Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Offfff! Yine mi aynı, nakarat gibi başlıklar...........
Belki. Ama bu seferki biraz daha yakarış niteliğinde bir başlık. nida ifadesi -ki' den anlaşılacağı gibi.
Son birkaç gündür kendi kendime yineleyip durduğum bir soru.
Niye Okuyoruz ki!
Etrafındaki kimse okumazken,işte bu sebepten okuduğun bir kitap hakkında fikir paylaşımı yapma durumun yokken, okudukların seni maddi olarak beslemeyecekken,(manevi beslenip olgunlaşmayı kimse farketmiyo zaten) niye okuyoruz ki? kısacası demem o ki;
Facebok, twitter hesaplarında paylaşacak özlü söz niteliği taşımayan, özellikle entelektüel birikime kapı aralayan kitapları ne için, niye okur insan?
Biri bana açıklasın lütfen.
Çünkü kitap okumak AŞK gibidir bağlanırsın kalpten seviyorsan bırakamazsın Sigara gibidir bir tane yaktınmı gerisi gelir . seni gerçeklerden hayallere doğru sürükler kendini başka ortamlarda görürsün kısaca bizler kitaplara bağlandığımız için okuyoruz çünkü seviyoruz :) <3
bu konuyla üye olduğumdan beri karşılaşıyorum ve herkes iyi kötü kendi düşüncesini paylaşıyor. nedense bu soru bana inanılmaz saçma geliyor lütfen yanlış anlamayın bu soruyu soranlara saygı duyuyorum sadece kendi fikrimi belirtiyorum o kadar. bana göre önemi olmayan bir tartışma insanoğlunun her şeyi etiketlemek ve bir yere koymak şu şöyledir bu da böyledir deme merakından geliyor. kimi içinde sırf kendi farklılığını gösterme merakından işte bakın efendim ben böyle düşünüyorum siz beni anlamıyorsunuz çünkü ben kitap okuyorum siz okumuyorsunuz etrafımda beni anlayabilecek entelektüel birikimi olan insanlar ne yazık ki yok ben anlaşılmak istiyorum çevremdeki insanlardan farklıyım efendim (!)kusura bakmayın ama hiç de farklı değiliz kimi insan güzelliğinden kimi insan zengin olmasından dolayı(bu örnekler pekala çoğaltılabilir ama uzatmayı istemedim) kendini diğerlerinden üstün ve farklı görüyor yani sırf kitap okuyoruz farklılığımız yararlı bir şey yapmak diye kendimizi farklı görmemiz , zengin ya da ne bileyim güzel bir arabası var diye kendini üstün tutan insandan bizi farklı kılmıyor. kendimizi üstün görmemizi haklı çıkarmıyor , her insan anlaşılmak istiyor bende anlaşılmak istiyorum ama bu çok zor ister kitap okusun ister okumasın kimin sizi anlayacağını bilemeyiz sırf kitap okumuyor diye kişinin duyarlılığı kıt diye bir şey söylememiz hiç doğru değil asıl böyle bir düşünce ortaya atmak yakındığınız şeyin ta kendisi. bence insan anlaşılmayı istemekten önce kendini anlamayı tanımayı denemeli kendini farklı tutmak yerine kendine dışarıdan bakmalı o zaman ne kadar '' aynı '' olduğumuzu fark edebiliriz
seninki bir serzeniş mi yoksa okumayanlara kızma mı anlamadım. ama bu sorunun sorulması cidden saçma (yanlış anlaşılmak istemem ya da senle dalga geçmiyorum.) herkes KENDİ için okur, bir başkası için değil ya da birileriyle paylaşımda bulunayım diye okumak da saçma. kendi için okuyan da ben niye okuyorum sorusunu sormaz... bu arada herkesin okuma sebebi farklıdır, ben sırf ig da ya da facebook da ya da twitter da paylaşım yapmak için okuyanları bile seviyorum evet bazı şeyleri algılamasa da anlamaya başlamıştır o bile iyi bir başlangıç ;)) iyi günler, düşünüp-sorgulayarak mutlu yaşamlar...
Okurken ne kadar cahil olduğunu görmek bence olumsuz bir yaklaşım. Kim çıkarmışsa ilkin güzel başlamış olabilir ama bir yararı yok. Okurken ben cahil olduğumu görmüyorum, dünyanın ne kadar geniş bir yer olduğunu görüyorum. Ne kadar farklı düşünceler olduğunu, ne kadar farklı icatlar olduğunu, bir şey yaparken çoğu zaman aslında onun altında yatan başka nedenleri fark edebiliyorum. Okudukça ben büyüyorum. İşten eve geldiğimde kendime dışarıdan bakabiliyorum, benim için bir meditasyon ama ne kadar cahil olduğumu görmek için yaptığım değil, kendimi büyütebilmek için yaptığım bir meditasyon.
@melzöçakmak aslında bir nevi kızıyorum da .... tamam kendimiz için okuyoruz, tamam kendimizi çok iyi hissediyoruz, tamam gizli mağaramız bizim kitaplar, diğer kapısı bambaşka dünyalara açılan. Hepsine tamam ama insan okuduklarını biriktirdikçe ağırlaşıyor. İstiyor ki birileri ile tartışsın, okuduğu kitaplardan yola çıkıp belki onlara dayanarak yeni cümleler icat etsin. iki arkadaş bir araya geldiğinde diğer arkadaşı çekiştireceğine bir kitap hakkında ileri geri etsin. bir fikir hakkında tartışsın.
Okuduğu bir olaydan yola çıkıp konuşmaya başladığında karşındaki ona bön bön bakmasın, onu sıkıcı bulmasın.
Fikir dünyası ucu bucağı bulunmayan sonsuz bir evren. Sıkışıp kaldığımız matbu kelimlerimiz, tek tip fikirlerimiz artık beni öylesine boğuyor ki. Aynı fabrikanın ürünü, aynı estetik doktorunun şaheseri insancıklar olup çıktık. Kopyala yapıştır beyinlerimiz, bizi idare etmek isteyenlerin şırıngaladığı bilgi kırıntıları ile ahkam kesmelerimiz hepsi ama hepsi çok sıkıcı. Her şeyi bildiğine inan insanların içinde cahil kalmak en büyük mutluluk , farklı düşüncelerinizi kimsenin umursamadığı bir dünyada düşünmemek daha mantıklı gibi geliyor insana.
Tabi ki mümkün değil. O halde kitap en iyi DOST
bence okumak da yazmak da aynı sebepten ötürü: kişinin kendisi için. insan o kelimelere, bayat, eskimiş sembol yığınlarına baktığında onların arasından bir ışık gibi ortaya çıkan bilgeliğe aşık olduğu için okur. insan kendisini farklı kılmak ve bu farklılıkla içten içe coşmak için okur. insan kendisi gibi olan insanları fark etmek için okur. insan kendisindeki zeka parıltısını daha da parlatmak ve bu parlaklıkla gurur duymak için okur. insan okuduklarını kutsal amaçlara kanalize etmek için okur, sırf kendisi adına kutsal olan şeyler için, belki aşkı için okur belki de aşık olmak için... her halükarda kendisi için okur. vesselam.
Zaten bir okuma kültürü var. Herkes okuyor. Kitap okumasalar dahi. Bilgisayar ve cep telefonundan sürekli bişeyler okuyor insanlar. Bazen bu ekranlardan okunan bazı şeyler, bazı kitaplardan daha nitelikli olabiliyor. Okumanın cahilliği giderdiği bir efsanedir yalnızca. Köydeki kocakarı bir profesörden daha bilge olabilir yerine göre. Havva Ana aklıma geliyor mesela. Bir de her gün TV'lerden birilerinin sözcülüğünü yapan akademisyenler var... Kavramlar bile esnek sanki. Kim cahil kim bilge. Okumak iyidir, cahillik kötüdür'ü neye göre söylüyorsunuz. İki şey önemli burada bence: 1.Okuduğun şeyin niteliği 2. Okuduğunla kurduğun ilişkinin biçimi
Sonuçta okumak statümüzü yükseltmez. Bu kadar büyütmeyelim okumayı, bu kadar çok anlam yüklemeyelim okumaya, sadece okuduğumuzdan keyif alalım...