Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Herkes özgürce fikrini beyan edebilir zaten herkes de buna saygı duymalıdır değil mi? Ben asau arkadaşımızın fikrine saygı duyuyorum ama bunu ifade ediş şeklini hoş bulmadım. Nitekim "Burada 10 kitap var, sen hepsini okudun, ben ise sadece birini okudum. Şimdi sen okuyan, ben ise okumayan mı oldum? Sen nicelik olarak 10 kitap okudun, ben ise nitelik olarak bir kitap okudum. Hangimiz daha çok okumuş oldu?!" bu ifadeden ben okunan kitap sayısına değinildiğini görüyorum ve bu fikri savunan kişinin en azından Türkçemizi düzgün kullanması gerektiğine dikkat çektim amacım asla yermek değildir. Bu şekilde anlaşıldıysam eğer benim kabahatim, kendimi iyi ifade edemedim demektir üzgünüm.
Ayrıca kitap okumayanları eleştirip okuyanları savunan bir ifade de hiç kullanmadım. Sadece bu alışkanlığı nasıl kazandırabiliriz, küçükken çocukları nasıl özendirebiliriz bunlara değindim. Ebeveynlerin çocuklarını kitaptan soğutmalarına değindim, ama aileler çocuklarına test çözdürtmesin ellerine kitap versin demedim. Söylemediğim şeyler için zan altında bırakılmayı sevmem, kusura bakmayın amacım tartışmak değil.
Türkiye'de kitabın ve okumanın durumunu gösteren istatistiklere bakıldığında bu önemin hakkıyla kavranılmadığı görülmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın gençler arasında yaptığı araştırmaya göre; Türkiye'de, bir ayda kitap okuma oranları şöyledir: % 61 hiç kitap okumamıştır, % 13.4 bir kitap okumuştur. Kültür Bakanlığı tarafından yapılan istatistiklere göre; bir yılda basılan kitapların çeşidi, ülkelere göre şöyledir:
ABD: 85.121
Japonya: 42.217
Almanya: 64.761
Türkiye: 6.151
***
Gazete okuyanların nüfusa oranları ise şöyledir:
Japonya % 62
Almanya % 48
Türkiye % 5
*#*
Türkiye'deki kahvehane ve kütüphane sayılarının kıyaslaması ise şu acı gerçeği ortaya koymaktadır:
Kütüphane sayısı 1412
Kahvehane sayısı 570.000
Buna göre: 49.500 kişiye bir kütüphane düşerken, 122 kişiye bir kahvehane düşmektedir.
Gallup firmasının yaptığı bir araştırmaya göre bazı ülkelerdeki kitap okuyanların nüfusa oranları şöyledir:
Japonya % 14
ABD % 12
Almanya % 11
İngiltere % 11
Türkiye % 0,01
Konunun önemine binaen, nitelik ve nicelik kıyaslamasına, yukarıda verilen sayısal değerlere, dikkatli bir şekilde bakılarak
karar verilmelidir diye düşünüyorum.
kitap okumayı yorucu bir iş olarak görmelerinden kaynaklanıyor bence.bir sürü işim var bide kitap mı okuyacam dedikleri için okuyamıyorlar.halbuki bir başlasalar o kadar yorucu işin ardından nasıl rahatladıklarını görecekler.benim için aynen böyle başladı kitap okumak.
Ben de kitap sayısına takılmıyorum zaten. Ayrıca, tartışmaya farklı açılardan bakmanın bir sakıncası olmadığı kanısındayım. Sizi duyan da tamamen farklı bir konuda fikrimizi belirttiğimizi sanır. Ayrıca, "anlıyoz", "anlıyonuz" yazdığı için birisine yüklenmek de pek yakışıklı bir hareket değil diye düşünüyorum...
Çok basit bir şey söylüyorum: %41, kitap okumaktan elde ettiğimiz kazanımları göz önüne aldığımızda düşük bir oran. Sayılara takılmayalım derken kastettiğim sayı buydu, okuduğunuz kitap sayısı değil. Durum, sandığınızdan daha vahim çünkü nitelikli okumakta pek başarılı değiliz. Eğer başarılı olsaydık büyük oranla sorgulayan bir toplum olurduk çünkü verilere göre %59 kitap okuyor. Ama ne yazık ki her okuma, aynı kazanımları getirmiyor okura. Elbette boş işlerle uğraşmaktansa kitap okumak daha iyi bir aktivite ama hiç kitap okumayanları acımasızca ayrıştırıp, sanki her kitap okuyan nitelikli okuma yapıyormuşcasına savunmak da yanlış diye düşünüyorum.
Geçen sene bir öğrenci gurubuyla su şekilde bir çalışma yapmıştık: Öncelikle bir liste hazırladık. 10 kitaplık bir liste. Herkes aynı kitabı okumayacak ancak herkes nobelli bir yazar, 500 sayfalık bir kitap, bir bilimkurgu, bir fantastik kurgu, bir ucleme, populer bilim kitabi okuyacak. Sonuçta belli bir surede listesindeki kitapları bitirenlere bitiremeyenler birşeyler ismarlayacakti. Amacım bir yerde oturup kitaplar hakkında konuşmakti. Ancak öğrenci gurubunun başka okullara gitmek için ayrılmasindan dolayı calismayi sonuclandiramadik. Arada soruyordum öğrencilere hangi kitapları okudunuz diye ve arada yine kitaplar hakkında konuşuyorduk.
sorun ortada, sizce nasıl bir yol izlenmeli bu durumu tersine çevirmek için?
Kitap okuma alışkanlığı her yaşta edinilebilir. Ben sona kadar doğru dürüst kitap okuyan biri değildim, şimdi ise son 3 yılda 81 kitap okudum ki toplam da 116 kitap okuduğumu düşünecek olursam epey yüksek bir oran. Kişinin kendisinden kaynaklı bir durum bence. Teşvik etmek tabii ki önemli ama her şey demek değil. Kitapkurdu olan birçok arkadaşım tek kitap dahi okumuyor şuan.
Kitap okumak nedir arkadaş. %41 okumuyormuş. Diğerleri okuyor mu ki? Kitap okuyup okumamayı nasıl anlıyonuz ki? Yani şimdi siz örneğin buradaki üyelerin hepsinin "okuduklarım" bölümündeki kitapları okumuş mu sayıyonuz? Okuduklarının sağlaması nedir? Kitap okumak derken neyi anlıyoz ki? Millete nicelik olarak kitap okumanın iyi halt olduğu yalanını istediğiniz kadar çığırtın. Hiç bir işe yaramaz.
Burada 10 kitap var, sen hepsini okudun, ben ise sadece birini okudum. Şimdi sen okuyan, ben ise okumayan mı oldum? Sen nicelik olarak 10 kitap okudun, ben ise nitelik olarak bir kitap okudum. Hangimiz daha çok okumuş oldu?!
Yalnız konu zaten okuduğumuz kitap sayısı değil kitap okumak ve hiç kitap okumamak. Farklı bir tartışma konusu sizinki.
Ben de asau'ya katılıyorum. Nicelik değil, nitelik önemli olmalı. Sayılarla uğraşacağımıza, okuduklarımızdan neler sağlıyoruz, bunların üzerinde durmalıyız. Bence okumak, öncelikle sorgulamayı doğurmalı. Bol bol test çözüp hayatını daha rahat geçirmesini sağlayacak bir meslek için çalışanlara kızamam ben. Ama, sorgulama yeteneği gelişmemişlere kızarım! İsterseniz 1000 tane kitap okumuş olun, sorgulama alışkanlığınız yoksa, boşa okumuşsunuz demektir...