Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
Bu fırsatı iyi kullanmalısın oğlum Mustafa: Madem ki dört yaşında damdan düşünce ölmedin, yaşamayı hak ettiğini göstermelisin.
Bir Bilim Adamının Romanı
Bu satırları okurken sen yalnız baş başa bu satırlarla berabersin, ben ise yalnız senin hayalinle...
Bir Bilim Adamının Romanı
"Ne gördün bütün kapıların birer birer kapandığı bu dünyada? Hangi kusurunu düzeltmene fırsat verdiler? Son durağa gelmeden yolculuğun bitmek üzere olduğunu haber verdiler mi sana? Birdenbire: "Buraya kadar!" dediler. Oysa, bilseydin nasıl dikkatle bakardın istasyonlara; pencereden görünen hiçbir ağacı, hiçbir gökyüzü parçasını kaçırmazdın. Bütün sularda gölgeni seyrederdin. Üstelik, "daha önce haber vermiştik" derler. "Her şeyin bir sonu olduğunu genel olarak belirtmiştik. Yaşarken eskidiğini ve eskittiğini söylemiştik."
Oğuz Atay, Tutunamayanlar
“Kimse dinlemiyorsa beni -ya da istediğim gibi dinlemiyorsa- günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. Canım insanlar! Sonunda bana bunu da yaptınız.”
Günlük
"Belki yarın sabah soğukta uyanmanın bir anlamı olur, sana çay pişirmek gibi. Ayaklarımın ucuna basarak yürürüm yataktan kalkınca. Tahtalar gıcırdar. Hayır, zamanla öğrenirim hangi tahtaların ses vermediğini. Sonra ne yaparım? uyanmadı, çayın hazırlandığından haberi yok diye sevinirim."
Bu sabah uyandığım zaman, gecenin sıkıntısı göğsümden kalkmamıştı. Demek ölüm bu, diye düşünüyordum. Sabahları uyandığıma sevinemiyorum. Gecenin sıkıntısı, öğleye kadar sürdüğü için, sabahın verdiği diriliği yaşayamıyorum. Öğleden sonra da akşamın hüznü çöküyor.
Soğuk bir günde ölürsem de kimse gelmeyecek. Birkaç kişi bulunacak cenazede. Işık ailesinin kaderi: gürültüye gelmek. Soğuktan kimse gözünü açamayacak: gözyaşları donup kalacak yanaklarında. Baharda ölmek istiyorum...
Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım: mürekkeple yazmışlar oysa. Ben kurşunkalem silgisiydim. Azaldığımla kaldım.
Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma derdi, boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı, özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna...
Gerçekle düş birbirine karışıyor, yalanın nerede bittiğini anlayamıyoruz . Tutunacak bir dalımız kalmıyor. TUTUNAMYORUZ....