Kendi kitabını para vererek bastıran "yazar"lara haddimi bilerek bazı önerilerde bulunmak isterim. O gün işyerime de bir tane geldi çantasında kitaplarıyla. Hemen beni göstermişler, "ona ver, o okur" demişler. Tabi ben lütfen okumadığım için "yazar" bana uzatınca nazikçe reddettim kitabını. Sonradan benim almadığımı gören arkadaşlar kazıklanmış duygusu yaşadılar.
Bu küçük anekdottan sonra şunu söylemek istiyorum. Evet günümüzde herkes yazar olabilir. Yeter ki yazmış olduğunuz şeyler olsun. Niteliği, noktası, virgülü önemli değil parayı bastırırsınız, kitabınızı basarlar. Çünkü sırf bu şekilde para kazanan yayınevleri var. Cinius gibi, İkinci Adam gibi.
Bu şekilde kitap bastıran "yazar"lara şunu söylemek isterim. Türkiye'de bazı önemli yayınevlerinin editörlerine gidin, örneğin Everest yayınlarından Sırma Köksal'a gidin, genç yazarları önemsiyorlar. Eğer yazdıklarınızın birazcık bir değeri varsa basarlar. Ya da Can'a gidin, olmadı Yitik Ülke'ye gidin. Ama bence bütün bunları boş verin, en iyisi siz İYİ BİR OKUR olmayı deneyin. İşte o zaman yazdıklarınızın bir değeri olup olmadığını anlarsınız zaten. Bu kadar kağıt israfına gerek kalmaz...
Burada sözü edilen durum şudur:
http://www.vikitap.com/yazar/favorilerine-ekleyenler/fatih-candan-33683
açıkçası iş burasıyla sınırlı değil.
başka forumlarda da konular açıp okuyucuymuş gibi kitaptan bahsediliyor.
ve antipatik geliyor.
onun yerine ben yazarıyım diyip kendi kitabından bahsetse dürüst olarak daha içten olur.
sonuçta burada ki insanlar da anlıyor yorumların bazılarının yalan olduğunu.
okuyucuyu itiyorlar.
sen yazdığına güven ki çıkarmışsan güveniyorsundur.
gerisini okuyucunun takdirine bırak.
bunu yapan yazarlar aklıma ''kesinlikle alma '' yazarları olarak kazınıyor.
kitabı direk es geçiyorum yazardan dolayı.
esere de yazık oluyor.
Bir sosyal kitap ağında bu ve benzeri olayların olması gerçekten üzücü. Buradaki üyelerin oy ve yorumlarına göre birçok okuyucu kitap seçimlerini yapıyor(ben demianın yoruma katılmıyorum malesef bu sitede bellli bir bilinç seviyesinin pek olduğunu düşünmüyorum. Bu durumda sahte hesaplarla birkaç kitaba yüksek puanlar verip, saçma saçma yorumlar yapıp okuyucuların ilgisini çekmek sahtekarlıktan başka birşey değildir. Bunu yapanlar kendilerine ister yazar desinler ister başka birşey böyle bir yaklaşım kitap kültüründe yoktur. Bir kitabın değerini verecek olan okuyucudur, Fransız Balkon'u ben okumadım reklamını duvarımda biri yaptı bende listeme aldım, Ayrıntı'dan çıkması bir nebzede olsa kitabın belli bir niteliğinin olduğunu hissettirdi bana. Fatih Candan örneği ise vahim şahsen okumadığım bir kitaba 1 puan verdim puanını düşürdüm. Yöneticiler bu konuda ne yapabilir bilemiyorum ama şahsen büyük ustaların kitapları düşük puanlarda seyrederken böyle bir kitabın yüksek bir puanda olması canımı sıktı. Sahte hesaplar konusunda ortak bir tavır belirlemekte fayda olduğunu düşünüyorum. Toplu bir şekilde yönetime şikayet edilebilir, yada toplu bir şekilde puan düşürüebilir.İkinci öneri ne derece doğrudur bilemiyorum ama bir karşılık vermek gerekiyor diye düşünüyorum. Bilalante dikkat çektiği kısımda son zamanlarda vikitapa biraz daha az zaman harcamama sebep oldu. Yorumlar ve tartışmalar konusunda biraz zayıf bir pozisyondayız diğer sitelere göre. Bazen bazı kitapların yorumunda zaman kaybı, iğrenç gibi yorumlar görüyorum. Tamam bu okuyucunun kişisel görüşü olabilir ama bu sosyal ağda birbirimizi etkilediğimizi de hesaba katarak yorumlarda ve tartışmalarda bulunmak daha anlamlı olacaktır. Takip ettiğim veya bildiğim iyi okuyucalar mevcut burada ama gruplar olarak pek zayıf açıkçası. Biraz daha nitelikli gruplar ortaya çıkarmakta fayda var.
http://www.vikitap.com/liste-goster/turklerin-yazdigi-en-iyi-kitaplar-106
listede başı bozuğa ve fransız balkona dikkat çekmek istiyorum;
fransız balkon 5 oy alıp bozkurtlarla-tutunamayanlarla çekişmeye giriyor. peki acaba kaç kişi okumuş fransız balkonu???bakalım?? tam 5 kişi okumuş ve artık nasıl bir kitapsa okuyan herkes ''türklerin yazdığı en iyi kitaplardan'' birisi olduğunu düşünmüş...
başı bozuk ise 3 oy aldı(m. ali polat, sezenist(ki bu da m. ali polat, uludağ sözlüğe bu nickle kayıt oldu oradan biliyorum) ve suc ve cezadan geldi)
yok canım hemen kötülememek lazım bu oylar siteye üye olup bu kitapları met ettikten sonra siteye uğramayan gerçek insanlardır, zannetmiyorum ben kendine yazar diyen birisinin bu tarz basit reklam işlerine girişeceğini.
Merve Hanım,
Kimsenin kimseyi aşağıladığı veya küçük düşürdüğü bir durum yok. Siz kendiniz söylüyorsunuz zaten durumun özetini. Değerlendirme yapan üyelerin sanırım akviteleri durumu net bir şekilde açıklıyor. Sisteme sadece sizin kitabınıza 10 puan vermek için, favori yazarlarına sizi eklemek için, favori kitaplarına sizin kitabınızı eklemek için girmişler. Sizce bu durum nedir? Okuyucuyu yanıltma değil midir?
Ayrıca ben iyi niyetli olduğumu düşünüyorum ama sizin bana karşı olan tutumunuz aynı oratıda değil. Ben iyi niyet göstererek size durumu aktardım facebook sayfanızdan. Orada aktardığım olayda sitede benzeri durumların olduğu sizin de yanlış anlaşılacağınız üzerineydi. Sizde buradan durumu buradan bambaşka bir noktaya taşıdınız. Hiç kusura bakmayın.
Bir yazarın kitabını böyle bir platformda tanıtmasından daha tabii bir şey olamaz. Bu kitap kendi kitabımız olmasa da, sevdiğimiz bir kitap ya da bir sevdiğimizin kitabı da olabilir.
Ancak aynı kişinin sahte hesaplar açıp, sanki kitabı birden fazla kişi okumuş ve tamamı da kitabı çok beğenmiş gibi görünmesini, okuru yanlış yönlendirme olarak sayıyorum. Bu amaçla sahte listeler oluşturuluyor, mevcut listelere de birden fazla entri girilip o kitabın diğer kitapların önüne geçmesi sağlanıyor. Bu konuda admine iş düştüğünü düşünüyorum..