Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
İnsanların çoğu okumuyor ve böyle de devam edecek. Çünkü okumanın zaman kaybı olduğunu zannediyorlar. Ben de onlara okuma alışkanlığı kazandırmak için kendi zamanı kaybedemem. Bence tek yapılması gereken kitap fiyatlarının düşürülmesi. Okumayanları değil okuyanları düşünsünler en azından.
"okur" olarak görüyoruz kendimizi ama biz "bile" ortalamanın belki biraz üstünde okuyoruz. okumanın herkesin hakkı olduğu kanaatindeyim ve okumayan herkesin okumanın zaman kaybı olduğunu düşündüğü için okumadığını zannetmiyorum.
bir düşünün, benim ailem beni 6 yaşından beri okumaya teşvik etti. yan komşumuz çocuğunun kitap okumasına kızardı. o insan büyüyünce okumazsa kızamam ben ona.
insanlara fırsat tanımalıyız. ömründe cin ali serisini bile okumamış insanlara kitap okutmuşluğum vardır. ısrarla kitap verdim, hediye ettim sonunda başladı. her insanla böyle ilgilenemeyiz tabi ama en azından küçükleri kitap okumaya teşvik etmek, elimizde devamlı bir kitapla başkalarına örnek olmak rahatlıkla yapabileceğimiz şeyler, zaman kaybı değil.
en azından insanları okuyan insan görmeye alıştırsak bile bir şeydir. otobüste, durakta, teneffüste kitap okuyunca insanlar size uzaylı görmüş gibi bakmadığında yavaş yavaş bir şeyler oluyor demektir.
kitap fiyatları düşse hiç de fena olmaz tabi, çok gereksiz yere pahalı satan yayın evleri var. kitapta bile marka çılgınlığı baş gösteriyor. ama dediğiniz gibi pek çok yöntemi var, maddiyat hiçbir zaman kitaplarla aramıza giremez. şu soruya cevap verelim önce, bir kitabın kütüphanemizde bulunması mı daha önemli yoksa zihnimizde mi?
Biz, lisedeki edebiyat hocam ve onun eşinin yazdığı bir proje sayesinde bir köye gitmiştik. Köydeki çocukların daha önce okudukları kitaplar parmakla sayılıyordu. Yani birine "En son hangi kitabı okudun?" dediğimizde çocuk "Bir keresinde kitap okumuştum" diye başlıyordu anlatmaya ve şok olmuştum. Sonra düzenli aralıklarla kitap bıraktık onlara. Yardım eden, kitaplarından gönderen insanlar da oldu. Defter dağıttık ve okudukları kitaplar hakkında yazmalarını istedik. Kitabın adı ne, yazarı kim, on üzerinden kaç verirsin gibi sorular da ekledik. Biraz olsun okuyup okumadıklarını takip etme amaçlı. Köye gittiğimizde de onlarla sohbet ettik, kendi kitaplarımızdan söz ettik. Böyle işte, en sonunda da bütün kitapları köye bıraktık, minik bir kütüphane oluşması amaçlı.
Bazı çocuklar çok ilgilendiler ama ev işlerinde ailelerine yardım etmek zorunda olduklarından çok fazla zaman ayıramadılar. Kimisi canavar gibi okudu. Yaşça daha büyük olan biri -ki arkadaş da olduk onunla- okuduğu kitaplardan sevdiği cümleleri not etmeye başladı. Daha önce şiir yazıyormuş, yazdıklarını bizimle paylaştı.
Amacım "Bakın bunları yaptık" demek değil. Demek istediğim, "Okumayan okumuyor, bunu değiştiremeyiz" diye düşünmektense insanları kitapla tanıştırmak için bir şeyler yapabiliriz. Okuma toplulukları kurabiliriz, kitaba ulaşamayan kesimlere kitap göndermeye çalışabiliriz. Bir okul seçip o okula yardımcı olabiliriz. Yasal olarak yapılması gerekenler var mıdır, nelerdir bilmiyorum ama ilkokullara gidip çocuklara kitaplardan söz edebilir, kendi okuma deneyimlerimizi anlatabiliriz. Ne bileyim, yapılır bir şeyler.
Bende kitap fiyatlarının pahalı olmasından yakınan insanları anlayamıyorum gerçekten.Kitap alışverişi sitelerinde büyük indirimler oluyor zaman zaman 9.90 tl gibi fiyatlarla hemde.Geçen 25 liralık kitabı 5 tl.ye aldım ben.ayrıca bu grupta paylaşımlar yapılıyor ;
http://www.vikitap.com/grup/Indirim-Kampanyalarini-Paylasalim-Kacirmayalim-339
Kitaplara ulaşmak için türlü yollar mevcut biraz araştırmak kafi. cebinde hiç parası olmayan insan bile gider il halk kütüphanesine üye olur 15 günde 3 kitap alır okur bir güzel.bulunduğum ildeki kütüphanede kitap temizleme makinası bile var bu yolla dezenfekte ediliyor kitaplar.
Kitaplar konusunda hiç sevmediğim üç cümle vardır; birincisi, kitap okumak hobimdir benim. ikincisi, kitap okumaya zamanım yok. üçüncüsü, kitap fiyatları çok pahalı.
Bunları duydukça kitap okumayı sevmiyorum diyen insan bana daha samimi geliyor.en azından bahanelere sığınmıyor.
Aslında genç nüfus bazında bakacak olursak, ki bu söylediklerinizi ben az çok yapıyorum, okulda. Örneğin, elimden kitap düşmüyor, öğrencilere de bunu aşılamaya uğraşıyorum fakat nedense istediğim neticeyi alamadım hiçbir zaman. Biz okuyoruz diyorum ben en azından hiç okumayanlara göre. Oysa elbette ki bi-ben de dahil-romanları elimizden bırakmıyoruz. Gazete, dergi, kitap fiyatlarının yüksekliğine ben de katılıyorum, mesela ben evet dergi almak istiyorum ama o kadar pahalı geliyor ki bütçe derdine vazgeçiyorum. Yine kitap konusu, onlar da çok pahalı bana göre. Kazandığımız ne ki elbette 15 lira fazla gelecek bir kitap için...Yani bana fazla geliyor, yazarlar maddiyat yerine okuma alışkanlığı kazandırma ya da okumayı sevdirme gibi amaçlar gütseler bu kadar zorlamazdı üç beş kitap bütçemizi. Herkesin bütçesi de bir değil arkadaşlar, bahane diyorsunuz ama...
Arkadaşlar bir de paylaşmaktan çekinenler var...Ben de bir ara takas yapayım dedim, amannn vazgeçtim...Neden mi? Yok kitabınız orijinal mi, benimkisi çok yeni de? Yok hangi yayınevi, o kitabı veremem şimdi? Ya sanki kitabı yiyeceğiz, böyle kitap dilencisi gibi hissettim kendimi...Ne var paylaşsan? Kitabın dışından sanane? Bu kadar ............insanlar da var malesef...(Boşluğu siz doldurun artık:)
Yine Gülten Dayıoğlu örneğini vereceğim, çocuk kitaplarında ilk tanıdığım isim, bir ara okulumuza da gelmişti hatta...Böyle yazarlar çoğalsa, kâr amaçlı değil de okuma amaçlı yayınlar yapılsa....Okullara gidilse çocuklarla söyleşiler yapılsa...Ah keşke...
Ben doğuştan böyle değildim, ama kitaplar doğuştan beri benimle gibi geliyor...Burada iş sadece öğretmene-aileye değil herkese düşüyor...Çocuk kitabı yazarlarının çoğalması gerektiğini düşünüyorum...
Bir de çocuk kitapları içerisinde Harry Potter serisi vardır ki, benim hiç okumayan kardeşlerime bile okutturmuştur kendini...Yani aslında ilgi çekici kitap eline geçince kimse okumayacağım demiyor, örnek mi? : İşte kardeşlerim...
Biz bilinçli olursak, birlik olursak belki bir şeyler yapılabilir diye düşünüyorum...
Kitabı bırakın gazete bile okumuyoruz. Bir çok yönlendirme levhalarını bile okumuyoruz ...
Bir kaç sene önce Tramvay duraklarında sabahları bedava gazete dağıtılıyordu. Herkes duraklarda gazete okuyordu çok güzeldi. Ancak ne olduysa bilmiyorum oda kalktı
rabiabeki'nin dediği doğru kitap fiyatları çok yüksek...haftada bir kitap bitirenin vay haline
Geçenlerde bir tartışma programı izlemiştim aklımda kaldığı kadarı ile Türkiye'de en çok kitap 1960 lı yıllarda okunuyormuş. Sonraki yıllarda korkunç düşüş olmuş sevindirici olan son beş yıldır tekrar 60 lı yılları yakalamış hatta geçmeye başlamış. Ben bunu kitapevlerindeki kalabalıklardanda gözlemliyorum.
Kitap fiyatları gerçektende yüksek özellikle bazı yayınevleri yüksek tutuyor örnek Can yayınları aynı yazarın aynı kalınlıkta bir başka yayınevinin yayımladığı kitaba göre en az 15 tl yüksek örnek Umberto Eco Doğan Kitap. Şu an en pahalı yayıncı Can yayınları ama şuda bir gerçek kitapları takdire değer.Bunun yanı sıra İş Kültür YKY de güzel kitapları uygun fiyatlarla yayınlıyor.
Şimdi şunlar okuyor bunlar okumuyor ya da ikinci el korsan orijinal tartışması yapmak yersiz. Eğer mesele okuma oranını arttırmak ise bu iş üzerine ciddi biçimde yoğunlaşılmalı. Bırakın önce okumayı öğrenelim sonra orijinal e geçeriz. örneğin bu sitede aynı şehirde yaşayan insanlar bir araya toplanıp okuma günleri yapabilir ve herkes yanında okumayan birini getirebilir. bir saat kitap okuma seansları yapılabilir.. yani düşününce çıkar birşeyler. hele denize bi taş atmayı deneyelim. baştan kestirip atmayalım
Kitap fiyatları okumak istemeyen insana bahane oluyor.Zaten kitap meraklısı biri sahaf gezmeyi, sahaftan kitap almayı daha çok sever.Ayrıca yaşadığınız il küçükse merkezde bir kütüphane vardır, büyükse her semtin kendi kütüphanesi vardır buralardan rahatlıkla faydalanabilirsiniz, eğer okumak istiyorsanız.
Bence okumak da hem alışkanlık hem merak.İnsanın ancak kendi kendine edinebileceği bir şey.Okumak isteyen insanı da kimse engelleyemez zaten.
Sizi sürekli okurken gördüklerinde hakkınızda söylenen söz "entel" oluyor :) Yani bu yolla kitap okuma alışkanlığı aşılayamayız. Söylenenin aksine, D&R'nin internet sitesinde uygun fiyata kitaplar almanız mümkün. Örneğin, bir şubesinde 38 TL olan yeni çıkmış bir kitabı internet sitesinden 20 TL'ye aldım. Bunun dışında, İzmir'de bir kitapçı, aldığımız kitabı geri verdiğimizde etiket fiyatının %60'ını bize geri ödüyor. Eğer kütüphamde sürekli olmasa da olur diyeceğiniz kitaplar varsa, bu şekilde de bol bol kitap okuyabilirsiniz.
Kitap okumak, bir tercih meselesidir desem yanlış olmaz. Bu siteyi facebook sayfamızda yayınlayıp daha çok insanın buradan haberdar olmasını sağlayabiliriz. Ya da, burada olduğu gibi okuduğumuz kitaplar hakkında yorumlar yazıp bunları paylabiliriz. Fakat sonuçta önemli olan, karşı tarafın kitap okumak isteyip istememesi olacaktır.
Bence birisine kitap okumayı aşılamak, dünyanın en zor işlerinden biri. Fakat şunu yapabiliriz diye düşünüyorum: kitap okuma konusunda sıkıntı duymayacak bir kişiye okuma alışkanlığı kazandırabiliriz. Onun ilgi alanlarına göre tavsiyelerde bulunabiliriz. Onunla sevebileceği türde kitapları paylaşabiliriz.