlamış bir kitap hakkında yazdığım değerlendirmeyi okuduğumda tekrar hatırlıyorum.

Vikitap'taki puanlama sistemi bence de yetersiz. Belki puanlamayı içerik, yapı, çeviri vb. başlıklara bölselerdi daha iyi olabilirdi. Puanlama yapmadan da değerlendirme yapılabilmesi de yararlı olabilirdi, bu konuda katılıyorum.

9 yıl, 10 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

Ben de yorum yapilmasindan yanayim. Zaman buldukca da okudugum kitaplari yorumluyorum. Okuyacagim kitaplarda ilk baktigim yorumlar oluyor genel olarak..

9 yıl, 10 ay     
12 kişiden 8 kişi beğenmiş.

Bir süredir değerlendirme yapmıyorum. Bunun temel nedeni de ekşi sözlük platformunda değerlendirme yapıyor olmam. Ayrı platformlarda benzer yazıların olması hoş bir şey değil. Açıkçası pek zamanımda olmuyor, itiş kakış bir şeyler yazmak da 'değerlendirmeyi okuyacak olan' için de vakit kaybı.

Bu doğrultuda Adolfo Bioy Casares- Morel'in Buluşu kitabının altında Mesu tarafından yapılmış olan değerlendirmeye göz atınız. Bir de Yüzyıllık Yalnızlık kitabının altında yapılan kimi değerlendirmelere göz atınız. Sadece bir örnek teşkil etmesi bakımından seçici biçimde okuyun. Nitelikli okur ve sıradan okur arasındaki ince farkı çizecektir kuşkusuz okuduklarınız. Açıkçası bu platformda kimin ne kadar kitap okuduğuna - ne okuduğuna - bir yıla sığdırdığı hedefe- yaptığı puanlamaya aldırmıyorum. Kendi belleğimin istikametini sağlıyorum o kadar.
Puanlama yapmadan okudum deyip geçen de var. Bir de bu kullanıcıdan puanlama yapmasını beklemek mi gerekiyor? Bence başkalarının tercihlerini onlarla iletişime geçerek öğrenebilirsiniz. Hem okur yazarlığı! hakkında da fikir sahibi olursunuz. Sosyal Kütüphane platformunda kitlenin 'hangi biçimlerle' motivasyonunu sağladığı da genel anlamda belirgin.

Bana kalsa ister tommikslere ve trendeki soygunlara dair kitapları okuyun ister Proust ve James Joyce metinleri okuyun. Mühim olan kitabın zihnen mi yoksa gözlerle mi okunuyor olması.

9 yıl, 10 ay     
2 kişiden 1 kişi beğenmiş.

@asau ve @bilalante

- Yazdığım yazı tekrar okunursa nitelikten kastımın nitelikli okur olduğu anlaşılacaktır. Söz gelimi bir romanı okuyan 'a' kişisi o romanı okuyor mu yoksa sayfaları izliyor mu? Bence okurluğun en ciddi süreci budur.

- Diğer yandan benim niteliğe yönelik kaygım her alana dair mevcut. Başlığa daha önce yazdığım yazıda özellikle hedef aldığım biçimde bir okurluğun herhangi birini rahatsız etmesini ancak şaşırtıcı bulabilirim. Kitaplar elde dolaşmak ve koklanmak için değildir. Okunmak içindir.

- Asau, 'mesu'nun yazısı aklımda kaldığı için o şekilde bir örnekleme yaptım. Yazının uzunluğuna dair herhangi bir plan içerisine girmiş değildim. O konuda bir yanlış anlaşılma olmuş muhtemelen. Kısa bir örnek daha verirsem, Yüzyıllık Yalnızlık'daki en beğenilen eleştiriye göz atmanı rica edeceğim - uzun değil kısacık yazı-, o kadar güzel belirtmiş ki 'muannitsahtegi' başlık altındaki başka bir yazıya ihtiyaç dahi duymuyorsun.

- Okumaya dair eleştirimi yaptım. Yorumlara dair eleştirime gelirsek, hiç kimse Yüzyıllık Yalnızlık kitabına 'bayağı' sıfatını yakıştıramaz. Bunu diyen ne talihsizliktir ki 'özgün bir edebiyat' metnine dair herhangi bir fikir geliştirmemiştir. Özellikle o kitabın ele aldığı coğrafyayı, edebiyat dünyasına kazandırdığı yeni biçim anlayışını, Elboom gibi faktörleri düşündüğümde yapılan yoruma saygım kalmıyor. Daha önce de söyledim, isteyen trendeki soygunu okur isteyen James Joyce metnini. Ancak kişioğlu sadece anlayamadığı ya da okumakta zorlandığı gerekçesiyle bir romana 'bayağı' diyemez. Eğer eleştirini bir temele oturtmuş olursan saygı duyarım tabi, ama bayağı, diye damgalanması gerçekten komik görünüyor. Ve bunu eleştirdiğim için 'tevazu' ile davranmam isteniyorsa ben zaten kibirle davrandığımı düşünmüyorum. Eleştiriyi yapanın ne kendisine ne de esere ilgi duyan bir başkasına katkısı olmayan tutumunu eleştiriyorum. Pop jargonuyla 'ııh olmadııı, yeteneksizsin' demiyorum.

Bir okur, daha önceki okuma alışkanlıklarından, edebiyat tekniğine ve yazarın külliyatına yönelik hakimiyet kurarak yöneldiği edebi anlayışı kavramaya çalışır. Ancak ola ki yeni yazar - yeni eser keşfetmek isteyen herhangi bir kullanıcı, hiç bir dayanağı olmayan alakasız bir yorumdan etkilenebilir. Ben de beğenmediğim bir kitabı belirli temellere dayanarak yerin dibine sokabilirim ancak tercih etmiyorum. Seveni var sevmeyeni var saygı duyarım. Dedim ya burada hangi kullanıcı n'apmış, ne etmiş aldırmıyorum.

Özetlersem, bu platformda yer alan bir kullanıcı eğer bayağı deyip geçiyorsa ben de o kitap altında yazılan gereksiz o yazıya maruz kalıyorum. Okumak istemiyorum. Yazmasın, deneyip bitiremediyse yazmasın. Yazan kişi ne kendini ifade edebiliyor ne de 'sözde eleştirdiği' metni; sadece yakınmış oluyor.

Son yazım olsun, fikirlerini belirten arkadaşların eline sağlık, başlık da gayet güzeldi, o nedenle ikinci kez yazmış olayım.




9 yıl, 10 ay     
15 kişiden 15 kişi beğenmiş.

Bu siteye ilk üye olduğumuzda yaptığımız ilk iş daha önceden okuduğumuz kitapları eklemek oluyor. Yıllarca önce okuduğumuz bir kitabı eklerken ona puan vermek ve yorum yapmak öyle kolay iş değil. Dolayısıyla, üye olmandan önce okuduğumuz kitaplara puan veremiyoruz veya yorum yapamıyoruz. Daha önceden okuduğumuz onca kitapları eklemek zorken, bir de onların konusunu, fikrini, felsefesini hatırlayıp doğru bir puanlama ve yorum yapmak kolay değil. Mesela ben bu siteye üye olmadan önce okuduğum hiçbir kitabı Okuduklarım'a eklemedim. Küçüklüğümden beri okuduğum kitapların adlarını bir deftere kaydederim. Ama okuduğum onca kitabı bu siteye ekleyip, onların içeriğini hatırlayıp doğru düzgün bir puanlama veya yorum yapabilecek ne yeteneğim, ne de zamanım var. Bu konuda yapabileceğim tek şey (eğer üşenmesem tabi), daha önceden okuduğum kitapların adlarını Okuduklarım'a eklemek (tabi onların adları da bir defterde kayıtlı olmasaydı, çoğunu düşünüp ve de hatırlayıp ekleyemem). Dolayısıyla daha önceden okuduğumuz kitaplara puanlama veya yorum yapmamak daha doğru bir seçenek gibi duruyor.

@Robespierre, sizin belli bir düşünce düzeyinize sahip olduğunuz aşikar. Yazdıklarınız bu bakış açısını yansıtıyor. Ama hani bir deyim vardır: "Her doğru, her yerde söylenmez" diye. Örneğin Mesu tarafından yapılmış bir değerlenirmeyi örnek vermişsiniz. Salt doğru bilgi nitelikli olmak için yeterli midir? Ayrıca bilginizi doğru yerde doğru tarzlarla ve bulunduğumuz ortamın göreceli ve gizli kurallarına göre sunmanız gerekebilir. Önemli olan doğru şeyler yazmak değildir, önemli olan gerekli şeyler yazmaktır. Ayrıca bu sitenin mantığı blog yazısı tarzı yorumlara uygun değildir (zaten profil kısmındaki Değerlendirmeler sekmesinde görüntülenen yorumların paragraf başı yapma özelliği yok, yazı çorba gibi görünüyor, vs. vs.) Zira yorum kısa ve öz olmalıdır. Bu site ne bir blog sitesi, ne de bir mekale sitedir. Kitap yorumları yapan onlarca blog, makale sitesi var, bu tür içeriklerin yeri orasıdır! Ayrıca bu, kitabı okumadan önce değil, okunduktan sonra okunması gereken yorumlar ve açıklamalardır. Çünkü bunların çoğu kitabın özeti gibidir.

Bu site bir üniversitenin veya akademik bir camianın platformu (kapalı ağ) değil. Bu tür platformlarda bir yazarın, bir akademisyenin veya bilgi içerikli platformlarla meşgul olan birinin nitelikli yorum yapması istenebilir, ama herkesten istenebilir mi? Okuduğumuz bir yorumun sahibi 12 yaşındaki bir öğrenci de olabilir, 45 yaşında bir edebiyat doçenti de. Ayrıca nitelikli-niteliksiz yorum nedir? Bu olgular göreceli kavramlardır bence! Bir kitabı beğendiysek o kitaba verilmiş düşük puan ve kitapla ilgili kısa veya olumsuz yorumları genelde niteliksiz olarak algılarız ne hikmetse. Bu durumda Yüzyıllık Yalnızlık kitabına 5 puan, veya Açlık Oyunları kitabına 10 verirsek (birilerin gözünde) niteliksiz bir okur olur çıkarız! Bir dindar olarak bir Kuran mealine 10 puan, veya bir laik olarak Nutkum'a 10 puan veririz ve (birilerin gözünde) nitelikli bir okur olur çıkarız ne hikmetse. Örneğin Yüzyıllık Yalnızlık için yapılan bir yorumda "Bitmeyen kitap yapmışlar, adını da yüzyıllık yalnızlık koymuşlar" denmiş. Bu, niteliksiz bir yorum değildir. Aksine nitelikli, doğru ve özgün bir tanımlamadır, ama (ilgi bakımından) doğru ve gerçekçi değildir (bence)! Bu örnekle açıkladığım gibi yorumların niteliği görecelidir, kişiden kişiye değişebilir. Önemli olan o bilginin o anda bize gerekli olup olmadığıdır.

Bu sitede (niteliksiz diye görülen) pek çok yorumun yayınevlerinin yayınladıkları kitaplar hakkındaki açıklamalardan daha niteliklidir. Bu bilgiler, yayınladığı kitap hakkında açıklayıcı doğru dürüst bir arka kapak yazısı yazamayan yayınevlerinden daha işe yarar bilgilerdir. Yayınevi, kitabın arka kapağına kitaptan bir kesit koyması veya kitabı daha çok satabilmek için yazarların, edebiyatçıların veya tanınmış kişilerin "Mükemmel, bugüne kadar okuduğum en etkileyici kitap" gibi gerçekçi olmayan zırvalıklarını arka kapak yazısı olarak sunmalarından daha niteliklidir, buna emin onun. Vadideki Zambak kitabını okumak için elime aldım ve arka kapağında kitap ile ilgili bir açıklama aradım. Oraya kitaptan bir kesit yazmışlar, iyi mi. İnternetten baktım, bir blog sayfasına yollandım, orada kitap hakkında uzun uzun derinlemesine yorumlar, analizler, kitaptan kesitler, adeta kitabın özeti vardı. Başka bir sitede yazarların görüşleri, felsefi, edebi tartışmaların içinde buldum kendimi. Yetti ama, baydımmmm! Yahu, bu kitabın konusu nedir, hangi zaman ve mekanda geçer, kurgu nasıldır gibi kısa öz bilgi istiyorum bennnn (uzun yazılar kitap okunduktan sonra okunacak yazıdır yaww)! Derken bu siteyi buldum, doganozmurat adlı üyenin Vadideki Zambak'a (ve pek çok kitaba) yaptığı yorumdu benim aradığım! ... ve siteye üye oldum.

Bu sitedeki nitelikli-niteliksiz değerlendirmeler (üç, artı bir) dört türdür: Bilgiye dayalı, yoruma dayalı ve kısmen bilgi kısmen yoruma dayalı değerlendirmeler. Ben bilgiye dayalı yorumlarla ilgileniyorum. Benim yaptığım yorumlar da kısmen bilgiye kısmen yoruma dayanıyor. Aslında ben yorumlarımı kendim için yazıyorum! İlerde olurya okuduğum bir kitabının ne bileyim konusunu, içeriğini, ana fikrini, felsefesini vs. unutursam, tekrardan hatırlamak için.

Bu site uzun yazılara uygun değildir. Bu sayfadaki benim yorumuma ilk odaklandığınızda negatif bir algı oluşacaktır kafanızda!

9 yıl, 10 ay     
7 kişiden 7 kişi beğenmiş.

Okuduğum kitaba kitaptaki izlenimime göre puan vermeyi ihmal etmiyorum,ama üzerine değerlendirme yazmak açıkçası her seferinde gelmiyor içimden.Olumsuz şeyler yazmayı pek sevmiyorum ve ya kitap ortalama bir kitap ise çok bir etki bırakmamışsa üzerimde iki üç kelime ile geçiştireceğim değerlendirme yapmıyorum.Onun dışında yazarım,bazen çok kaptırdığım bile oluyor baya uzun birşey çıkıyor ortaya,ama her seferinde yazmalıyız ya da yazmalı mıyız diye bir yargı saçma olurdu bence sonuçta tamamen isteğe bağlı birşey.

9 yıl, 10 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

Kitabı okuyup bitirdikten sonra eğer içimden geliyorsa aklımda oluşanlara göre deneme tadında bir yazı yazmayı severim. Ancak bazı kitaplar öyle tamamlayıcıdır ki değil değerlendirme yapmak elime kalem bile alasım gelmez. "Ben mi değerlendirme yapacağım bu kitaba?" derim "ben kimim ki". Bazı kitaplar ise içime öyle işler ki aklımda bir sürü soru işareti bırakır. Bu kitaplar içinse o soruların oluşturduğu denizde ben boğulurum önce. Kaldı ki bir başkasına açıklayıcı olmak benim için zor. Bazı kitaplar ise biraz teknik gelir işte o zaman bir değerlendirme yapabilirim. Zaten bu tarz değerlendirmeler var sayfamda. Tabi bir de çok eskiden okuyup üzerine değerlendirme yapmaktan özellikle kaçındığım kitaplar da var.

9 yıl, 9 ay     
Bu gruba katıl!
Grup Kütüphanesi
Tüm Gruplar