Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
@deniz_koycu bir romanda yazar objektif olmak zorunda mı sizce ? Karakterler hayal mahsulü iken sorun yok, Kanuni gibi bilinen isimlerken mi sorun oluyor ? Ayrıca, tarih kitaplarının bile objektifliği tartışmaya açıkken, romanların objektif bir dille yazılmasını beklemek çok büyük bir iyimserlik olur. Keşke tarihimiz, resmi tarih yazarları tarafından değil de, geçmişimizi dürüstçe anlatabilecek yazarlar tarafından yazıya dökülse...Tarihi doğru bir şekilde aktarmak, bir roman yazarının görevi değil...
Yakup Kadri:Yaban. Daha kurgusal ve akıcı istersen de Sinan Akyüz-Şakiya Feraye, İncir Kuşları. Ayşe Kulin-Nefes Nefese'de çok güzeldir. Bunları okuyup çok sevmiştim, tavsiye ederim:)
Özellikle tarih romanlarında muhakkak ki dikkat edilmesi gereken unsurlardan bir tanesi de kaynaktır. Mesela İskender Pala'nın kitaplarını tarih hususunda kaynak vermek doğru olmaz.
Ben Osmanlı tarih yazarları olarak Kadir Mısıroğlu'yu önerebilirim, ki dili ağırdır biraz. Beyazıt Akman, Okay Tiryakioğlu, Mustafa Armağan, Yavuz Bahadıroğlu gibi güvenilir yazarlarında tüm kitapları gönül rahatlığıyla okunulabilir.
Tam olarak ne tür bir tarihi roman tavsiyesi istediğin mühim tabi ki. Yoksa saatlerce kitap sıralayabiliriz =)
@tugbasultan
İskender Pala'nın kitaplarında tarihi açıdan yanlış olan nedir?
@asau İskender Pala'nın Od adlı kitabını okudunuz mu? Yunus Emre'nin evli olup olmadığına dair hiçbir rivayet ve işaret yoktur. Hadi bunu geçelim, çocuklarının olup olmadığına dair hiç kimse en ufacık bir rivayet bulamamıştır. Ama buna rağmen Od kitabının içeriğinde Yunus Emre'nin hem eşi hemde çocukları mevcuttur. Bu sebeple bu yorumu ortaya attım.
Şah ve Sultan içinde aynısı geçerlidir. İçeriği hakikatı yansıtmıyor. Daha çok efsanevi bir biçimde anlatılıyor. İskender Pala'nın romanlarında kullandığı şekil budur. Hakikattan ziyade kendi yorumlarını fazlaca efsanevi olarak katıp o şekilde kaleme alır.
Burdan şu anlaşılmasın; İskender Pala'nın kitapları okunmasın gibi bir fikir belirtmedim. Aksine okunsun ama kaynak olarak gösterilmesin. Kastım buydu inşallah..
Allah razı olsun..