Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Bazı eserler iyi oldukları için popüler olurlar çünkü içlerinde güçlü ana fikir, güçlü yan fikirler içerirler. Mitoloji motifleri içerirler. Sevgi, iyilik, ahlak, insani zayıflıkları sorgularlar bu nedenle popüler olurlar. Örnek Harry Potter. serisi yazarı J.K.Rowling Yunan ve Hint mitolojisi motiflerini, tarihsel motiflerle, günümüz yaşam tarzı ile harmanlamış, arkadaşlık bağı, sevgi, aile sevgisi, cesaret gibi insani duygularla, Antik Yunan'dan beri gelen sorulan kehanet mi gerçeği yaratır sorusu etrafında, insanlık kadar eski olan iyi ile kötünün savaşını sorunlu bir çocukluk ve ergenlik içinden geçerek birey ve yetişkin olma savaşı veren Harry Potter üzerinden anlatmış. Aynı şeyi George Lucas'ın Bilim Kurgu serisi Star Wars (Yıldız Savaşları) serisi ve Tolkien'in Yüzüklerin Efendisi serisi içinde söyleyebiliriz.
İç dinamikleri ve ana ve yan mesajları güçlü olan öykülerin modası geçmiyor. J. R. R. Tolkien Yüzüklerin Efendisi (The Lord Of The Rings) serisini 1937 ile 1949 arasında yazmıştır. Seri 2. Dünya savaşında en çok okunan eser olmuştur. Daha sonra 21. yüzyılda filme alınan Yüzüklerin Efendisi tekrar popüler ve fenomen olmuştur. Alt yapısı sağlam olan eserler zamana ve nesillere dayanıp tekrara ve tekrar popüler oluyorlar.
Birde fazla düşünmeyen insanlara yönelik popülerizm var. Bunlar okunması kolay, kafa yorulması gerekmeyen eserler. Bu tür eserler bir parlar sonra söner unutulurlar. Çünkü içeriklerinde çok fazla şey yoktur, zamana ve mekana uygun eserlerdir bunlar, bir saman alevi gibi parlar ve sönerler.
Gerçekten değerli olan eserlerin ışığı bazen azalsada yine çoğalır ve kitlelere mal olur.
Son söz olarak her popüler olan kalitesiz değildir, her popülerde kaliteli değildir.
Bence edebiyat tutkunu biri her türlü popüler yada eski romanları okuyabilir. Sonuçta her kitabın tadı farklı. Ufkunuz genişler.
Bazı yazarlar var ki basit bir dille de harikalar yaratıyor. Ön yargısız yaklaşılmalı biraz.
Sonuç olarak popüler yada eski diye de ayırmamak gerek aslında edebiyat edebiyattır. Ucuz edebiyatta vardır paha biçilmez olanda.
İyinin alıcısı her zaman azdır. Bu sadece kitap için değil, müzik için de geçerlidir. Hiç hayıflanmaya gerek yok. Gerçi benim etrafımda okuduğum kitabı tartışabileceğim hiç kimse olmadığı için rahatım biraz. Popüler edebiyatı veya sinemayı ayrıma sokmamak gerektiğini düşünüyorum. Recep İvedik te izlerim, klasik kitapta okurum. Bu kişinin o anki moduna bağlı bir durum.
Popüler edebiyat tam olarak ne demek? Yani popüler olan kitaplar mı, Mine Sota'nın yazdığı türden kitaplar mı, yoksa sanırım adı Soğuk Kahve türü kitaplar mı?
hahah son yazdığına çok güldüm :)) sanatı yücelten toplumda nasıl bi toplum? bukreyi sabah uykumu falan filan yere göğe sığdıramayan bi toplum belirliyor.. homojenlik yada objektiflik yok.. bu yüzden sanatı belirleyen ya toplum değil parası olan gücü olan.. yada bilinçsiz çoğunluğu oluşturan kendini kitap okuyor zanneden bi toplum... bunun önüne nasıl geçilir bilmiyorum.. gerçekten güzel kitaplara '' ne kadar sıkıcı.. ne kadar saçma'' diyen sonra su malum kitaplara ayılıp bayılan insanlarla dolu etrafım.. genel olarak dünyada bu insanlar çoğunluktayken... recep ivedik şevkat yerimdar falan filan filmleri gişe yaparken benim pek ümidimde beklentimde yok bu toplumdan.. yönetmenlerden.. para için yapılan hiçbirşeyin değeri yok suanda herşey para için yapılıyor. yani söylediğin gibi ''çok daha iyi işler '' çıkmayacak gibi :) çok mu karamsar oldum bilmiyorum ama :))
ama haklısın bi şans verilmeli yeni yetenekli yazarlara sanırım bunu daha önce denemiş onay vermiş kişilerden destek alarak yapsam daha iyi olur diye düşünüyorum suan. :)
Film konusunda elbette, Recep İvedikten filan söz etmiyorum.:) Sanat filmlerimizden söz ediyorum. Dünya sanat severlerinin izlediği, hatta ödül verdiği ancak bizim adını dahi bilmediğimiz çok film var. Sadece yatırım sıkıntımız var. Onu da aştığımız zaman çok daha iyi işler çıkacak.
Biz bir doğu ülkesiyiz, sanatı ve edebiyatı batıdan öğrenmek yerine onlara öğretmemiz lazım. Çünkü batı posmoderniz mi karşısında doğu toplumlarının en güçlü sanat silahı inanç toplumları olması avantajı var. Düşünecek olursak batı hamburger yerken bizim yediğimiz yemekleri yapabilmek dahi bir ustalık ve sanat istiyor. Önyargınızın sadece sanata yatırım olmayışından ortaya çıktığını düşünüyorum.
Fakat şunu da bir düşünelim. O bilmediğin iyi adamları okumaz, kitaplarını almaz, dergilerini edinmezsen o hep saklı olduğu yerde kalacak. Ona hiçbir zaman şans vermemiş olacaksın.
Kitaplar filmleşsin, bu çok güzel bir olgu. Ancak hakkıyla bir yatırımla filmleşsin. Sen kalkar çok kült bir eseri sıfır bütçeyle film yapmaya kalkarsan bırak sinemayı edebiyata da zarar vermiş olursun.
Bunun uzun uzadıya konuşulması gereken hususlar, sadece şunu biliyorum ben. Sanatı yücelten ve kalitesini belirleyen toplumdur, yani biziz. Sen neyi satın alırsan o senin yücelttiğin şey olur. Ve elbette daha kalitelisini talep etme hakkımız olur. Ancak Ahmet Batmanı fenomen yaparak hiçbir şeyi talep etme hakkımız filan yok. Önce tutar soğuk kahveyi yazar, hadi toplum bunu sevdi ardına birde sabah uykumu döşeyeyim der. Devamını da ben saymayayım, siz tahmin edersiniz. Akşam acıkmam, bira sonrası işmeme falan filan.
açık konuşmak gerekirse şu bahsettiğin kitapların filmleştirilmesine karşı biriyim :) ama haklısın sinemanında edebiyattan beslenmesi gerekli ama bunu kitapları filmleştirmek yerine daha yaratıcı sağlam senaryo yazarak yapmalılar diye düşünüyorum.. bizim sinema sektörümüz hakkında senin kadar umutlu ve güzel konuşamayacağım maalesef.. :)
dediğim gibi yeni isimlerler karşılaşmak beni korkutuyor. :) ön yargı diyorum buna (utanarak ) ama tüm kalbimle sizin haklı olmanızı ümit ediyorum umarım bahsettiğiniz kadar iyi durumdayızdır :))
ama kabul ediyorum vardır illaki iyiyer ama kötü ve zenginlerin gölgesinde bu yeteneklerin kaybolması gerçekten üzücü.. sanat edebiyat bu kadar zor olmamalı.. herkes hakettiği yerde olmalı diye düşünüyorum :)
Yakın dönem edebiyatını ve günümüz edebiyatını bilinen isimler ve artık kendisini kanıtlamış adlardan daha çok inceliyorum. Zaten bir kapıdan girince karşınıza yepyeni koridorlar odalar çıkıyor. Özellikle şu son iki yılda genç ve büyük işler yapan çok isimle karşılaştım. Şuna adınız gibi emin olabilirsiniz ilgi alanım şiir olduğu için onun üzerinden konuşayım Avrupa edebiyatına çok çok iyi durumdayız. Sadece doksan yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca dünya literatürüne girebilecek en az on şairimiz var. İkinci Yeni edebiyatının açtığı yoldan giden ve onu yücelten çok ciddi şairlerimiz var bugün edebiyat yapan.
Günümüzde artık öldü denilen öykü ve hikayemizde son dönemde özellikle canlandı. Kısa hikaye tarzında çok başarılı işler yapılıyor. Mesela hepsinizin gördüğü bir gerçek var, şiir, öykü ve hikaye görsel medyada yer almaya başladı. Diziler yapılıyor, filmler çekiliyor. Amerikan ve hollywood mantığı hakim olmaya başladı. Neden dünyanın en iyi filmleri oralardan çıkıyor, çünkü edebiyattan besleniyorlar. Kitapları senaryolaştırıyorlar. Artık bunu bizde yapmaya başladık.
Söylenecek daha çok şey var üzerine ama kısaca günümüz edebiyatı çok kötü demek gerçekten büyük haksızlık olur. Sadece arayıp bulmak üşüyor bize. Unutulmamalı ki her yazarımız bilbordlarda reklam yapabilecek maddi olanaklara sahip değil.:)
şöyle yazdıklarını düşününce Orpheus aslında haklısın kendi adıma konuşuyorum benim öyle bi çabam olmadı şuana kadar yeni bi yazar keşfetmek gibi bi girişimde daha bulunmadım ''popüler edebiyata'' hizmet eden yukarıdada saydığım yazarlar ister istemez bende kocaman bi önyargı duvarı oluşturdu. bilmediğim hakkında fikrim olmayan hatta adını ilk defa duyduğum yazarlara hiç sans veremiyorum ha ne kadar doğru bilmiyorum :) derler ya sütten ağzı yanan yoğurdu kaşıkla yer hesabı..
eminim vardır ama haklısın orası yanlış oldu... :)
Sevgili Mrvszr, yazdığım metnin büyük kısmına katılıyorum ancak desteklemediğim şu, yenilerden iyi yazar olmadığı. Bizim bence seçicilik sorunumuz var. Yeni, keşfedilmemiş, popüler olmayan ve bizim bihaber olduğumuz bir çok isim ciddi işler yapıyor. Sadece onları arayıp bulmak yerine halka çoktan mal olmuş isimleri edinmek ve okumak daha kolay geliyor. Şair denilince herkes bildiği ve çok kolay olduğu için aklımıza Nazım geliyor, hemen alıp okuyoruz. Ancak günümüzde şiir için neler yapılıyor bilmiyoruz. Edebiyatı sağlam yapan adamları reklamları olan pop starı gibi bilbordlarda boy gösteren dalkavuklarla aynı kefeye koyuyor ve zaman bir önyargıya düşüyoruz. İnanın müthiş cevherler var. Birçoğunu hayretle okuyorum ve daha tanışacağım ne isimler var. Bundan fazlasıyla eminim.