Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Siteyi hangi amac ile kullandigim ile alakali bir durum. Ben baskalarina yardimci olmaktan cok, kendim icin bir not defteri gibi kullaniyorum.Hangi kitabi okudum, hangisine kac puan verdim vs.
Aslina bakarsaniz baskalarinin puanlari ve yorumlarini pek ciddiye almiyorum bu konuda. Sonucta bunlar hep kisiden kisiye degisen seyler. Benim icin onemli bir kriter ortak kutuphane olayi. Eger bir kisinin kutuphanesinde benim icin "olmazsa olmaz" dedigim kitaplar varsa, kutuphanesindeki diger kitaplara bakmaya basliyorum. Bence yorum ve puandan daha etkili bir yontem.
Ayrica yorumlara ,okumadigim bir kitap icin bakma taraftari degilim. Turkce'de tam karsiligini ne kullanacagimi bilmedigim "spoiler" olayi var. Maalesef bir cok kisi kitabi yorumladigini sanirken lise kitap ozeti tadinda yaziyor. Kitap hakkinda ne kadar surpriz varsa dokup saciyor. Ondan sonra o kitabi okumanin da bir tadi yok.
Bunca yazdim, "ozet gec sevgili arkadasim" diyen kibar okuyucular icin: Useniyorum, oyleyse yarin.
Ben bazen okuduğum kitaba hakkıyla bir yorum yazamayacaksam puanlama ve yorum yapmıyorum. Boş olduğumda kitap ile ilgili yorumum ekliyorum. Geç olsun da güç olmasın tarzında ilerliyorum. Saçma ve yüzeysel bir yorumdansa geç bir yorum daha iyi oluyor kanımca.
Okudugum cogu yorum beni de aksi etkilemistir.En cok da beklentiye girip hayal kirikligi ile karsilasmak..evet herkesin zevki farkli oldugu halde, okudugumuz zamanki ruh halimiz bile farkli oldugundan begeniyoruz ya da begenmiyoruz.yorum yaparken duygulari bi kenara birakip tarafsiz bakmak gerek sanirim.mesela ben sevdigim yazarlarin, cok da hoslanmadigim kitaplarina olumsuz elestiri yapamiyorum..duygularim karisiyor.o yuzden yorumsuz birakiyorum.
Çoğu kişi kitabı okuyor ve puanlama yaparken yorum yapmaya gerek duymuyor, ben yorumlamanın okuyucunun kitaba verdiği değer açısından açıklayıcı ve bilgilendirici olacağı için olmasının başka okursever arkadaşlara yardımcı olacağını düşünüyorum. Ve hatta yorum yapan arkadaşların puanlamaları ayrı olarak değerlendirilmeli.
Peki siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Neden kitaba yorum yapılmadan geçilirki, kısa bir değerlendirme okuduğumuz kitap için çokmu fazla?
Merhaba dostlar,
Ben siteye daha yeni üye oldum. Üye olur olmaz ilk işim okuduğum tüm kitapları ekleyip altlarına yorum yazmak oldu. Bayağı bir vaktimi aldı ama başka insanların yararlanacağını bilmek beni mutlu ediyor. Ben kendim de bizzat yorumları dikkate aldığım için bu yolu izledim. Genel olarak siyaset ve ilahiyat alanında yani araştırma-inceleme okuduğumdan dolayı yorumlar bu tarz kitaplar için bence çok fazla öneme sahip. Yorumlarımız, "beğendim hiç beğenmedim" tarzında değil de yorumu okuyanın elindeki benzer kitaplarla kıyas yapabileceği ve optimum bilgiyi elde edebileceği şekilde olmalı diye düşünüyorum. ben bir kitaba yorum yaparken eğer o kitabı beğenmediysem , aynı konu ile alakalı okuduğum bir başka kitap varsa okuyucuyu o kitaba yönlendirmeye çalışıyorum. Özellikle, çok okuyan arkadaşların okudukları kitaplara yorum yapmalarını rica ediyorum çünkü insanların sizin engin bilgilerinize ihtiyaçları olduğu kanısındayım. Saygılar...
Bazen en çok okumak istediğim kitabı olumsuz yorumlardan dolayı okumak istemiyorum, yorumlar ve puanlama onemlı ama kişisel düşünceler olduğunuda aklımızdan cıkarmamak gerek
bence yorum ve puanlara aldırmamak lazım her kitap her kişide farklı duygu uyandırabilir kimsenin beğenmediği bir kitap sizin ve bizim o anki ruh halimiz ile bağlantılı olabilir ve biz o kitabı çok beğenebiliriz bu durum tam tersi içinde geçerli ben her kitabı öğrenilecek bir bilgi vardır felsefesi ile okurum kim ne demiş fazla ilgilenmem
Okuduğum kitaba kitaptaki izlenimime göre puan vermeyi ihmal etmiyorum,ama üzerine değerlendirme yazmak açıkçası her seferinde gelmiyor içimden.Olumsuz şeyler yazmayı pek sevmiyorum ve ya kitap ortalama bir kitap ise çok bir etki bırakmamışsa üzerimde iki üç kelime ile geçiştireceğim değerlendirme yapmıyorum.Onun dışında yazarım,bazen çok kaptırdığım bile oluyor baya uzun birşey çıkıyor ortaya,ama her seferinde yazmalıyız ya da yazmalı mıyız diye bir yargı saçma olurdu bence sonuçta tamamen isteğe bağlı birşey.
Bir süredir değerlendirme yapmıyorum. Bunun temel nedeni de ekşi sözlük platformunda değerlendirme yapıyor olmam. Ayrı platformlarda benzer yazıların olması hoş bir şey değil. Açıkçası pek zamanımda olmuyor, itiş kakış bir şeyler yazmak da 'değerlendirmeyi okuyacak olan' için de vakit kaybı.
Bu doğrultuda Adolfo Bioy Casares- Morel'in Buluşu kitabının altında Mesu tarafından yapılmış olan değerlendirmeye göz atınız. Bir de Yüzyıllık Yalnızlık kitabının altında yapılan kimi değerlendirmelere göz atınız. Sadece bir örnek teşkil etmesi bakımından seçici biçimde okuyun. Nitelikli okur ve sıradan okur arasındaki ince farkı çizecektir kuşkusuz okuduklarınız. Açıkçası bu platformda kimin ne kadar kitap okuduğuna - ne okuduğuna - bir yıla sığdırdığı hedefe- yaptığı puanlamaya aldırmıyorum. Kendi belleğimin istikametini sağlıyorum o kadar.
Puanlama yapmadan okudum deyip geçen de var. Bir de bu kullanıcıdan puanlama yapmasını beklemek mi gerekiyor? Bence başkalarının tercihlerini onlarla iletişime geçerek öğrenebilirsiniz. Hem okur yazarlığı! hakkında da fikir sahibi olursunuz. Sosyal Kütüphane platformunda kitlenin 'hangi biçimlerle' motivasyonunu sağladığı da genel anlamda belirgin.
Bana kalsa ister tommikslere ve trendeki soygunlara dair kitapları okuyun ister Proust ve James Joyce metinleri okuyun. Mühim olan kitabın zihnen mi yoksa gözlerle mi okunuyor olması.
Nitelikliokur-niteliksizokur gibi sınıflandırmalardan hoşlanmıyorum. "Nitelikliyim" diyen okur biraz da tevazu sahibi olmalı bence. Bugün ilk defa bir kitap eline alan birine "niteliksiz" mi diyeceğiz yani...